Demir cevheri pazar payını artırıyor

MDN İstanbul

Kömür ve demir cevheri, denizyoluyla gerçekleştirilen dökme yük ticaretinin yönlendiricisi olan en önemli iki meta. Demir cevheri geleneksel olarak pazar payıyla kömürden sonra ikinci büyük dökme yük ticareti emtiasıyken, Çin’in son dönemdeki hızlı ekonomik büyümesiyle  birlikte yükselen pazar payıyla 2008’de ilk sırayı alacak gibi görünüyor. 2007’de yüzde 8,1’lik bir artışla 777,5 milyon ton civarında gerçekleşen denizyoluyla yapılan küresel demir cevheri ticaretinin 2008’de yüzde 8,7 artış oranıyla 845 milyon ton civarında gerçekleşmesi bekleniyor.

Demir ve ham çelik üretiminde de artış var
BM tarafından (UNCTAD) 2007’nin haziran ayında yayımlanan rapora göre artan talebi karşılamak için demir cevheri üretimi yapan şirketlerin kapasitelerini zorlaması sonucunda, 2006’da dünya demir cevheri üretimi bir önceki yıla göre yüzde 12 artarak 1,5 milyon tona ulaştı. International Iron and Steel Institute tahminlerine göre 2009’da demir cevheri talebinin 2006’ya göre 236 milyon ton artması, ayrıca demir cevheri üretiminin 2010 sonuna kadar yaklaşık 500 milyon ton daha artması bekleniyor. Ham çelik üretimi de bir önceki yıla göre yüzde 7,5 artarak 2007’de 1,341 milyon tona yükseldi. Demir ve çelik üretimindeki artışın önümüzdeki beş yıl içerisinde devam etmesi bekleniyor.

Çin pazarı zorluyor

Dünya demir cevheri üretim ve fiyat artışlarındaki en büyük faktör Çin’in demir cevheri ithalatınının artışı. Küresel demir ticareti üretimindeki artışa rağmen Çin’in yüksek kalite demir cevherine olan yoğun talebi nedeniyle demir cevheri pazarındaki sıkışıklık sürüyor. 1991’de 14 milyon ton olan Çin’in demir cevheri ithalatı 2007’de 384 milyon ton civarında  gerçekleşti. Çin’in demir cevheri talebindeki artışın ne zaman ve hangi seviyede azalacağı konusunda kesin bir tahmin yapmak şu an için zor.

Yük oyuncuları kim?
Demir cevheri üretimi aşağı yukarı 50 ülke tarafından yapılmakla birlikte, beş büyük üretici ülke olan Brezilya, Çin, Avustralya, Eski Sovyetler Birliği’ni oluşturan ülkeler ve Hindistan dünya toplam üretimin hemen hemen yüzde 80’ini gerçekleştiriyor. Dünyanın en büyük demir cevheri üreticisi olan üç şirket; Companhia Vale do Rio doce SA (CVRD/Brezilya), BHP Billiton Iron Ore (BHPBIO/Avustralya-İngiltere) ve Rio Tinto Iron Ore Unit (RTIO/Brezilya) denizyoluyla yapılan ticaretin yaklaşık yüzde 75’ini doğrudan kontrol ediyor.
Demir cevheri pazar tekelini ellerinde tutan söz konusu üç büyük maden şirketinin kapasitesi dünya deniz ticareti demir cevheri arz ve talebini önemli ölçüde etkiliyor. CVRD, BHPBIO ve RTIO kapasitelerini genişleterek demir cevheri üretimlerini 2008 yılında toplam 50 milyon ton civarında artırmaları ve böylece pazardaki hâkimiyetlerini daha da pekiştirmeleri bekleniyor. Ancak altyapı ve ağır ekipman ihtiyaçları bu planların realizesinin geciktirebileceğinin veya engelleyebileceğinin de göz önüne alınması gerekiyor. Diğer yandan da ana demir cevheri üreticisi olan bu dev şirketler pazara aşırı sürüm yapmaktan kaçınacaklarını açıkladılar. Sonuç olarak artan üretime rağmen talep ve arzın birbirine uyumlu kalacağı düşünülüyor.
Brezilya ve Avustralya dünya demir cevheri ihracatına  hâkim ülkeler. Ancak Hindistan’da son yıllarda demir ihracatını önemli oranda artırarak neredeyse yıllık 90 milyon ton seviyesine ulaştı, ancak bu ihracat seviyesini ileriki yıllarda da sürdürmesi şüpheli görünüyor.
Son dönemde dünyanın en büyük demir cevheri ithalatçısı olarak, Çin market liderliği rolünü devralmaya girişti. Bu girişim beklentilerin aksine Çin açısından başarılı sonuçlar vermeye başladı.
Yine son dönemde navlun ücretleri artan petrol fiyatları, bulk carrier kapasitesindeki darlıklar ve Çin’deki demir cevherine olan talep artışı nedeniyle yükseldi.
Demir ürünleri için yakın gelecekte daha düşük ve muhtemelen daha istikrarlı taşıma ücretleri bekleniyor.

Çelikte durum

Demir cevheri üretiminin hemen hemen yüzde 99’u çelik endüstrisinde kullanılıyor. Bu nedenle ham çelik endüstrisi irdelenmeden demir cevheri endüstrisinde bir analiz yapmak mümkün değil.
Son yirmi yıllık dönemde dünya demir üretimindeki yıllık artış ortalama yüzde 1,7 iken aynı dönemde Batı dünyası demir ihracatı yılda yüzde 3,3 arttı. Bu gelişme düşük kaliteli üretimin azalarak kaliteye doğru güçlü bir yönelişi gösteriyor. Çelik üreticileri yüksek kalite demir cevheri talep ederken artan talebi karşılamaksa ancak ihracattaki artışla mümkün oluyor.
Demir cevheri ihracatındaki artış, çelik ürünlerine talepteki artışla doğru orantılı. Dünya çelik üretiminin 2007’de 1,341 milyon tona yükselmesi özellikle Asya’da olmak üzere tüm dünyada demir talebinde önemli artışların yaşandığını gösteriyor. Küresel çelik üretimindeki artış 2010’a kadar yıllık yüzde 4’lük artışlarla gelişme göstermeye devam edecek gibi görünüyor.
Çelik hemen hemen her ülkede üretilmekle birlikte, 6 ülke veya bölge (AB, ABD, Japonya, ÇHC, Kore Cumhuriyeti ve Eski Sovyetler Birliği/Rusya) dünya ham çelik üretiminin yüzde 80’nini elinde tutuyor. Doğal olarak bu ülkeler en önde gelen demir ithalatçıları ve denizyoluyla yapılan ticarette büyük paya sahipler. İthalat miktarları toplam demir cevheri ithalatının yüzde 87’sini oluşturuyor.
Asya, şu anda 2007 yılında yaklaşık 730 milyon ton veya başka bir değişle dünya çelik üretiminin yüzde 54’ünü gerçekleştiriyor. Bu oran 1993’te yüzde 35 olarak gerçekleşti. Bu gelişmeye dünyanın en büyük çelik üreticisi olan Çin’in  önderlik etttiğini belirtmeye gerek yok. Çin’in 2007’de çelik üretim miktarı 491 milyon ton, bu miktar 2000’de üretim rakamından yaklaşık dört kat daha fazla. Uzmanlar Çin’in çelik üretim miktarının 2008’de 544 milyon ton civarında gerçekleşeceğini  tahmin ediyor. Aynı dönemde dünya çelik üretimin de 1,42 milyon tona ulaşması bekleniyor.
Japonya ve AB’nin ekonomik gelişimleri yatay seyrederken, bu ülkelerin gelişmiş ekonomilerinin göstergeleri, Çin haricinde dünya çelik üretiminin ve demir cevheri tüketiminin gelecek beş yılda hafif bir şekilde azalacağını öngörüyor.
Son on yılda çelik endüstrisinde görülen önemli birleşmeler ve birkaç yıl önce kimsenin hayal bile edemeyeceği stretejik ittifaklar oluşturulmasına rağmen en önemli 15 çelik üreticisi şirket dünya çelik üretiminin sadece yüzde 35’ini kont-rol ediyor.
Demir cevheri haricinde çelik üretiminin diğer bir hammaddesi de hurda çelik. Dünya çelik üretiminin yüzde 35’i hurda çelik kullanılarak yapılıyor. Önceden eski Sovyetler Birliği kaliteli hurda çeliğin ana tedarikçisiyken günümüzde kaliteli hurda stokları büyük oranda azaldı. ABD son yıllarda Çin’deki çelik fabrikalarına iyi ücretlerle hurda çelik ihraç ediyor. Bu durum hurdada diğer bölgelerde kıtlığa sebep oluyor.
2006’daki en büyük beş çelik ihracatçısı ülke Çin, Japonya, Rusya, Almanya ve Ukrayna oldu. Hindistan’ın çelik ihracatıda 2006 yılında bir önceki yıla göre yüzde 23 artış gösterirken Rusya’nın çelik ihracatı artan iç talep nedeniyle azaldı.
2007 yılının çoğunda Handymax/Handysize teknelere olan talep denizyoluyla yapılan çelik ticaretinin gücünden kaynaklanıyor.
Dünyada üretilen demir cevherinin yaklaşık yüzde 43’ü Çin tarafından tüketiliyor. Büyük bir çoğunluğu ithalat yoluyla karşılanan Çin’in 2007 yılındaki demir cevheri iç tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 7,8’lik bir artışla 965 milyon tona ulaştı. Çin’in denizyoluyla yapılan demir cevheri taşımacılığı aynı yıl yüzde 17’lik bir artışla 405 milyon ton civarında gerçekleşti. Çin’in 2006 yılındaki 326 milyon ton olan demir cevheri ithalatı, 2007 yılında 385 milyon ton civarında gerçekleşti. 2008’de Çin demir cevheri ithalatının 54,5 milyon tonluk yani yüzde 14,2’lik bir artışla 439,5 milyon ton olacağı bekleniyor (2008 ocak ayı ithalatı 36,8 mt olarak gerçekleşti). 2010’a kadar da bu rakamın yıllık 500 milyon tona ulaşması bekleniyor.
Bu arada Çin’in demir cevheri üretimi ise 2007’de 800 milyon ton iken 2008’de hızla artan iç talebi karşılamak için yüzde 10’luk bir artışla 880 milyon tona çıkacağı açıklandı. En büyük çelik üreticisi olarak Çin’in çelik üretimi bir önceki yıla göre yüzde 15,9 artarak 2007’de 490 milyon tona ulaştı. Çin’in çelik üretiminin öncelikle yurtiçi tüketim için kullanılmasına rağmen iç pazardaki kapasite fazlalığı nedeniyle Çin, çelik ihracatında artış olacağı açık. Nitekim 2006’da Çin bir önceki yıla göre yüzde 92’lik bir artışla 50 milyon tona ulaşan ihracatıyla Japonya, Rusya ve AB 25’i geçip birinci sıraya yerleşti ve Asya-Pasifik, Avrupa ve Ortadoğu’da pazar payını artırdı. Çin çelik ihracatının önümüzdeki dönemde yönünün ne olacağı önem arz ediyor. Diğer yandan  2006 yılı çelik ithalatı yüzde 30’luk bir azalma göstererek 18,6 milyon tona düşen Çin’in 2008 yılında iç çelik talebinin yüzde 10-11 artması bekleniyor.
Marvel Danışmanlık

Bunu Paylaşın