Yıldırım Grup yeni liman yatırımı için uygun zamanı bekliyor

MDN İstanbul

Yıldırım Grup Başkanı ve İcra Kurulu Yöneticisi Robert Yüksel Yıldırım, grubun liman ve terminal şirketi olan Yılport’un konteyner hacmi bakımından 2025 yılı itibariyle ilk 10’un içerisinde yer alması için kararlı olduklarını, bu amaçla şirket satın alma ve organik büyüme politikası içerisinde çalıştıklarını söyledi. Ancak yine de terminallerin satışları için günümüzde istenen fiyatları ödemeyi reddetmekte ve limanların değerlerinin aşağı ineceği konusunda ikna olmuş durumda. Bu, konteyner gemisi konsolidasyonunun etkisiyle birlikte, küresel yeni ittifakların liman seçimlerindeki ve terminal işletmecileriyle pazarlıklarındaki artan güçlerini yansıtıyor.

İstanbul merkezli Yıldırım Grup, birkaç yıldır Ports America’ya da bağlı ancak her iki taraf da son birkaç ay içinde herhangi bir olası anlaşmayla ilgili olarak yorum yapmadı. Ports America, Yılport’a satılma olasılığı hakkında geçtiğimiz temmuz ayında çıkan haberleri reddederek, hâlihazırdaki mülkiyetinin değişmeyeceğini umduklarına dair açıklamada bulunmuştu.

Ports America, kendinden önceki P&O Ports’un Amerika portföyünden, Highstar’ın alt yapı yatırımıyla ve 2007’de Marine Terminal Corp ile birlikte 40’tan fazla Amerikan limanının birleştirilmesiyle oluşturulmuştu. Yükleme boşaltma hizmetleri konteyner, dökme yük, tahliye ve proje kargosu, yolcu gemisi terminalleri ve Ro-Ro operasyonlarını kapsıyor. Yıldırım, Ports America’ya geçmişte ilgi göstermiş ancak sonrasında herhangi bir açıklamada bulunmamıştı.

Ports America Yönetim Kurulu Başkanı Michael Hassing, Lloyd’s List Containers’a birkaç ay önce, “Ports Amerika şu anda özel bir satış konusu değil ve olduğuna dair çıkan haberler de doğru değil,” demiş ve eklemişti: “Ports America, Highstar Capital’e aittir ve öyle kalmayı ummaktadır.”

Liman Konsolidasyonu

Amerika pazarına girmeye hâlen daha istekli olan Yıldırım, bir yandan da; bazı büyük terminal işletmecileriyle liman otoritelerinin arasında liman konsolidasyonunun veya yakın bir iş birliğinin gerçekleşmesi gerektiğini düşünen ve bu fikir etrafında sayıları giderek artmakta olan endüstri liderlerine katılıyor. Yıldırım, Avrupa’daki büyük limanlar arasındaki benzer ortaklıkları ve Algeciras ile Tangiers’in yaptıkları gibi sınır ötesi iş birliklerini de göz ardı etmiyor.

Bu arada, Yıldırım, Fransız denizcilik grubu olan CMA CGM’deki yüzde 24 hissesini muhafaza etmeye karar verdi. Geçtiğimiz kasım ayında, öngörüldüğü üzere, 2017 sonunda CMA CGM’deki hisselerini satmayacağını açıkladı. Ancak bunun yerine statüsünü imtiyazlı hisse sahibine çevirerek, dünyanın en büyük ve başarılı konteyner taşımacılık grubunda sıradan bir hissedara nazaran kendisine yüzde 12’lik ciddi bir faiz haddi sağlamış oldu.

Bir aşamada, liman yatırımları için ayırdığı bütçeyi arttırabilmek için, 2 yıllık finansal taahhüdünün biteceği 2017 yılı sonunda ayrılacağı tahmin ediliyordu.

Ancak Yıldırım şimdi parasını, Fransız grubunun acil olarak nakde ihtiyacı olduğu 2011’in başında yatırım yaparak zor günleri atlatmasına yardım ettiği CMA CM’de tutmaya hazır olduğunu söylüyor. Fransa’nın servet fonu da ayrıca yardımda bulunmuştu.

Senetlerin vadeleri 2015’in sonunda, CMA CGM Neptune Orient Lines’ı satın almak üzereyken ve dolayısıyla da 600 milyon dolarlık ödemesini o günlerde yapamadığında geçmişti. Bu nedenle, Yıldırım iki yıl süreyle imtiyazlı hisse sahibi olmayı kabul etti ve yatırımı için yüzde 12 faiz almaya devam etti.

Bunu Paylaşın