TÜSİAD: “Yüzyılın en ciddi krizindeyiz”

MDN İstanbul

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa V. Koç ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ küresel krizi ve Türkiye’nin tutumunu değerlendirdi

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) üyeleri 17 Ekim’de İstanbul’da düzenlenen Yüksek İştişare Konseyi toplantısında bir araya gelerek küresel mali kriz karşısında Türkiye’nin durumunu değerlendirdi. TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ, toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye’nin yüzyılın en ciddi krizine 45 milyar dolarlık cari açıkla girdiğine dikkat çekerek, “Devir devletin ve özel sektörün bir arada olma devridir. Temkinli olmak zorundayız” dedi.
“Dünya ekonomisi, Amerika’da yaşanan yüksek riskli aşırı borçlanma nedeniyle uluslararası mali sistemi ciddi şekilde sarsan bir krizle karşı karşıya kaldı. Krizin Amerika’dan sonra Avrupa Birliği’ne de sıçraması sonucunda ortaya çıkan derin depresyon olasılığı, önce Amerika yönetimini, sonra Avrupa Birliği’ni olağanüstü önlemler almaya itti. Olağanüstü şartlara göre alınan bu önlemlerin mali portresi, Amerika’da 700 milyar dolar, Avrupa Birliği’nde 1 trilyon 300 milyar dolar olmak üzere 2 trilyon doları buldu” diyerek krizin mali portresini çizen Yalçındağ, Türkiye’nin krize karşı önlem almak zorunda olduğunu vurguladı. “Türkiye’de henüz görünen bir yangın yok. Ama yön değiştiren ve kuvvetini artıran bir rüzgârın tehdidi altındayız” diyen Yalçındağ bu tehdidi en aza indirgemek için bazı önerilerini de kamuoyuyla paylaştı.
Arzuhan Yalçındağ’ın TÜSİAD adına açıkladığı önlem paketinden ise şunlar çıktı:
l IMF ile yeni bir stand-by anlaşması imzalamalıyız.

l AB ile müzakerelerin hızlandırılacağı yönünde inandırıcı bir yol haritası ortaya koymalıyız.
l Özel sektör temsilcilerini de kapsayan somut gündemli ve süreklilik arz eden forumlar oluşturmalıyız.
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç ise, finansal krizi derinlemesine yaşayan Türkiye ihracat pazarlarındaki büyümenin, muhtemelen sıfıra yakın düzeyde gerçekleşebileceğini belirtti. Reel sektörde küresel krizin etkilerinin daha belirgin hissedileceğini ifade eden Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her şeyden önce finansal krizi derinlemesine yaşayan ihracat pazarlarımızdaki büyüme, muhtemelen sıfıra yakın düzeyde gerçekleşebilir. Türkiye ekonomisinde dışa açıklık oranının yüzde 50’lere yaklaştığı düşünülürse, bu bizim sanayimize de bir yavaşlama olarak yansıyacaktır. Bunlar aşılamayacak sorunlar değildir, ama zaman kaybının maliyeti de özellikle bizim gibi gelişmekte olan ekonomilerde çok yüksektir.
Yapılması gereken sakinleştirici olmaya çalışırken tartışmaları bastırmak değil, geniş bir istişare mekanizmasıyla, gerektiğinde doğru zamanlama ve doğru enstrümanlarla süreci yönlendirebilmemizi sağlayacak hazırlıkları gerçekleştirmek, prensipleri belirlemektir.”

Bunu Paylaşın