Türkiye’nin ekonomik geleceği masaya yatırıldı

MDN İstanbul

Euro Finance’in “Türkiye’de Nakit, Hazine ve Risk Yönetimi” Konferansı’nın 11.si İstanbul’da düzenlendi. “Geleceğe Uygun Bir İş Kurmak” temasıyla gerçekleştirilen konferans uluslararası alanda önde gelen iş dünyası temsilcilerini, yöneticileri ve akademisyenleri bir araya getirdi. Türkiye’nin yanı sıra, ABD, İngiltere ve İsviçre’den de bir çok uzmanın katıldığı konferansta global ekonomideki gelişmeler, iş dünyasının geleceğini şekillendirecek senaryolar, risk yönetimi, inovasyon, dijital işlemler ve finansman stratejileri ele alındı.

Euro Finance’ın Türkiye’de risk yönetimine dair konferansındaki ‘Önümüzdeki Zorluklar’ oturumuna Bilkent Üniversitesi’nden Refet S. Gürkaynak, PGlobal Küresel Danışmanlık Ortağı Murat Yülek, HSBC Türkiye Küresel Piyasalar Direktörü Fatih Keresteci, Global Source Partners ekonomisti Atilla Yeşilada katıldı.

Tahminler karamsar
Prof. Dr. Refet Gürkaynak, güçlü dolardan ziyade, zayıf TL üzerine odaklanmak gerektiğini ifade ederek TL’nin bu yıl benzer durumdaki Brezilya realine karşı dahi değer kaybettiğinin altını çizdi. “Türkiye küresel likiditeden faydalandı ancak bu işe yarar bir şekilde kullanılamadı. “2008-2009 sonrası iktisat politikalarını boşladık. Bunun sebebi de global likiditenin verdiği rahatlıktı. Hikayeyi dolar üzerine kurmak yanlış. O açıdan dışarıdaki gelişmelerden ziyade bizim ne yaptığımıza odaklanmak gerekiyor. ‘Siyasi istikrar sağlanırsa iyi durumda oluruz’ diyebiliyorduk. En önemli sorunlarımızdan bir tanesi iktisat politikasının ciddi bir kısmının Merkez Bankası’na kalması. Ancak faiz artışı olmaksızın bir şeylerin yapılması bekleniyor. Merkez Bankası ne zaman beklenmedik şekilde faizi indirirse, uzun vadeli faizin yükseldiğini gördük. Bu dünyanın her yerinde böyle.”

Panelin bir diğer katılımcısı Fatih Keresteci, FED’in tüm dünyaya sağladığı likiditeyi bir aşçının tüm konuklarına sınırsız yemek sağladığı bir açık büfeye benzeterek, bu yemek nedeniyle bazı ülkelerin eski mutfak alışkanlıklarını kaybettiklerini, bazılarının ise bu durumu ihtiyatlı bir şekilde karşıladığını ifade etti. “Seçim sonrası ikinci yarıda yapısal reformlara hız verilmesi gerekiyor. Bu gerçekleşmezse sıkıntılar derinleşir. ‘MB’nin fazla konuşulmadığı ülkeler başarılıdır. MB’nin ne kadar faiz artıracağı konuşulmamalı, ancak konuşulacaksa, hangi faize müdahale edileceği önemli.’’

Finansal piyasalardaki dalga boyunun artma riskine karşı korunmak gerektiğini kaydeden Keresteci, ekonominin aniden durmasına karşı hazırlıklı olunması tavsiyesinde bulundu. Keresteci, dolar/TL’de 3’e temas edilebileceği tahmininde bulunurken, seçimlerin önemli bir dönüm noktası olacağını hatırlattı.


Ekonomist Murat Yülek, yükselen dolara ilişkin endeksin ne zaman zirveye ulaşacağının önemli olduğunu söyledi. ABD’de güçlü dolar nedeniyle yıl sonuna doğru bazı homurdanmalar yaşanabileceğini belirten Yülek, Türkiye’nin Avrupa ekonomileri arasında iyi durumda olanların arasında yer aldığını kaydetti. Dünya Bankası’nın Türkiye’nin 2015 GSYH büyüme tahminini yüzde 3.5’ten yüzde 3’e indirdiğini hatırlatılması üzerine Yülek ‘’Yüzde 3 büyümeye ulaşılamayabilir. Güvende bir azalma var. Ancak bu yalnızca tüketimle bir yerlere gelemeyecek bir ekonomi için o kadar da kötü sayılmaz’’ dedi.

Global Source Partners Ekonomisti Atilla Yeşilada FEd’in ne zaman faiz artıracağına odaklanmanın yanlış olduğunu savunarak, bu sürecin 3 yıl devam edeceğini hatırlamak gerektiğini söyledi. Merkez Bankası’nın ekonomi yönetimini eleştiren Yeşilada, sıkılaşmanın başlamasıyla bir süre sonra ABD’de kısa vadeli faizlerin yüzde 3 seviyesine çıkacağını hatırlatarak, bunun yatırımcının yeniden ABD’ye dönmesini getireceğini ve Türk şirketlerinin borç yükünü ciddi şekilde artıracağını ifade etti.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın