Türkiye yeşil ekonomiye geçiş için adımlar atıyor

MDN İstanbul

İklim değişikliği ile küresel mücadelede büyük önem taşıyan gelişmekte olan ülkelerde sera gazı emisyonlarının azaltımı çabalarına katkı sağlamak ve piyasa temelli emisyon azaltım mekanizmalarının etkin olarak kullanılmasını amaçlayan “Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı Projesi-PMR (Partnership of Market Readiness)” ikinci fazı 27 Ocak’ta gerçekleştirilen dijital konferans ile tamamlandı. İki fazdan oluşan projenin ilk fazı Aralık 2018’de tamamlanmıştı.

Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı Projesi, 2014 yılından bu yana Dünya Bankası tarafından sağlanan hibe desteği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Proje kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerle Türkiye için en uygun karbon fiyatlandırma mekanizması olarak belirlenen emisyon ticaret sistemi (ETS) hakkında kamu ile özel sektör nezdinde kapasite gelişimi sağlanmıştır.

Projenin 2’nci fazında pilot ETS uygulanmasına yönelik yasal ve teknik altyapının oluşturulması için kapsamlı çalışmalar gerçekleştirildi. Bu çalışmalarla Türkiye’de emisyon ticaret sisteminin uygulanması için yasal ve kurumsal altyapı oluşturuldu. Aynı zamanda ETS için emisyon üst sınırı ve tahsisat planları oluşturudu, ETS simülasyonu uygulaması geliştirildi, ETS için bir kayıt sistemi yazılımı altyapısı geliştiridi, Paris Anlaşması Madde 6’nın Türkiye açısından değerlendirilmesi yapıldı. Proje kapsamında iletişim stratejisi hazırlanarak, ETS ve İklim Kanunu ile ilgili olarak özel sektör, sivil toplum örgütleri ve akademideki paydaşlar ile sürekli istişareler yürütüldü.

Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı Projesi’nin ikinci fazının tamamlanması vesilesi ile Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar yaptığı açıklamada, “İklim değişikliğinin çevresel etkilerinin yanı sıra toplumsal ve ekonomik etkileri çok derindir. İklim değişikliği ile mücadele için hepimiz üzerimize düşen sorumluluğu almalıyız. Şunu unutmamalıyız ki iklim değişikliği risklerine yanıt olarak geliştirilen çözümler fırsatları da içermektedir. Küresel finansman kaynakları artık çevre ve iklim-dostu teknolojilere öncelik veriyor. Küresel olarak rekabetçiliğimizi korumak, artırmak ve yeni finansman kaynaklarından faydalanmak istiyorsak, bu trendi yakalamak için azami gayreti göstermeliyiz. ‘Yeşil Ekonomi’ ya da ‘düşük karbonlu büyüme’ olarak adlandırdığımız modern ekonomik büyüme modeline hızla adapte olabilmek için düşük karbonlu üretim modellerine yönelmeliyiz. Avrupa Birliği tarafından yayımlanan yeşil mutabakat ile ihracatının neredeyse yarısını Avrupa Birliği’ne yapan sanayimizi ciddi şekilde etkilenebilir. Özellikle enerji yoğun sektörlere büyük maliyetler getirebilir. Buradan hareketle Sayın Bakanımız Murat Kurum’un koordinasyonunda bütüncül ve katılımcı bir yaklaşım ile tüm sektörleri kucaklayan taslak mevzuat hazırlama çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bunun yanı sıra sera gazı azaltımında en maliyet etkin yöntem olan emisyon ticaret sistemine yönelik teknik ve kurumsal altyapı çalışmalarını yaptık. Emisyon ticaret sistemi; enerji dönüşümünü, teknolojik dönüşümü, Ar-Ge ve inovasyonu tetikleyecek, bu da yeni iş fırsatları sağlayacaktır. Ancak her şeyden önemlisi sürdürülebilir bir doğa ve daha temiz bir hava ile toplum sağlığına katkı sağlayacaktır. Hızla değişen dünyada değişmemenin maliyeti çok daha büyüktür. Gelecek nesiller için iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarına devam edeceğiz,” dedi.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın