Türkiye deniz kazalarına hazır

MDN İstanbul

Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde 5312 sayılı Acil Müdahale Kanunu çerçevesinde Acil Müdahale Hizmeti konusunda yetkili GİSAŞ Gemi İnşa Sanayi A.Ş. tarafından 6 Temmuz 2013 Cumartesi günü “Çevre Kirliliğine Acil Müdahale Tatbikatı” gerçekleştirildi

“Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun” ve ilgili mevzuata hükümleri doğrultusunda, Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde yer alan Tersaneler ve UN Ro-Ro Limanı Acil Müdahale Planlarındaki personellerin katılımıyla, yetkilendirilmiş müdahale firması GİSAŞ Gemi İnşa Sanayi A.Ş. tarafından yapıldı. Acil müdahale tatbikatı Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran, GİSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Süheyl Demirtaş ve denizcilik sektöründen çok sayıda temsilci katıldı.
6 ayda bir yapılması zorunla olan tatbikat kapsamında senaryo gereği limanın açığında 2 gemi çarpıştı ve gemilerin birinde yakıt sızıntısı sonucu yangın meydana geldi. Önce çıkan yangın söndürüldü ardından da denize sızan yakıtın önüne geçmek için yüzen bariyerlerle set çekildi. Yine senaryo gereği tatbikat sırasında denize düşen bir kişi için de kurtarma operasyonu yapıldı.

Bayraktar: “Denizcilik önemli
döviz girdisi sağlıyor”
Tatbikatla ilgili bir konuşma yapan Erdoğan Bayraktar, tatbikatın önemine değinerek “İstanbul Boğazı’ndan 1936 Montrö Antlaşması yapıldığı tarihlerde yılda ortalama 4 bin 500 gemi geçerken, şimdi yılda 50 bin civarında gemi geçmektedir. Boğaz’dan boyları 350 metreye varan gemiler geçmekte. Bu bakımdan çok daha ciddiyet gerekiyor. Aynı şekilde İstanbul ve etrafındaki illerden karşıdan karşıya geçişte de günde yaklaşık 1 milyonluk bir sirkülasyon var. Çok yoğun bir trafik var. Hem atıklar hem de denizlerin temizlenmesi bakımından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak çok ciddi çalışma içerisindeyiz. Sadece İstanbul Boğazı’nda değil, 8 bin kilometreyi aşan kıyılarımızda deniz kirliliğini ölçüm noktalarımız var. Bunlar tüm Türkiye genelinde 150’ye yaklaştı. Çok titiz bir şekilde deniz sularımızdan numune almak suretiyle bu kirliliği periyodlar halinde kontrol ediyoruz.” dedi.

Gemilere bilgisayardan takip
Gemilerin online olarak atık konusundaki takiplerinin yapıldığını ve ceza uygulandığını ifade eden Bayraktar, deniz kirliliğine sebebiyet veren durumların ciddi şekilde denetlendiğini söyledi.
Bayraktar, kıyı tesisleri ile ilgili mevzuat kapsamında acil müdahale konusunda imkan ve kabiliyetlerin geliştirilmesi ve tüm katılımcıların araç, gereç ve ekipman kullanım becerilerinin artırılması amacı ile bundan böyle tatbikatın 6 ayda bir tekrarlanacağını da belirterek şöyle konuştu:
“Gerçekten döviz girdisi sağlayan bir sektör. Hedeflerimiz doğrultusunda, Türkiye’nin kuruluşunun 100. yılında, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına koymak durumundayız. Bunun için deniz taşımacılığı, gemicilik sektörü önemli bir sektör. Türkiye’de çok kaliteli gemiler yapılıyor. Deniz taşımacılığında önemli bir yere sahibiz. Çevre hassasiyetini öne alarak, denizlerimizin temizliğine önem vererek, temiz deniz ilkesiyle bu çalışmalarımızı yürüteceğiz. Şu anda dünyada mavi bayrak konusunda da 3. konuma yükseldik. Denizlerimiz 10 yıl öncesine göre çok daha temiz. Bu temizliğe daha fazla dikkat edeceğiz. Gemilerimizden atık salınımını engellemek, kıyılarımızı temizlemek için yine atık sularımızın denize ulaştığı zaman mutlaka arıtılarak denizlerimize ulaşması noktasındaki çalışmalarımız çok daha titiz şekilde devam ediyor” dedi.
Atık suların arıtılması konusunda çalışmalara değinen Bayraktar, atık su arıtma tesislerinin elektrik giderlerinin yüzde 50’sini hibe olarak karşıladıklarını, bu tesisleri yapan kuruluşlara her türlü maddi desteği verdiklerini dile getirdi.

“Denizcilikte 3 milyar dolarlık
eğitim ve teknoloji yatırımı var”
Düzenlenen tatbikattan önce bir konuşma yapan GİSBİR Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran şunları söyledi:
“Köklü bir geçmişe sahip olan Türk gemi inşa sanayi, Türkiye’nin en eski sivil toplum örgütlerinden biri olan ve 1971 yılında kurulan Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) tarafından temsil edilmektedir. 71’i faal, 54’ü yatırımda olmak üzere 125 tersane, 420 adet tekne imal tesisi ve 38 adet mega-yat üreticisiyle Türk gemi inşa sanayi, 2001-2008 yılları arasında ciddi bir büyüme göstererek ürün çeşitliğini artırmış, modern ve kaliteli tersanelerde inşa ettiği gemiler, yatlar ve savaş gemileri ile dünya çapında sipariş defteri bazında ilk on, gemi adedi bazında ilk beşe girmiştir. 14.6 milyon dwt gemi bakım onarım kapasitesine sahip olan gemi inşa sanayimiz, mega yat inşasında ise üçüncü sıradadır.
Gemi inşa sanayimiz; yaklaşık 3 milyar dolarlık eğitim ve teknoloji yatırımı ile kalitede dünya standartlarına uygun üretimiyle ve düşük kâr marjı ile küçük ve orta boy kimyasal tanker inşasında dünya sıralamasında, adet bazında 1’inci sıraya, tonaj bazında 5’inci sıraya yükselmiştir. 2002 yılında 38 olan faaliyetteki tersane sayısı ise günümüzde 71’e ulaşmıştır.
Sanayimiz sahip olduğumuz nitelikli iş gücü, özel ve kaliteli üretim yapabilme yeteneği, sayesinde sektör mensuplarımız ağır rekabet şartlarında gerçekleştirdikleri sözleşmeler ve özellikle savunma sanayi ihaleleri ve bakım onarım başta olmak üzere başarılı faaliyetleri ile hayatiyetini sürdürmektedir.

“Tersanelerin çevre izni
çalışmaları son aşamada”
Gemi inşa sanayimiz ülkemizin; savunma sanayine katkısı ile stratejik, istihdam ve döviz girdisi ile cari açığın azaltılmasına olumlu etkisi ile ekonomik, milletçe önem verdiğimiz,  2023 yılı için ülke çapında belirlenen   500 milyar dolar ihracat ve  500 milyar dolar ithalat olmak üzere  toplam 1 trilyon dolar ticaret hacmi  için  gerekli taşıma filosu ihtiyacı değerlendirildiğinde  ufku ve vizyonu son derece geniş   lokomotif sektörlerinin başında gelmektedir.
Tersanelerimizin mevzuat gereği 5 yılda bir yenilenmesi gereken çevre izni konusu İstanbul İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nde nihai aşamadadır. Biz tersaneler olarak tüm istenenleri yerine getirdik. Önem arz eden havuzlardaki raspa ile ilgili olarak il müdürümüz başta olmak üzere yerinde faaliyetlerimiz denetlendi ve tersane bazında hazırlanan raporlar kendilerine sunuldu. Yapılan incelemeler neticesinde de uygun bulundu. Yaklaşık bir yıldır devam eden bu önemli sürecin son aşamasındayız.

Kıran: “Deniz kirliliği
cezalarında hakkaniyet olmalı”
Çevre Kanunu’nun 20. maddesi denizlerimizde kirliliğe sebep olan gemilere uygulanacak idari para cezalarını, oluşan kirliliğin boyutunu dikkate almaksızın kirliliğe sebep olan gemilerin tonajına endeksli bir hesaplama yöntemi ile belirlemektedir. Hakkaniyet ilkeleri ile bağdaşmayan bu durumun makamlarınızca incelenmek suretiyle yeni bir model geliştirilmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasının faydalı ve gerekli olduğu kanaatindeyiz.
Bu konu ile bağlantılı dikkatinize sunmak istediğim bir diğer hususta Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde her yıl yayımlanan genelge kapsamında yetki verilen İBB Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ekiplerince yapılan denetimlerdir.
Dünyanın sayılı armatörleri ve dünya borsalarında hisseleri işlem gören önde gelen denizcilik şirketleri gemilerinin periyodik bir gereksinimi olan “Special Survey” dediğimiz havuzlanma ve bakım onarımı maksadıyla tersanelerimizi tercih etmektedirler. Bu kapsamda ülkemiz her geçen gün Avrupa’nın bakım onarım merkezi olma yolunda ağırlığını artırmakta, bu da istihdam ve döviz girişini sağlamaktadır.
Şirketler dünya denizlerinde gemi dolaştırmakta olup tüm ülkelerin çevrenin korunmasına ilişkin kural ve uygulamalarına son derece vakıftır.
Tonaja endeksli bir model ile idari para cezalarının belirlenmesi ve uygun evsafta olmayan personel tarafından yapılan denetimlerde sergilenen hatalı yaklaşımlar uygulamaların haklılığının sorgulanmasına ve bu yöndeki ikna çabalarımızın sonuçsuz kalmasına yol açmakta mağdur şirketin bir daha Türk tersanelerini tercih etmemesine neden olmaktadır.
Tuzla Tersaneler Bölgesi revizyon imar planı çalışması da devam etmektedir. Sözkonusu planın kıyı kenar çizgisi çalışmaları İstanbul İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nce tamamlanmış ve Ulaştırma, Denizcilik, Haberleşme Bakanlığı’na iletilmiştir.”

GİSAŞ’ın çevre politikası
Tatbikatta bir konuşma yapan GİSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Süheyl Demirtaş, GİSAŞ’ın Türkiye gemi inşa sektörüne çeşitli hizmetler sunmak maksadıyla tersanecilerin ortak girişimi ile kurulduğunu dile getirdi. Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde pilotaj/römorkaj çevre danışmanlık ve acil müdahale hizmeti öncelik arz eden faaliyetlerinden olduğunu belirten Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Daha iyi yaşam alanı ve sürdürülebilir bir çevre politikası için katkıda bulunmak çevresel etkileri en aza indirecek önlemler almak ve aldırtmak, doğal kaynakları etkin kullanarak en aza indirmek, ayrıca tersanelerimizin çevre mevzuatına uygun bir şekilde faaliyetlerini sürdürmelerini sağlamak GİSAŞ inşa şirket ana sözleşmesinde belirtilen amaçları arasında yer almaktadır.
GİSAŞ bünyesinde teşkil edilmiş olan çevre birimi 2011 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 5 yıl süreli yeterlik belgesi almıştır ve bu tarihten itibaren 32 tersane ve 1 liman’ a hizmet vermektedir. Birimde 6 çevre mühendisi ve 1 kimya mühendisi arkadaşımız görev yapmaktadır. Bu kapsamda ; “Çevre danışmanlık hizmet sözleşmesi” yapılmış tesislere, “2872 sayılı Çevre Kanunu” ve ilgili mevzuat çerçevesinde hizmet sunulmakta; çevre yönetimi faaliyetlerinin mevzuata uygun olarak yürütülmesi, yürütülen çalışmaların düzenli aralıklarla izlenmesi,  yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğini tespiti, uygunsuzlukların tespiti durumunda giderilmesi amacıyla tesis yetkililerini bilgilendirilmesi ve takibi sağlanmakta, tesis personeline çevre konularında eğitimler düzenlenmekte ve tesisin alması gerekli izin, lisans ve belgelerinin alınması çalışmalarını yürütmek yer almaktadır.
GİSAŞ ayrıca “5312 sayılı “deniz çevresinin petrol ve diğer zararlı maddelerle kirlenmesinde acil durumlarda müdahale ve zararların tazmini esaslarına dair kanun” ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde yetkilidir. Bu kapsamda hazırlanan “Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde yer alan tersanelerin ortak risk değerlendirme ve acil müdahale planı” 24 Haziran 2010 tarihinde Bakanlığınızca onaylanmıştır.
Acil müdahale planında yer alan müdahale organizasyonunu üstlenen GİSAŞ, 30 Mart 2010 tarihinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından “Deniz çevresinin petrol ve diğer zararlı maddelerle kirlenmesinde acil durumlarda müdahale yetki belgesi” ve 28 Ocak 2013 tarihinde “Deniz çevresinin petrol ve diğer zararlı maddelerden kaynaklanan kirliliğe hazırlıklı olma ile ilgili eğitim semineri ve tatbikat programı düzenleme yetki belgesi” ile yetkilendirilmiştir.
GİSAŞ bu yetkisi dâhilinde tersaneler ve Un Ro-Ro Pendik Limanı ile sözleşme yaparak deniz kirliliğine müdahale kıyı tesisi tatbikatlarını ve eğitim semineri programlarını düzenlemeye devam etmektedir.
Petrol ve diğer zararlı maddelerden kaynaklanan kirlilikle mücadele kapsamında her 6 ayda bir yapılması zorunlu olan ve bugün altıncısını düzenlenen tatbikat ile meydana gelebilecek olası kirliliklerde “kirliliği önleme, toplama ve oluşacak atıkların bertarafı” konularında personelin kabiliyeti artırılmakta ve yeterliliği değerlendirilmektedir. Bu tatbikatların yanı sıra,  29 Eylül 2011 tarihinde İstanbul Boğazı’nda gerçekleştirilen ulusal tatbikatta da üstlenmiş olduğu görevi başarıyla yerine getirmiştir.
51 kıyı tesisinin faaliyet gösterdiği Tuzla Aydınlı Koyu’na sadece 2012 yılında 2108 geminin yanaştığı düşünülürse; koyda meydana gelebilecek döküntülerin çevresel boyutu ile önemli bir risk ve hassasiyet teşkil ettiği aşikardır.
Ancak gerek tersanelerimiz gerekse GİSAŞ olarak çevreye olan duyarlılığımız ve sahip olduğumuz ekipman ve de eğitimli personel ile 2010 yılında bu yana sorumluluk sahamızda gerçekleştirdiğimiz 4 (dört) müdahaledeki başarımız da tüm bu çalışmalarımızın olumlu bir göstergesidir.”

Bunu Paylaşın