Türk denizcilik sektörü AB ETS’den nasıl etkilenecek?

Yeşim Yeliz Egeli

OceanScore Kurucusu ve Ceo’su Albrecht Grell OceanScore, Ocak 2024’te yürürlüğe girecek Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi (AB ETS), mevzuat karmaşıklıklarının Türk denizciliğine etkileri hakkında MarineDeal News’e konuştu

Merhaba Bay Grell kendinizi ve şirketinizi kısaca tanıtır mısınız?

Germanischer Lloyd ve DNV gibi klaslama kuruluşları olmak üzere, 15 yıl nakliye sektöründe çeşitli pozisyonlarda çalıştım. 2020’de Hamburg, Almanya’da nakliye firmalarının gittikçe zorlaşan mevzuatlara en verimli şekilde uymasını sağlaması amacıyla dijital çözümler üretmek için kurduğum OceanScore’un eş Genel Müdürüyüm. Bizim odağımız, çevreci sürdürülebilirlik üzerinde yoğunlaşan AB ETS ve FuelEU Maritime Yönetmeliği gibi düzenlemeler.

Karmaşık mevzuatlara uymayı kolaylaştıran çözümler sunuyorsunuz. Kolaylaştırmayı somut olarak açabilir misiniz? Mesela IMO’nun 2023 düzenlemesiyle ilgili planınız nedir? Bu konuda müşterilerinizin tepkisi ve eylemleri ne oldu?

AB ETS’yi ele almak gerekirse, bu sadece Türk deniz nakliyat firmalarını yılda 200 milyon Euro’luk, ki bu gemi başına neredeyse 400,000 Euro yapar, EU Allowences (EUAs) ya da karbon kredisi almaya zorlayacak oldukça karmaşık bir mevzuat.

Nakliye firmalarının asıl sorusu ise kaç tane EUA vermek zorunda oldukları. Ama iş bununla da sınırlı kalmıyor. Armatörler, gemilerinin kiralanmadığı ya da çalışmadığı zamanlardaki EUA’ları telafi etmesi için gemileri kiralayan firmalardan da doğru miktarda EUA aldıklarından emin olmalılar. Aynı zamanda Avrupa’da EUA hesapları da açmalılar ve potansiyel sorunlara karşı süreci izlemeliler. ETS Manager, veri akışını dijitalleştirip otomatize ederek, yani nakliye firmasına para ve zaman kazandırarak, idari iş yükünü azaltıyor ve ETS’ye zorlu geçiş sürecini daha verimli hâle getiriyor. Süreç, gemi operasyonel datasının otomasyon sistemine girilmesiyle başlıyor, EUA hesaplarının ve açık pozisyonların izlenmesiyle devam ediyor.

ETS Manager şu veri akışlarını işliyor:

  • Otomatik olarak her gemi hareketini kontrol etmek ve harcanan kömür tonuna karşı regülasyon verisini değerlendirip, ihtiyaç olan EUA’ları hesaplamak,
  • Gerekli EUA’ların, armatörler ya da kiraya veren firmalar tarafından tahsis edilmesi için kiracı firmaları kontrol etmek,
  • Kiracılara yönelik kurallara göre EUA’lar için talep üretmek ve EUA ile açık pozisyonların şartlarını ve değişen düzenlemeleri takip etmek
  • Değişiklikleri otomatik olarak çözümlere yansıtmak.

Bütün bu akışları birleştirdik. Bu da nakliye firmaları için izlenmesi gereken daha az adım ve daha az hata yapma ihtimâli anlamına geliyor. Buna ek olarak, müşteri hizmetleri ekibimiz, firmaların çözemeyeceği herhangi bir problemin üstesinden gelmek için hazır bekliyor. Ayrıca gemiyi kiralayan firmadan temin edilemeyen EUA’ları almaya ve satmaya yardımcı olan, EUA Trader adında bütünleşmiş bir alım satım çözümü de sunuyoruz. Gemi başına düşecek karbon kredisi tutarında yüzde 1’lik bir sapma, ETS Manager’ın tutarının iki katına tekabül eder ki bu sürecin uluslararası idaresinde, zamandan ve masraftan yapılacak tasarrufun hesaba katılmamış hâli.

Yardımınızın müşterilere ne kadar yararı dokunuyor ve süreci ne kadar hızlandırıyor? Ayrıca çözümlerinizi tercih eden firmaların finansal açıdan kazançları ne oluyor?

AB ETS sürecini verimli hâle getirdiğimiz için nakliye firması çalışanları zamandan tasarruf ediyor. Ayrıca kurumun kendi içinde, değişen her regülasyonla güncellemesi gerekecek bir sistem oluşturmasına da gerek kalmıyor. Buna ek olarak, ETS Manager’ın şeffaflığı sayesinde kiracılardan yanlış miktarda EUA talep etme riski azalıyor, dolayısıyla gereksiz anlaşmazlıkların önü kesilmiş oluyor.

Verileri nasıl topluyorsunuz? Sürecin teknik işleyişiyle ilgili bilgi verebilir misiniz?

Veriler, EU MRV verileri ve/ veya filo performansı idare çözümleri veren sunuculardan toplanan, anahtar veri toplayıcılarında bulunan API’lerden alınıyor. Sistemin veri gereksinimleri, olay raporlarından alınan standart gemi operasyonel verilerinin alt kümesiyle sınırlı olduğu için API’ler oldukça net. Ve süreç, nakliye firmasının da takip edebileceği, otomatik bir şekilde gerçekleşiyor.

Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi (AB ETS) 1 Ocak 2024 itibarıyla yürürlüğe girecek. Sektöre olan etkileri nasıl olacak sizce ve bunun için nasıl hazırlanıyorsunuz? Müşterilerinizden ne gibi tepkiler almayı bekliyorsunuz?

Bu alanda yapmış olduğumuz detaylı araştırmalardan yola çıkarak, dört ana etki görüyorum:

  • Yeni ve daha verimli tonaj, eski tonaja göre daha çok tercih edilecek. Bu da kiralama ve ikinci el pazarını etkileyecek. EUA’ların maliyeti nedeniyle bunkerlerin fiyatı yüzde 50 oranında artacak ki bu oldukça önemli,
  • Buna ek olarak; enerji tasarrufu projeleri, gelişmiş operasyonlar ve uzun vadede daha temiz yakıtlar için yapılacak iş planları artacak,
  • Özellikle kargo gemileri olmak üzere, birçok gemide yavaşlamayı teşvik edecek,
  • Çıkarımlarımız sonucu, nakliye firmalarının haklı olarak artan verimliliğe odaklandığını değerlendiriyoruz. Yani şimdilik firmaların, liman ulaştırma isteğini optimize etmek gibi kaçamak davranışlar sergilenmesine ilişkin korkular yersiz görünüyor.

AB ETS uygunluk kriterleri gelişmemiş ülkeler için nasıl işleyecek ve nasıl değerlendirilecekler? Eğer bu kriterlere uymazlarsa, sonuçları ne olacak?

AB ETS mevzuatı, nakliye firmasının hangi ülkede kurulduğuna göre bir ayrım yapmıyor. Bunun iyi bir nedeni var. Nakliye sektörü armatörün, yöneticilerin ve kiracıların dünyanın farklı yerlerinde konuşlandığı global bir sektör olduğu için ülke bazlı bir sistem işe yaramaz zaten. Kurallar, Avrupa sularında bulunan her gemiye eşit muamele yapıyor. Yani bu açıdan da oldukça iyi tasarlanmış, şeffaf ve adil bir plan.

Birçok ülke kendi emisyon ticaret tasarısını oluşturuyor. Sizce, hükûmetler ve uluslararası şirketler bu sistemlerin gelişiminde nasıl bir rol oynamalı?

Burada umutlarımdan bahsetmek istiyorum. Burada olabilecek en kötü şey, her ülke ya da bölgenin kendi emisyon ticaret sistemini oluşturması olur. Bu bir mevzuat kaosuna yol açar. Deniz nakliyat firmalarının, hâlihazırda aşırı düzenlemelerin altında kaldığını düşünüyorum. IMO, hâlâ emisyon ticaretiyle ilgili kolektif global bir düzenleme hazırlamadı. İdeal olan, IMO’nun AB ETS’yi ortak sistem olarak benimsemesi ve bölgesel tasarıların yürürlükten kalkması ama IMO’nun uzayan karar verme sürecine baktığımızda bu çok olası bir şey gibi durmuyor. Avrupa Birliği’nin Emisyon Üst Sınırı ve Ticaret Sistemi, en azından konsept olarak, kontrol için var olan en iyi opsiyon. Bir diğer çözüm ise, hükûmetlerin ve kurumların istikrarlı kuralların ve prensiplerin kolektif olarak uygulanmasını sağlamak adına, bu tasarıyı benimsemeleri, dolayısıyla AB ETS’nin diğer emisyon ticaret tasarıları için örnek olması olur.

Bazı kaynaklar Avrupa Birliği’nin, küresel ısınmaya da çok ciddi zararları olan bölgesel savaşları tırmandırmak için bir takım güçleri silâhlandırdığını iddia ediyor. Bunun ve Avrupa Birliği’nin sektörün karbon ayak izini silmek için çevresel düzenlemeleri yürürlüğe sokmaya çalışması arasında bir çelişki yok mu? Bir çevreci olarak, bu konudaki görüşleriniz neler?

Savaşlar, çevresel etkilerinin yanı sıra insanlara inanılmaz acılar yaşatan berbat şeyler. Nakliye sektörü savaşların bitmesi için herhangi bir katkıda bulunamaz. Bizim yapabileceğimiz şey, işimizi elimizden geldiğince düzgün ve sürdürülebilir bir şekilde yürütmek.

Günümüzde dünyayı teknoloji yönetiyor. Ve en gelişmiş teknolojik çözümleri üreten şirketler hükûmet düzenlemelerine karşı gelmek için sahip oldukları ticari gücü kullanabilirler. Buna nasıl karşılık vereceksiniz?

Şirketlerin, hükûmetlere karşı geldiği düşüncesine tam olarak katıldığımı söyleyemem. Sonuç olarak, hepimiz çocuklarımız olan insanlarız ve onlara yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyoruz. Bu nedenle, her iş insanının üzerine düşen, şirketlerini mümkün olan en verimli ve sürdürülebilir şekilde yönetmek ki dünyamızı gelecek nesiller için koruyabilelim. Görüştüğüm birçok iş insanı bunu yapmaya gönüllü ancak fazla maliyetli ve işe yaramayan kurallar yerine, gerçekçi ve iyi düşünülmüş düzenlemeler görmek istiyorlar. İş dünyası ve hükûmetler amaçlar doğrultusunda genel olarak hemfikir ve bu amaçlara ulaşma yolları konusunda ortada ciddi bir müzakere var. Bu sürdürülebilir bir gelecek için en verimli ve hızlı yolu bulmak adına sağlıklı bir tartışma ortamı.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın