Denizcilik Genel Müdürlüğü’ne görev çağrısı

MDN İstanbul

“Sivil İnsansız Sualtı Araçları Mevzuatı” belirleme çalışmaları için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü ile önemi haiz bu konuda tüm ilgili Bakanlıklara görev çağrısı…

MarineDeal News’ün Aralık 2023 sayısında yayımlanan “Sivil İnsansız Sualtı Araçları Mevzuatı” başlıklı görüş yazısında insansız sualtı araçlarının sayısındaki artışın, sualtı trafiğini artırmakta olduğu belirtilmiş, bu alandaki mevzuat boşlukları örneklerle açıklanmıştı. Yazıda askerî insansız sualtı araçlarının hâlen uygulanmakta olan askerî mevzuata uyumlandırılabileceği belirtilerek, öncelikle hiçbir mevzuatı bulunmayan sivil insansız sualtı araçlarına yönelik düzenlemelerin yapılmasının gerekliliği vurgulanmıştı.

Kara araçları, uçak veya gemilerin belirli bir düzen içerisinde kullanılmaları, bu araçların belirlenen teknik standartlarda ve kullanıcılarının gerekli yeterlilikte olduklarının sertifikalar ile belgelenmiş olması ve bu süreçlerin kontrolünün sağlanması hiç de yeni olmayan bir kavram.

Karada; karayolları için uygulanan trafik kuralları, araçların trafikte kullanıma uygunluk belgeleri, araçları kullanma yeterliliğine göre araç sınıfına göre düzenlenmiş ehliyetler, havada; insansız hava araçları dâhil uçaklar için uygulanan hava trafik ve saha kontrol uygulamaları, uçuşa elverişlilikleri, pilot lisans belgeleri ve denizde suüstünde uygulanan Denizde Çatışma Önleme Tüzüğü kuralları, deniz trafik kontrol hizmetleri, denize elverişlilik belgeleri ile gemi tipi, tonajına göre kaptanlık yeterlilik belgelerine ait süreçler ilgili kanunlardan alınan güçle idarenin oluşturup belirlediği mevzuat çerçevesinde yürütülmekte.

İlginizi çekebilir:

Sualtı seyir emniyeti, deniz yetki alanları, deniz güvenliği ve işletilmeleri açısından: Sivil İnsansız Sualtı Araçları Mevzuatı



Bu araçların üretimlerinden başlayarak kullanımları süresince gerekli şartların sağlandığı gene idare tarafından alınan tedbirlerle kontrol edilmekte ve uymayanlar veya kusuru bulunanlar hakkında kanuni işlem yapılmakta.

Düzenlemelerin detayları araçların hareket ettiği ortama göre değişse de ortak noktaları düzenin tesis edilerek emniyetin, güvenliğin sağlanması, hak ve hukukun korunması. Bu yaklaşım sualtı ortamı için de muhafaza edilmeli. Sualtı ortamının diğer ortamlara göre birçok zorluğu barındırması, sivil insansız sualtı araç sayısının görece az olması bu araçlar için mevzuat oluşturulmasını engellememeli, aksine daha hassas olmaya teşvik etmeli.

Sivil insansız sualtı araçlarının; insan hayatını, araçların emniyetini, deniz yetki alanlarımızdaki faaliyetleri, tabii kaynaklarımız, hükümranlık haklarımız ve deniz güvenliğimiz açısından millî menfaatlerimize olası etkilerini ve bu araçlarının işletilmelerinde teknik ve operatör yeterliliklerini kapsayan çok boyutlu ve çok paydaşlı yapısı düşünüldüğünde mevzuat oluşturma çalışmalarına bir noktadan başlanması gerekiyor.

Bu başlangıç noktasının ise sualtı seyir emniyeti ve onun ön şartı olarak da araçların işletilmelerine yönelik olması ortak aklın gereği. Daha açık bir ifade ile öncelikle bu araçların dalış sahası, dalış zamanı, dalış süresi, dalış derinliği, dalış amacı, araçtan sorumlu kişi ve kurum gibi hususların düzenleneceği, dalış sahalarının tüm paydaşlar tarafından azmi şekilde kullanılmasını sağlayacak, olabilecek saha çakışmalarının çözümlenmesine yönelik koordine ve işletim kuralları ile bu araçların denize elverişliliklerinin, araçları kullanacak personelin yeterliliği ve eğitim hususlarını ve tüm bunların kontrol esaslarını kapsayan yönetmelik seviyesinde bir düzenlemeye acilen ihtiyaç bulunmakta.

Hatırdan çıkartılmaması gereken husus, sivil insansız sualtı araçlarının gerek işletim, gerek kullanımlarında yapılacak hataların denizde; suüstü ve sualtında onlarla birlikte bulunan tüm denizcileri ve deniz araçlarını etkilemekte olduğu. En iyimser bakışla insansız sualtı araçlarının birbirleriyle çarpışmasının yanında bir yelkenli yatın bordasını delen, balıkçı ağlarını yırtan, ticaret gemisinin pervanesine vuran ve belki de en tehlikelisi bir denizaltının periskobuyla çarpışan bir insansız sualtı aracının olma olasılığı her geçen gün artıyor. En kötü senaryoyu ise sanırım hepimiz tahmin edebiliriz. Bu nedenle mevzuat düzenlemeleri bir an önce hayata geçirilmezse olabilecek can ve mal kayıplarının vicdani olduğu kadar hukuki sorumluluğunun bedeliyle de yüzleşmek kaçınılmaz olacak.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın