‘Rum Kesimi sondaj çalışmalarında bizden bir adım önde’

MDN İstanbul

İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi, Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Helvacıoğlu, MarineDeal News için kaleme aldığı makalesinde, derin su sondaj çalışmalarında kullanılacak sistemlerin önemine dikkat çekiyor
İsmail Hakkı Helvacıoğlu

Türkiye’nin Fatih ve Yavuz derin su sondaj gemilerinin ardından 3’üncü sondaj gemisini alması ve Doğu Akdeniz’de halen devam eden sondaj çalışmaları, denizlerimizde hidrokarbon arayışları konusunda ciddi adımların atıldığını gösteriyor. Derin su sondajlarından elde edilen bilgiler sayesinde bir taraftan rezerv kapasite tahminleri ve fizibilite çalışmaları sürerken diğer taraftan da bulunan hidrokarbonun çıkartılması, depolanması ve taşınması ile ilgili alternatiflerin değerlendirilmesi gerekiyor. 1,500 metre civarındaki bir su derinliğinden çıkartılması beklenen petrol veya doğalgazın hangi tip platform kullanılarak çıkartılacağı, buradan karaya nasıl ulaştırılacağı titiz bir mühendislik çalışmasını gerektiriyor.

Bu konu tam da Deniz Teknolojisi Mühendisleri ile Petrol ve Doğalgaz Mühendislerinin ortak çalışma alanına giriyor. Petrol ve Doğalgaz Mühendisleri deniz tabanından 10 km derinlikteki hidrokarbon rezervine sondaj yapılması, çıkan ürünün işlenmesi-taşınması-depolanması konularında çalışırken, Deniz Teknolojisi Mühendisleri yüzer platformların tasarımı ve üretimi konularında projeye katkıda bulunuyor. Üretim platformu alternatifleri olarak ön plana çıkan FPSO, TLP veya SPAR tipi açık deniz platformlarının her birinin avantaj ve dezavantajları var[1]. Bulunan rezervin kapasitesi, konumu, ana karaya olan uzaklığı, su derinliği, atmosferik ve oşinografik koşullar kullanılacak sistemlerin seçimini doğrudan etkiliyor. Bu karar süreçlerinde alternatiflerin değerlendirilmesinde ölçekli model deneyleri ve bu deneyler için geliştirilen model deney havuzları kilit rol üstleniyor. Bu konuda en deneyimli iki ülke Norveç ve Hollanda. Norveç’te bulunan SINTEF’in işlettiği model deney havuzu 50 m x 80 m boyutlarında [2]. Su derinliği ise 10 m. Norveç’te 1970’li yıllardan beri yapılan açık deniz projelerinde teknik destek vermek üzere kurulmuş ve geliştirilmiş. İkinci önemli tesis Hollanda’nın MARIN tesisleri[3]. Başta Shell olmak üzere pek çok petrol firmasına teknik destek veren MARIN’in 45 m x 36 m’lik ‘‘Deniz Teknolojisi Model Deney Havuzu’’ var. Derin su sistemlerini denemek üzere 20 m derinlikte 5 m çapında özel bir bölme (çukur) inşa edilmiş. Özel hidrolik sistem yardımıyla su derinliği değiştirilebiliyor. Açık deniz petrol aramalarına çok sonraları başlayan Brezilya’nın da Laboceano isimli bir laboratuvarı var[4]. 2003 yılında kurulan laboratuvarın havuz boyutları 50 m x 50 m ve derinliği 15 m. Tam ortasında 5 m çapında ve 10 m derinliğinde ek deney bölmesi mevcut. Böylece 25 m su derinliği elde edilebiliyor. Böyle bir tesisi Türkiye’de kurmak oldukça pahalı bir yatırım gibi görülse de ilerde yapılacak projelerin bütçeleri göz önüne alındığında kendisini çok kısa zamanda amorti edeceği öngörülebilir. Ayrıca Karadeniz, Hazar ve Doğu Akdeniz’de sürdürülen açık deniz projelerinde de kullanılabileceği, bu teknolojik gelişmenin, bilgi birikiminin ülkemize çok yönlü katkıda bulunabileceğini söylemek mümkün.

Kurulacak Deniz Teknolojisi Model Deney Laboratuvarın’da (DETMO-LAB) yapılacak deney tiplerine örnek olarak şunlar verilebilir: Başta FPSO, SPAR ve TLP olmak üzere her türlü yüzer veya sabit petrol platformu ve deniz yapılarının dalga-akıntı-rüzgar etkisi altında model deneyleri; düzenli-düzensiz dalgalarda deneyler; seçilen platform tipinin demirleme/rayser alternatiflerinin araştırılması; platformların taşınma ve yerleştirilmesi operasyonlarının modellenmesi; kullanılacak sualtı sistemlerinin tasarımı; çeşitli deniz koşullarında yüzer barge/kreyn operasyonlarının modellenmesi. Bunların yanı sıra dünya çapında hizmet verecek böyle bir tesiste insansız sualtı araçlarının testleri, yenilenebilir enerji sistemleri için model deneyleri, tam ölçekli ROV deneyleri ve sualtı akustik sistem deneyleri de yapılabilecektir. Kurulacak yeni laboratuvarda görev yapacak mühendislerin Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği altyapısına sahip olması gerekiyor. Bu eğitim ise lisans seviyesinde sadece İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nde aynı isimle anılan bölümde veriliyor. ‘‘Dünyada açık deniz yapıları konusunda uzmanlaşmış diğer model deney havuzu varken böyle bir yatırıma ne gerek var diyenler’’ için son söz: Kıbrıs Rum Kesimi, Avrupa Birliği’nden almış olduğu 15 milyon euro’luk bir bütçe ile 2017 yılında bir proje başlattı (CMMI)[5]. Hedef, 2021 yılına kadar Larnaka yakınlarında, içinde Model Deney Laboratuvarları’nda bulunduğu bir Deniz Araştırmaları Merkezi kurmak. Kıbrıs’ın güneyinde buldukları doğalgazı nasıl yüzeye çıkarıp pazarlayacaklarını araştırıyorlar ve Avrupa kökenli petrol şirketlerinin desteğiyle bizden bir adım öndeler.

Kaynaklar:
[1]https://en.wikipedia.org/wiki/Oil_platform
[2]https://www.sintef.no/en/ocean/
[3]https://www.marin.nl
[4]https://www.laboceano.coppe.ufrj.br/en/laboceano/laboceano.php
[5]https://www.maritec-x.eu

Bunu Paylaşın