Pekcan: Akdeniz, önemli bir bölgesel entegrasyon projesidir

MDN İstanbul

Türkiye’nin fuarcılık sektöründeki uluslararası markalarından olan İzmir Enternasyonal Fuarı, 97’nci yılında küresel pandemi Covid-19 nedeniyle sanal ortamda gerçekleştirilecek İzmir İş Günleri ile başladı.

Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı koordinatörlüğünde düzenlenen İzmir İş Günleri bugün başladı ve yarın da devam edecek.

Toplantı’nın bugünkü programında, “Akdeniz’de Lojistik ve Ticaret: Pandemi Sonrası Koşullarının Değerlendirilmesi Forumu” başlığı altında açılış oturumu gerçekleştirildi.

Açılış konuşmasını Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın yaptığı oturumda; Fas Sanayi Ticaret Yeşil ve Dijital Ekonomi Bakanı Moulay Hafid Elalamy, İtalya Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakan Yardımcısı Manlio Di Stefano, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Akdeniz İçin Birlik Genel Sekreteri Nasser Kamel, İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhittin Demir İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran ile Baltık ve Uluslararası Denizcilik Konseyi Başkanı, İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şadan Kaptanoğlu konuşmacı olarak yer aldılar.

Bu yıl, Akdeniz vurgusuyla yola çıkılan İzmir İş Günleri çerçevesinde özelikle Akdeniz’de ticaretin lojistiğini ve pandemi koşullarında ticaretin gelişimini ele almayı hedeflediklerini belirten Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, ‘‘ Akdeniz bölgesi farklı bölgelerde 87 limana ev sahipliği yapmakta. Ancak dünyanın en işlek 20 limanına baktığımızda bu listede herhangi bir Akdeniz limanının yer almadığını görüyoruz. Bununla beraber sadece Avrupa’nın en işlek limanlarını incelersek ve en çok konteyner elleçlemesinin gerçekleştirildiği ilk 20 limanın yarısını Akdeniz limanları oluşturuyor,’’ dedi.

Akdeniz’in lojistiği bağlamında alternatif noktaları ve güzergâhları kullanmanın önemine değinen Pekcan, ‘‘Ege ve Akdeniz’de bulunan limanlarımızdan Avrupa ve Orta Doğu’ya gerçekleştirilen Ro-Ro operasyonları lojistik açısından vazgeçilmez unsurlar haline gelmiştir. Ro-Ro hatları özellikle ülkemiz açısından alternatif bir taşıma yöntemi olarak dış ticaretin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla önemli bir işleve sahiptir. Fransa ve İtalya üzerine ciddi Ro-Ro seferleri gerçekleştirmekteyiz, sadece İtalya’da Bari ve Trieste limanlarına yılda 170 bin adet Ro-Ro çıkışı yapılmakta,’’ şeklinde konuştu.

Lojistik kapasitenin ilerlemesi için karşılıklı ticaret kapasitesinin de yükselmesi gerektiğini söyleyen Pekcan, ‘‘Akdeniz havzasındaki ülkelerin kapsamlı ekonomik entegrasyon modelleri ve tercihli ticaret anlaşmaları ile ticari işbirliği olanaklarını çeşitlendirmeleri büyük önem arz ediyor. Barcelona Süreci olarak adlandırılan ve ülkemizin de taraf olduğu Avrupa-Akdeniz EUROMED ortaklığı, Akdeniz bölgesinde barış istikrar ve refah alanı yaratılması hedefinin yanı sıra serbest ticaret alanının oluşturulması düşüncesi ile önemli bir bölgesel entegrasyon projesidir. Türkiye olarak Akdeniz’de birlik sürecini eline almış ve Barcelona Süreci’ndeki ticari olanakların daha da ilerletilmesi ve genişletilmesi taraftarıyız. Bu doğrultuda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü yapıcı katkıyı sunmaya hazırız,’’ dedi

Lojistiğin gelişimi için dijitalleşmeye yönelimin artırılması gerektiğini vurgulayan Pekcan, ‘‘Liman ve sınır kapılarında elektronik güvenlik sistemlerinin iyileştirilmesi, kağıtsız işlemlerin yaygınlaştırılması konularına önem ve öncelik vermemiz gerekiyor. Bölge ve çevresinde lojistik alanında dijitalleşme işlemlerinin gerçekleştirilmesi, taşımacılığın ve diğer lojistik işlemlerinin çok daha sorunsuz yürütülmesini sağlayacaktır. Türkiye olarak elektronik belgelerin kabulüne veya hiç bulunmuyorsa daha sonra ibra edilmesine imkân tanıyarak ticaretin sürdürülmesine katkı sağlıyoruz. Otomasyona dayalı dijital gümrük altyapısı ile ıslak imza prosedürüne son verdik,’’ dedi.

Pandemiye karşı alınan ulusal ve uluslararası tedbirlerin ekonomiyi ve denizcilik sektörünü olumsuz etkilediğini söyleyen İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, ‘’IMO 2020 kısıtlamalarının ortaya çıkaracağı maliyetleri hesaplamakla uğraşan denizcilik sektörü bir de pandeminin etkilerine maruz kaldı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen lojistik ve deniz taşımacılığı pandemi döneminde faaliyetlerini azaltmadan ticaret yapmaya devam etti. Koronavirüs sürecinde bütün dünya denizcilik sektörünün ne kadar önem arz ettiğini gördü,’’ şeklinde konuştu.

Akdeniz’de ticaretin ve lojistiğin gelişmesine yönelik önemli adımlar atıldığı ancak düzeltilmesi gereken bazı sorunların da bulunduğunu belirten Kıran, ‘‘Bugün, Kuşak ve Yol Projesi’nin güzergahında bulunan bazı ülkeler ile yaşanan anlaşmazlıklar risk unsuru taşımakta. Bu anlaşmazlıklarla beraber küresel ticaret savaşları, küresel ekonomide sağlıklı bir büyüme yakalanabilmesi, e-ticaretteki hızlı büyümenin sınırları, lojistik 4.0 ve denizcilik 4.0 ile ifade edilen dijital devrimler de bu bölgedeki ticaretin geleceğinin belirleyicisi olacaktır,’’ ifadelerini kullandı.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın