Müşterek Meslek Komitesi toplantısı sektörü buluşturdu

MDN İstanbul

İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Müşterek Meslek Komitesi Toplantısı, idarenin ve sektörün yoğun katılımıyla Caddebostan Büyük Kulüp’te gerçekleştirildi.
DTO Müşterek Meclis Toplantısı’na Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Kıyı Yapıları ve Tersaneler Genel Müdürü Hızır Reis Deniz, Deniz ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürü Cemalettin Şevli, İstanbul Vali Yardımcısı Emin Çolak, İstanbul Liman Başkanı Muhammed Erdoğan, DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, DTO Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu, Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği (KOSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Çakır, Bakanlık bürokratları, İstanbul ilçelerinin ve çevre illerin Liman Başkanları, Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, ile DTO meclis ve meslek komitesi üyeleri ve sektör temsilcileri katıldı.
Yaklaşık 4,5 saat süren toplantıda sektör temsilcileri sorunlarını Bakanlık bürokratlarına doğrudan anlatma fırsatı bulurken, toplantının ardından yüksek bir katılımla DTO Geneleksel İftar Yemeği düzenlendi.

Erdoğan: ‘Deniz ticaretinde yakın zamanda kriz yok’
Açılış konuşmalarının ardından Müşterek Meslek Komitesi Toplantısı’nda ilk sözü alan Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, denizcilik sektörünü yakından ilgilendiren eknonomik konularda önemli değerlendirmelerde bulundu. Yaptığı detaylı sunumda özellikle Merkez Bankası’nın faiz indirimi ve enflasyon değerlerini analiz eden Erdoğan, deniz ticaretinde yeni bir kriz beklemediğini çeşitli verilerle ortaya koydu. Oral Erdoğan dünya ticaretinde kendini gösteren canlanmanın büyümeye de olumlu etkilerinin olacağını belirtirken, borsalardaki hareketliliğin büyümeyi de beraberinde getireceğini bildirdi.
Toplantıda konuya ilişkin görüşünü paylaşan Deniz ve İçsular Genel Müdürü Cemalettin Şevli, Kıyı Emniyeti’nin palamar ücreti almasıyla ilgili konunun Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın yaptığı çalışmayla ilgili bir konu olduğunun altını çizdi. Palamar hizmeti alan bir geminin iki ücret ödemesiyle ilgili konunun en kısa zamanda görüşülerek çözüleceğine inandığını belirten Şevli, sektörün aleyhine olan bir konuda idarenin her zaman çözüme yönelik çalıştığını vurguladı.
Bilindiği gibi Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Salih Orakçı geçtiğimiz günlerde görevden alınmış yerine vekaleten Olcay Özgürce atanmıştı. Bakalım, sektörün büyük tepkisini toplayan Kıyı Emniyetinde önümüzdeki günlerde ne gibi gelişmeler yaşanacak.

“Sektörün rakamsal büyüklüğü net olarak ortaya konulmalı”
Meslek Komitesi üyelerinin sorunlarını dile getirmesinin ardından bir konuşma yapan Kıyı Yapıları ve Tersaneler Genel Müdürü Hızır Reis Deniz, sektörü gündeme getirdiği konuları kayıt ettiklerini belirtirken, çözümün özel sektör ve kamunun birlik ve beraberlik içinde hareket etmesinde olduğunu ifade etti.
Özellikle tersane kira bedelleri ve hazine arazilerine yapılan tersane yatırımlarıyla ilgli konularda sektörle beraber çalışmaktan ve sektörün sorunlarına çare olmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Deniz, “Sektör varsa İdare var, sektör yok olursa bize de gerek kalmaz” diyerek tüm güçleriyle sektörü destelemek için kararlı olduklarını belirtti.
Hazırlanmakta olan yeni gemi inşa yönetmeliği konusunda da görüşlerini ifade eden Deniz, yönetmeliğin sektörün istekleri doğrultusunda çıkacağını belirtti. “Yönetmelik taslağı sekiz aydır kurumun web sayfasında duruyor. Ancak bu süre zarfında görüş bildiren pek olmadı. Sektör, değişiklik isteklerini ve uyarılarını yönetmelik yürürlüğe girmeden önce yaparsa, bizim de ona uygun hareket etme şansımız olabilir. Birlikte uyumlu bir şekilde hareket etmek zorundayız. Değişiklik talepleri peyderpey yapıldıkça, yönetmeliğin çıkarılması uzuyor. Çünkü birçok Bakanlığın ve genel müdürlüğün görev kapsamına giren konularda revizyon yapmak ve sorunları anlatıp gerekli izinleri almak, zaman istiyor” diyerek sektöre daha fazla iletişim çağrısında bulundu.
Hızır Reis Deniz, yeni çıkacak strateji belgesinde denizciliğin de yer alması için sektörün büyüklüğünü ilgili kurumlara daha net rakamlarla anlatmak gerektiğini vurguladı. İdare olarak her zaman kamunun işlerinde eğer mevcutsa Türk bayraklı gemileri tercih ettiklerini vurgulayan Deniz, bu konudaki duruşlarını kararlı bir şekilde sürdüreceklerini ifade etti.
Işletme izni konusunda da sektörün talebi net bir şekilde kendilerine gelirse istenen yönde değişiklik yapılabileceğini dile getiren Deniz, ancak geçmiş dönemde yaşanan usulsüzlüklerden dolayı sektörün belli bir disipline kavuşması gerektiğini söyledi. Deniz, bu konuda sektörün kendi içinde yapması gerekenler olduğunu söylerek sözlerini noktaladı.

Kıran: İşletme belgesi süresiz olmalı
Kira bedeliyle ilgili yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin ardından tersaneler şimdi de işletme belgesiyle ilgili sorunlarını çözmeye çalışıyor. Bu konuda tersanelerin yaşadığı sıkıntıları dile getiren Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran yaptığı konuşmada, 62 tersanenin Ağustos 2014’e kadar alması gereken kısmı işletme belgesi için başvuru yaptığını söylerken, geriye kalan 10 tersanenin durumunun belirsiz olduğunu nitelendirdi.
“Başka hiçbir sektörde istenmeyen işletme belgesi sadece tersane ve limancılıkta isteniyor. İşletme belgesi aslında belgelerin belgesi. Önce tüm belgeleri ilgili kurumlardan topluyoruz. Sonra da aldığımız belgeleri toplayarak onların belgesini çıkarmak için İdare’ye başvuruyoruz. Tersaneler olarak Ağustos 2014’e kadar kısmı işletme belgelerini almaya çalışıyoruz. Ayrıca Ağustos 2015’e kadar da asli işletme belgelerini almamız gerekecek.”
Sektörden alınan bilgiye göre işletme belgesinin süreli olmasının tersaneler için birçok sıkıntıya yol açtığı söyleniyor. Özellikle mevzuatı bilmeyen yabancı müşterilerin ve potansiyel iş ortaklarının, işletme belgeleri kısa süre sonra dolacak tersanelere sipariş verme konusunda çekincelerini dile getirdiği ifade ediliyor.  Tersaneler sipariş için birçok rakip ülke tersanesiyle rekabet ederken bir de bu tip bürokratik sorunlarla karşılaşmak istemiyor. Sektörün talebi, işletme belgesini bir defaya mahsus alınması ve gerekirse İdare’nin belli periyotlarla ilgili konuda denetleme yapmaya devam etmesi. Kira bedelleriyle ilgili yönetmeliğin 16 ayda çıkmasından dolayı birçok tersanenin bu konuda mahkemelik olması da önümüzdeki yıl alınması gereken asli işletme belgesindeki işlemleri de epey zorlaştıracak gibi görünüyor.

Kıyı Emniyeti’nin uygulamalarına sektörün tepkisi büyüyor
Müşterek Meslek Komiteleri Toplantısı’nda Kıyı Emniyeti’nin uygulamalarına karşı başta DTO Yönetim Kurulu Metin Kalkavan, TOBB Başkanvekili Halim Mete ve birçok meclis komitesi üyesi tepki gösterdi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından denizcilik sektörünü ilgilendiren birçok genel müdürlükten bürokratın katıldığı toplantıya Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünden hiç kimsenin katılmaması dikkat çekti.
Başkan Metin Kalkavan önümüzdeki ay meclis gündeminin ilk sırasına Kıyı Emniyeti’nin yazılması gerektiğini söylerken, Kıyı Emniyeti’nin mutlaka yeniden yapılandırılması gerektiğinin altını çizdi. Kıyı Emniyetini para kazanmak için çeşitli yollar üretmekle suçlarken kazalarda uyguladığı arama ve kurtarma tarifesinin yüksekliğinden şikayet etti. “Kazaları önlemek yerine ‘bir kaza olsun da para kazanalım’ gibi bir anlayış kabul edilemez. Kılavuz hizmetini kim yaparsa palamar hizmetini kim yaparsa ücreti o talep eder. Yapmadığı palamar hizmetinden ücret talep edilmesi kabul edilemez. Kıyıların emniyetinden sorumlu olması gerekirken daha çok para kazanmanın yollarını aramak kuruluş amacına aykırıdır.”
TOBB Başkanvekili Halim Mete eleştirilerde bir adım daha ileri giderek Kıyı Emniyeti’ni ‘ölü soyuculuk’ yapmakla suçladı.  Mete, özellikle fahiş fiyatlarla armatörün karşısına çıkıldığını belirtirken “50 bin liralık gemiye 20 bin lira fatura kesilir mi?” diyerek tepkisini dile getirdi.

“Çift palamar ücreti haksız”
Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği Genel Müdürü Neslihan Başarslan, gemi acentelerinin özelleştirilerek Doğuş Grubu bünyesinde faaliyet göstermeye başlayan Salı Pazarı Limanı’nda büyük zorluklarla karşılaştıklarını ifade etti.
Özelleştirme İdaresi tarafından açılan ihaleyi Doğuş Grubu kazanarak 24 Şubat 2014 tarihinden itibaren rıhtımı işletmeye başlamıştı. Bu tarihten itibaren kılavuzluk ve palamar hizmetlerini Doğuş Grubu’nun vermesine rağmen, Kıyı Emniyeti’nin de gemilere fatura kesmeye devam ettiğini belirten Başarslan, bunun uluslarası taşımacılar nezdinde de büyük tepkiye yol açtığını kaydetti. “Verilen bir palamar hizmeti için çift fatura kesiliyor. Özel sektöre devretmiş olmasına rağmen Kıyı Emniyeti Salı Pazarı’nda başka bir şirketin sunduğu hizmet için ücret talep ediyor. Bunun kaldırılması gerektiğini daha önce Sayın Genel Müdüre de iletmiştik. Bu konuyla ilgili buradan acil çözüm bulunması talebimizi yineliyoruz.”

Bunu Paylaşın