Marmara Denizi için artan ısı ve azalan oksijen uyarısı

MDN İstanbul

İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Bilim İnsanları, bu yıl yaşanan aşırı sıcaklardan ötürü Marmara Denizi’nin soğuyamadığını ve bu sıcaklığın bir sonraki seneyi de etkileyebileceğini ifade etti

İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü bilim insanları, Alemdar 2 gemisi ile Marmara Denizi’nin 100’e yakın noktasından numune alarak son durumunu inceledi. 

İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Cem Gazioğlu, çeşitli örneklemeler için özel olarak seçtikleri bölgelere şamandıra sistemi kurarak, buralardan sağlanacak sürekli veri akışıyla değerlendirmelerine ofis ortamında devam edeceklerini söyledi.

Yaptıkları örneklemeler; denizin üst tabakalarında oksijen tüketiminin yüksek ve miktarının azalmakta olduğunu gösterdi. Alt katmanlara inildikçe oksijen seviyesinin iyice düştüğü gözlemlendi. 

Gazioğlu; denizin üst katmanında bulunan biyolojik çeşitlilik sebebiyle oksijenin yükselmesini beklediklerini ancak, kimyasallar nedeniyle bu canlılığın çok beslenemediğini belirtti. Gazioğlu’na göre, oksijen ilk tabakada tüketiliyor ve bu tüketim Akdeniz suyuna indikçe artıyor.

Marmara’nın sıcaklığı, 24-25 derece ölçüldü

Bu yıl yaşanan aşırı sıcaklardan ötürü ise, Marmara Denizi’nin soğuyamadığını ilk 25 metrelik katmanda gördüklerini ve bu sıcaklığın bir sonraki seneyi de etkileyebileceğini belirtti. Bu yıl soğuyamayan Karadeniz’den de etkilenen Marmara’nın sıcaklığı, 24-25 derece ölçüldü. Artış trendi ise ağustos ayının sonuna doğru durdu. Gazioğlu, alınan tedbirlerin artarak devam emesi gerektiğini vurguladı.

Denizlerde oksijen oranı risk seviyesinde

İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fuat Dursun ise, ölçüm yaptıkları istasyondan verileri paylaştı.

28 metrede oksijenin minimum düzeyde olduğunu söyleyen Dursun, bunun sebeplerini topladıkları klorofil, besin ağı ve fitoplanktonlardan yapılacak analizler sonrası belirleyebileceklerini ekledi. Denizlerde en düşük oksijen seviyesinin litrede 5 miligram olduğunu ancak yapılan ölçümlerde litrede 1.5 miligrama kadar düştüğünü ve bunun risk seviyesinde olduğunu ekledi.

Dursun, denizlerdeki oksijenin fitoplanklar tarafından üretildiğini ve bu canlılardan toplanan örneklerle hangi türlerin var olduğunu araştırdıklarını söyledi. Oksijen düşüklüğünün etkileri, fitoplanklarla beslenen canlılardan başlayıp diğer canlıları etkileyebileceği için ekolojik dengeye de olumsuz sonuçları olacağını ekledi.

Son olarak Dursun, gemilerin balast sularıyla ülkeye giren istilacı türlerin artan ısı seviyeleri sonucunda bölgeye adapte olarak, ekosistem değişikliğine yol açabileceğini belirtti.

(AA)



Bunu Paylaşın