Küresel gıda krizi kapıda

MDN İstanbul

Dünyanın en büyük tarım ihracatçısı Amerika Birleşik Devletleri son 50 yılın en kurak mevsimini yaşıyor. ABD dünyanın en büyük tarım ihracatçısı olduğu için bu ülkenin tarım alanlarındaki aşırı sıcaklar, tarım ürünleri fiyatlarını tüm dünyada tarihin en yüksek seviyelerine çıkarıyor

Dünya küresel ekonomik krizden çıkışın yollarını ararken, yaz aylarının gelmesiyle birlikte yaşanan kuraklık insanlığı yeni bir felaketle karşı karşıya bırakıyor. Dünyada felaketin yeni adı ise ‘gıda krizi’. Evet, yanlış okumadınız. Eğer gerekli önlemler alınmazsa ve gıda stokları artırılmazsa önümüzdeki dönemde gıda savaşları baş gösterebilir. Bu ütopik gibi duran lafları biz söylemiyoruz. Dünyanın önde gelen emtia gurusu Jim Rogers “Böyle giderse yakında hepimiz aç kalacağız” diyerek durumun ne kadar ciddi olduğuna dikkat çekiyor. ABD’deki kuraklığın, 50 yıldan uzun süredir en yüksek düzeyine ulaşması tarımsal emtia fiyatlarını rekor seviyelere taşırken, dünyanın en saygın gazetelerinden biri olan Financial Times, dünyanın yeni bir gıda kriziyle karşı karşıya kaldığını yazdı. Mısır ve soya fiyatları rekor kırarken, 30’dan fazla ülkede ayaklanmalara yol açan 2007-2008 krizindeki seviyelerin üzerine tırmandı. Gıda fiyatlarındaki sert yükselişin yeni toplumsal çalkantılara ve siyasi krizlere yol açmasından korkuluyor.

Buğday yüzde 50’den fazla yükseldi
Buğday henüz rekor kırmış değil ancak son beş haftada yüzde 50’den fazla prim yaparak, 2010 yılında Rusya’nın koyduğu ihracat yasağında erişilen seviyelerin üzerine çıktı. Temmuz ayı başlarında dünya mısır fiyatları son 2 yılın, buğday fiyatları da son 10 ayın en yüksek seviyelerine yükseldi. 18 Temmuz 2012 tarihi itibarıyla Toprak Mahsulleri Ofisi’nden alınan dünya fiyatlarına göre, ton başına buğday 365, soya 644, mısır 344, pirinç 574, arpa 298 dolar oldu. Bu ürünlerde geçen yıla göre, yüzde 6.3 ile yüzde 17.7 arasında fiyat artışları yaşandı.
Peki fiyatlar neden yükseliyor? ABD’nin tahıl ambarı olarak bilinen bölgelerinde haftalardır süren kuraklık başta mısır ve buğday olmak üzere rekolteyi olumsuz etkiliyor. 1956 yılından bu yana yaşanan en uzun süreli kuraklık olarak kayda geçen hava şartlarının tahıl üretiminin yüzde 50’sini tehdit ettiği belirtiliyor.
ABD’nin yanı sıra Kazakistan, Rusya ve Ukrayna’da da yağışların beklenen seviyede olmaması, Hindistan’da ise Muson yağmurlarının gecikmesi gıda fiyatlarında kısa sürede patlama yaşanacağı endişelerini körüklüyor.
Yapılan yorumlara göre tahıl fiyatlarındaki artışın yem fiyatlarına yansımasıyla birlikte et fiyatları da artacak. Bu artıştan özellikle gıda masraflarının toplam giderler içindeki payının yüzde 70’leri aştığı düşük gelirli ülkelerde ödeme zorluklarını beraberinde getirme tehlikesi bulunuyor.

Asıl sorun gıda stoklarının
artmaması

Dünyada gıda fiyatlarında ani artışlar görülmesi riskinin önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor. Uzmanlar, talebin artmasıyla gıda fiyatlarında değişmeler yaşanacağını, fakat asıl önemli sorunun, gıda stoklarının geçmiş yıllardaki gibi artmamasından kaynaklanacağını belirtiyor. Fiyatların yüksek seyredecek olmasına rağmen, geçtiğimiz 20 yılda yıllık ortalama yüzde 2 oranında gerçekleşen tarımsal üretim artışının, önümüzdeki 10 yıl içinde yavaşlaması ve yıllık ortalama yüzde 1,7’ye gerilemesinin beklendiğine dikkati çeken uzmanlar, 2050 yılına kadar tarımsal üretimin yüzde 60 oranında artmasının gerektiğini ifade ediyor. Her ülkenin gıda üretiminde kendine yeterli olmaya dönük çalışmalar yapmasının büyük önem arz ettiğini vurgulayan uzmanlar, bunun için de sulu tarıma yönelik yatırımlara hız verilmesi, gübre ve bitki koruma ürünlerinin etkin kullanımı, tarımsal araştırma ve yeniliklere daha fazla yatırım yapılmasının önemli olduğunu kaydediyor.

Dünya buğday stoku 15
milyon ton azalıyor

İşte rakamlarla gıda krizi:
n Buğday: 2009-2010 döneminde 651 milyon ton olan dünya buğday üretimi, 2010-2011 döneminde 694,7 milyon tona yükseldi. Temmuz 2012 tahminlerine göre, 2011-2012 döneminde 665 milyon tona gerileyeceği düşünülüyor. Buğday stoklarının da bu yıl 197 milyon tondan 182 milyon tona gerilemesi bekleniyor.
n Pirinç: 2010’da 440 milyon ton olan pirinç üretimi, 2011’de 447 milyon tona, Temmuz 2012 tahminlerine göre ise 2012’de 15 milyon ton artışla 462 milyon tona yükseldi. Pirinç stokları sırayla 2010’da 98.6, 2011’de 104 milyon ton olmuştu. 2012’de pirinç stokunun 102.5 milyon tona ineceği hesaplanıyor.
n Mısır: 2010’da 829, 2011’de 874 milyon ton olan dünya mısır üretiminin, 2012’de 900 milyon ton olması bekleniyor. 2010’da 144 milyon ton, 2011 yılında 124 milyon ton olan dünya mısır stoklarının 2012’de 129 milyon ton düzeyinde olacağı öngörülüyor.

BM: Tahıl fiyatları yüzde 20
et yüzde 30 artacak

Gıda istikrarsızlığıyla ilgili yıllık bir rapor yayımlayan Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı üç gıda ajansı, gıda fiyatlarındaki artışın özellikle Afrika’daki yoksul çiftçilerle tüketicileri etkilediğini açıkladı. BM Gıda ve Tarım Örgütü, Dünya Gıda Programı ve BM’ye bağlı Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu, üretici ülkeleri kuraklık ya da diğer nedenlerden dolayı üretim düştüğünde ihracat yasağı gibi sert önlemler almamaları konusunda uyardı. Hükümetleri tarım üretimleriyle ilgili bilgi paylaşımına çağıran gıda ajansları, yoksul ülkelerdeki tarım sektöründe uzun vadeli yatırımların artırılmasının çiftçilere artan talebi karşılamaları ve olası bir gıda kriziyle başa çıkabilmeleri için üretimi artırma olanağı sağlayacağını açıkladı. Ajanslar, yatırımların artırılmaması durumunda gıda fiyatlarındaki istikrarsızlığın devam edeceği uyarısında bulundu. Fiyat istikrarsızlığı, gıda ithal eden ülkelerdeki yoksul çiftçilerle tüketicileri hem kısa hem de uzun vadede büyük bir risk altında bırakacak. BM, gelecek on yıl içinde tahıl fiyatlarının yüzde 20, et fiyatlarının ise yüzde 30 oranında artmasının beklendiğini açıkladı.

Rogers: Hepimiz aç
kalacağız

Ünlü yatırımcı ve emtia gurusu Jim Rogers, tarımsal emtia fiyatlarının önümüzdeki 10 yılda daha da yükseleceğini söyledi. Rogers, son 10 yılda dünyanın ürettiğinden daha fazla tükettiğine dikkat çekerek stokların tarihin en düşük düzeylerine gerilediğini söyledi. Rogers, tarım işçilerinin giderek yaşlandığına ve yeni neslin tarım sektöründe çalışmak istemediğine dikkat çekti. Bunun yaratacağı istihdam açığının, ABD’de yaşanan kuraklıktan daha ciddi bir sorun olduğunu söyleyen Rogers, ülkelerin sınırlarını tarımda çalışmak isteyen tüm işçilere açması gerektiğini vurguladı. Rogers, “Eğer gıda fiyatları daha da artmaya devam ederse, gerek gelişen, gerek gelişmiş ülkeler olarak hepimiz aç kalacağız” diye konuştu. Çiftçilerin zorlu yaşam koşullarına da değinen Rogers, “Çifçiler 30 yıldır açlar. Kimse son 15-20 yılda intihar eden onbinlerce Hintli çiftçinin farkında değil. İngiltere’de en yüksek intihar oranı çiftçiler arasında” diye konuştu. Tarım ürünlerinin fiyatlarının olması gereken düzeylere yükselmemesi halinde çok daha fazla tarım işçisini kaybedileceğini belirten Rogers, tarım sektöründe yaşanan sıkıntıların tüm dünyayı etkileyeceğini vurguladı.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın