İTÜ, Offshore alanında dev bir adım attı

MDN İstanbul

İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Türkiye Offshore Enerji Konferansı 19-21 Haziran tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirildi. Konferansta, dünyanın ve ülkemizin önemli gündem konularından biri olan petrol, doğalgaz, açık deniz rüzgâr enerjisi, dalga enerjisi gibi enerji kaynaklarının değerlendirilmesi için ilgili devlet kurumları, özel sektöre ait kuruluşlar, yurtiçi ve yurtdışı üniversiteler ile çeşitli araştırma kurumlarının bir araya getirilerek ortak çalışmalar yapılabilecek bir platformun nasıl oluşturulacağı sorusuna cevap arandı.
İTÜ’de gerçekleştirilen açılış törenine Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ergin ve denizcilik sektöründen temsilciler katıldı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım yaptığı konuşmada kendisinin de İTÜ mezunu olduğunu belirterek, “İTÜ’nün bir öğrencisi oldum ve sonrasında buradan aldığımız bilgilerle çalıştık, çabaladık, 30 yıl mühendislik yaptım. 10 yılı aşkın süredir farklı bir konumda hizmet ediyorum.  240 yıllık geçmişi olan köklü bir üniversitenin mensubu olarak bu hizmetlere katkıda bulunmak benim için ayrı bir onur, bu camianın bir ferdi olmaktan hep iftihar ettim” dedi.
Son 10 yılda dünyada enerji ihtiyacının belirgin olarak arttığını ve büyümenin enerji ve ulaşım sektörüne bağlı olduğunu dile getiren Yıldırım, “Dolayısıyla büyümenin, gelişmenin ve kalkınmanın lokomotifi enerji ve ulaşım sektörlerinden oluşuyor. Bu bakımdan buralara yatırımı olabildiğince fazla yapmamız gerek. Son 10 yılda Türkiye’de ulaştırma ve enerji sektörüne yaptığımız yatırımın tutarı 200 milyar dolardır. Ama önümüzdeki 10 yıl bu yatırımın en az 1 katı ve muhtemelen bir buçuk katı, yani 300 milyar dolarlık yeni yatırıma ihtiyaç var,” dedi.

Enerji kaynaklarında
çeşitlilik önemli
Son zamanlarda dünyanın fosil enerji kaynaklarının tükenme ihtimaline karşı yeni enerji kaynaklarına yöneldiğini belirten Yıldırım, “Yeni bir enerjiden bahsediliyor. Bu kayaların parçalanıp enerjiye dönüştürülme işi. Bu konuda Çin, Kanada ve Amerika ciddi anlamda çalışıyor. Ülkemizin taşı, kayası, tektonik yapısı ilk defa işe yarayacak. Türkiye’de 780 bin km kare alanımız var, bırakın 780 bini, 3 bin km karelik bir alanın rezervi, potansiyeli Türkiye’nin bugünkü enerji ihtiyacı kadar. Şimdi artık bu taşın, kayanın bir nimet olduğu yavaş yavaş teknoloji geliştikçe anlaşılacak.”
Türkiye’nin ihracatını çok önemli ölçüde katladığını anlatan Yıldırım, 2023 hedeflerine ulaşmak için üretmenin yetmediğine ve ihracat için rekabetçi bir taşıma alt yapısı oluşturmanın önemine değindi.
Türkiye’nin birçok ülke gibi enerji bakımdan dışa bağımlı olduğu için enerjide çeşitliliğe önem verilmesi gerektiğini ifade eden Yıldırım, “Hem enerji güzergâhını ve enerji çeşitliliğini hem de enerji güvenliğini sağlamak zorundayız. Türkiye sadece enerji koridorlarının üzerinden geçtiği bir ülke olamaz. Türkiye aynı zamanda enerjisini kendi öz kaynaklarıyla çeşitlendirebilen ülke olmak durumundadır. Son yıllarda bu yönde önemli adımlar atılmış olmakla beraber henüz bağımlılık konusunda istediğimiz noktaya geldiğimizi söyleyemeyiz” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, Türkiye’nin enerji sektöründe bugün bin megavatlık bir kurulu gücü olduğunu, 2023 hedefleri doğrultusunda bu gücün en az 120 bin megavat olarak öngörüldüğünü aktardı.
Fosil yakıtların ömrünün 50 yıl olarak hesaplandığını ve gelecek 50 yıl içinde başka bir enerji kaynağı bulunamazsa dünyanın ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya kalacağına işaret eden Yıldırım, “Bu yüzden herkes harıl harıl yeni bir enerji kaynağı bulmanın çabası içerisinde. Bunu gelişmiş ülkeler de yapıyor, petrol üreten ülkeler de. Çünkü gelirlerini çeşitlendirmek zorundalar” dedi.
Türkiye’nin denizdeki kaynakları daha fazla kullanma politikasını bundan sonraki süreçte daha da hızlandıracağını vurgulayan Yıldırım, uluslararası deniz hukuku anlaşmasının kabul edilmemesinin en temel sebebinin deniz dibi kaynaklarının kim tarafından ve nasıl kullanılacağı konusunda bir anlaşmaya varılmamasından kaynaklandığını ifade etti.

İTÜ Offshore Mühendisliği
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, konferansın 8 bin km’yi aşkın kıyı şeridine sahip Türkiye’nin denizcilik konusundaki gelişimine katkı sağlayacağını belirtti. İTÜ olarak raylı sistemlerle ilgili bir lisansüstü programını hayata geçirdiklerini ve Offshore Mühendisliği alanında da bu sene benzer bir program açtıklarını sözlerine ekledi.
Törende konuşan İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ergin, ilki düzenlenen konferansın amacının, Offshore alanında devlet kurumlarının, endüstrinin ve akademisyenlerin bir araya getirilerek ortak akıl geliştirmek olduğunu ifade etti.
Konferans, denizcilik sektöründen beklediği ilgiyi göremese de uluslararası platformda tanınmış yerli ve yabancı akademisyenlerin sunumları ve offshore enerji konusundaki projeksiyonları dikkat çekti. Önümüzdeki aylarda konferansta yapılan sunumların bir kitapta toplanması için çalışmalara başlandığı açıklandı.

Bunu Paylaşın