‘En büyük mücadelemiz sektörü bilinçlendirmek’

MDN İstanbul

Almanya merkezli mühendislik şirketi MAN Energy Solutions İstanbul’da “Bringing future to Turkish shipping” isimli bir teknik seminer düzenledi. Seminerde MAN’ın Almanya ve Danimarka ofislerinden farklı departman müdürleri, Türk armatörlere ve denizcilik şirket temsilcilerine denizcilik sektörünün enerji dönüşümü hakkında tecrübelerini ve bilgi birikimlerini aktardı.

MarineDeal News olarak teknik seminerin son konuşmasını yapan ve 38 yıllık deneyimini katılımcılara sunan MAN Energy Solutions Operasyon Müdürü Peter Nerenst ile deniz taşımacılığının karbonsuz bir geleceğe doğru yol almasında en önemli etken olacak yeşil yakıtlar özelinde geniş kapsamlı bir sohbet gerçekleştirdik.

Türk armatörlerin ve denizcilik şirketlerinin filolarını yenileme konusunda nasıl bir yol izlemesi gerektiğini düşünüyorsunuz?

Dünyada öne çıkan armatörlerin ve denizcilik şirketlerinin tercihlerine baktığımız zaman, en yeni teknolojilerimizi ve EECI kurallarına uygun motorları tercih ettiklerini görüyoruz. Türk armatörlerin de aynı çizgiyi takip etmeleri gerekiyor.

Mevcut ve gelecekteki alternatif yakıtlar içinde hangisini/hangilerini önde görüyorsunuz?
Şu anda LNG öne çıkıyor. Ayrıca çift yakıtlı motor kullanımı da yaygın. Biyoyakıtlar ve LNG kullanılan çift yakıtlı motorlar var.

Metanol bir diğer opsiyon. Biyoyakıtlara ve LNG’ye nazaran yüzde 10 daha az karbon salınımı sağlıyor ancak oldukça maliyetli bir yakıt. Metanolü yakma ve tutma anlamında tamamen verimli bir şekilde kullanmak için daha çok yolumuz var. Dolayısıyla kısa vadeli bir çözüm değil.

‘Uzun vadede en mantıklı tercih amonyak’

Oldukça uzun çalışmalara ihtiyacı olsa da uzun vadede emisyon salınımını tamamen ortadan kaldıracak olan yakıt olarak amonyağı görüyorum. Yaptığımız testlerle 2032 yılında bu yakıtı tamamen kullanabileceğimizi görüyoruz. Mitsui O.S.K. Lines (MOL) ile bir çalışmamız da bulunuyor. Onlarla yapacağımız testler sonucunda amonyak yakıtlı motorların gelişimine yönelik çalışmalarımız olgunlaşacak. Bu çalışmalar sonucunda denizciliğin karbon salınımını yüzde 90 oranında azaltabiliriz.

Şu anda biyoyakıtın en mantıklı tercih olduğunu düşünüyorum çünkü yeşil yakıtların maliyetini henüz bilmiyoruz. Biyoyakıtlar yeni maliyetler oluşturmuyor. LNG içinse tank maliyeti ortaya çıkıyor ve LNG tankları oldukça pahalı. Metanol ve biyoyakıtların tanklarının sadece kaplamalarını değiştirmek gerekiyor. Maersk gibi şirketler gemilerinde bunu tercih ediyor.

Mevcut gemilerin yeşil yakıtlara entegre edilmesi mi, yoksa yeşil yakıtlı yeni gemiler inşa edilmesi mi daha mantıklı?

Mevcut ve miadını doldurmak üzere olan gemileri özellikle biyoyakıtın yer aldığı yeni nesil yakıtları kullanılabilecek çift yakıtlı motorlara geçirmek bir seçenek. Diğer seçenek ise yeşil yakıtlar kullanabilen yeni gemiler inşa etmek. Bu oldukça maliyetli olabilir ancak mevcut gemilerin hepsini yeşil yakıtlı gemilere dönüştüremeyeceğiz. Yeni gemiler ise belirlenen kurallara hâlihazırda uyumlu bir halde seyre başlamış oluyor.

‘Bütün yakıt türlerinin motor maliyetleri aynı’

Mevcut gemileri yeşil yakıtlara geçirmek bir tercih. Özellikle LPG taşıyıcılarında bu tercih ediliyor ve ekonomik anlamda oldukça mantıklı bir tercih. Biz şu ana kadar 16 LPG taşıyıcısının çift yakıtlı motorlara geçirilmesini başarıyla gerçekleştirdik. Aslında motorları LNG ve diğer yakıtlara geçirmek zor ve maliyetli değil. Bütün yakıt türlerinin motor maliyetleri aynı. Ancak aynısını tanklar için söyleyemem. Özellikle LNG tankları oldukça maliyetli. Metanol için mevcut tankları kaplamak yeterli. Amonyak kullanılacaksa daha küçük tanklar tercih edilip gemilerde alan kazanılabilir. Özellikle konteyner ve kuru yük gemilerinde bu kargo kapasitesi için bir kazanç olabilir. LNG tankerleriyse petrol bazlı yakıt tankerlerine nazaran iki kat daha büyük olduğu için kargo kapasitesini azaltabilir.

Güvenlik ve maliyet açısından değerlendirdiğinizde hangi yakıt daha makûl görülüyor?

Metanol ve amonyak zehirli yakıtlar. Derinize temas ettiğinde veya soluduğunuzda ciddi hasarlara neden olabilir. Biyoyakıtlar da tepkimeye girebiliyor ancak listede daha aşağılarda kalır. Bu tür tehlikeler olsa da çözümlerini üretmiş durumdayız. Isı dengesini sağlayan Power-Pipe sistemleri ve diğer güvenlik sistemlerini kullanıyoruz. Yeşil yakıtlarda, önümüzdeki en büyük problem gelecekte ortaya çıkaracakları maliyet.

Elektroliz yöntemiyle hidrojen üretimi çalışmaları bulunuyor. Hidrojen amonyak ile veya doğrudan üretilebilir. Doğrudan üretilen hidrojenin deniz yakıtı olarak kullanılabilme imkânı bulunuyor. Çok patlayıcı, depolaması çok zor ve gemilerde kullanılması imkânsız büyüklüklerde tankerlere ihtiyaç duyuluyor. Doğrudan hidrojeni depolamak, amonyak ile depolamaktan 28 kat daha pahalı. Amonyak ayrıca içerisinde hidrojen barındırabildiği için daha mantıklı bir tercih olarak belirtilebilir.

En büyük mücadelemiz dünya çapında Dünya Denizcilik Örgütü (IMO)’nün de yer aldığı yaptırımlar ve yol gösterici çalışmalar ile yeşil yakıtlar konusunda sektörü bilinçlendirme ve teşvik etmek olmalı.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın