EBRD’den denizcilik sektörüne finansman kolaylığı

MDN İstanbul

Uzun yıllar yurt dışında çeşitli bankalarda önemli görevler üstlendikten sonra Türkiye’ye EBRD Müdür Vekili olarak dönen Şevki Acuner, Türkiye hakkında güzel haberler ve umut verici açıklamalar yaptı. Bankanın odağında sürdürülebilir enerji, az gelişmiş bölgeler, özelleştirme ve belediye altyapı çalışmaları olduğunu söyleyen Şevki Acuner projelerin bankanın kurallarına ve prensiplerine uyması halinde Türkiye’de denizcilik sektörünü destelemek konusunda istekli olduklarının altını çizdi.
Acuner sözlerini şöyle sürdürdü: “AAA/Aaa kredi notuna sahip, çok uluslu bir kalkınma bankası olan EBRD’nin misyonu Orta Avrupa’dan Orta Asya’ya uzanan coğrafyada 29 ülkenin piyasa ekonomisine geçişini desteklemektir. 61 ülke ve AB ve Avrupa Yatırım Bankası gibi ortaklığında kurulan bankanın toplam sermaye tutarı 30 milyar Euro olup yatırım portföy büyüklüğü her yıl artırılmaktadır.
Kamu bankaları,özel bankalar, diğer yatırımcı ve finansörlerle birlikte özel sektör yatırımlarını destekleyen EBRD diğer banka ve finansörlerden daha uzun vadeli riskler alarak projelerin gerçekleşmesinde katalizör rolü üstlenmektedir. Geniş ürün yelpazesi ile, farklı para birimleri ve vadelerde krediden sermaye yatırımlarına kadar tüm finansman araçlarını içeren alternatifler sunarak; yatırım ve iş ortamının geliştirilmesine yönelik politika geliştirilmesini desteklemektedir.
EBRD, geçtiğimiz günlerde Türkiye için yeni bir ülke stratejisi belirleyerek, bankanın önümüzdeki üç yıl boyunca ülkede gerçekleştireceği faaliyetlerin çerçevesini çizdi. Türkiye, 2008’deki küresel mali krizden etkilenmiş, ancak ülke ekonomisi çabucak toparlanmıştı. Avrupa ve Orta Doğu’nun kesiştiği stratejik konumu sayesinde Türk ekonomisi yabancı yatırımlardan ve ticarette meydana gelen patlamadan yararlanmış olsa da, dış şoklara açık olmaya devam etmektedir. Türkiye’de yüksek cari açığın yanında ithalat rakamlarının ihracata oranı hâlâ iki katın üzerinde seyrediyor. Yerel ve ihracata yönelik sanayilerin rekabet gücünü artırmak ve az gelişmiş bölgelerde işletmelere destek olmak için yapısal reformlar kritik öneme sahip olmayı sürdürüyor.

3 yılda 5 milyar euro
2009 yılında Türkiye’ye yatırım yapmaya başlayan EBRD, 55 projeye toplam 5 milyar eurodan fazla yatırım yaptı. Yatırım hacmi açısından Türkiye hızla EBRD operasyonlarının en yoğun olduğu ülkelerden biri haline geldi. Acuner’e göre önümüzdeki yıllarda EBRD Türkiye’ye yıllık 1,5 milyar eurodan fazla bütçe ayırdı. Küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri desteklemeye öncelik veren EBRD her alanda Türkiye’nin kalkınmasına ve gelişmesine katkı verme konusunda çalışmalarını sürdürüyor.
Kentsel dönüşüm, altyapı çalışmaları, yeniden yapılandırma, ve gelişmemiş bölgelere yatırımın ve Türkiye’nin tüm bölgelerini Avrupa Birliği standardına getirmenin temel amaçları olduğunu belirten Acuner, bu konuda Türk şirketlerine düşen görevler olduğunun altını çizdi.
Yıllık 1,5 milyar euro nicelik olarak olmasa da sektörü hareketlendirmek, yerel ve uluslararası bankaları cesaretlendirmek konusunda önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor.  Acuner “EBRD tek başına bir cevap olamaz, ciddi altyapı projelerine 30 milyar dolar düzeyinde kaynak gerekiyor ancak bilanço büyüklüğümüz o kadar fazla değil. Bizim katkımız diğerlerinin de desteğini mobilize edecek harekete geçirici kaynak sağlamak olur” dedi.
Türk işletmelerin çok ihtiyaç duyduğu finansmana erişimini kolaylaştırmaya hazır olduklarına değinen Acuner kredilerin yüzde 40’ının KOBİ’lere aktarıldığını bildirdi.  Özel sektörün gelişmesinin önemli ve öncelikli alanlarından biri olduğunu vurgulayan Acuner, stratejik önemli niteliği taşıyan KOBİ’lere destek vermenin önemli bir politika olduğunu dile getirdi. Danışman şirketler ve yerel bankaları işletmelerle biraraya getirmenin ülke dinamiği açısından önemini vurguladı.
AB’ye katılım sürecinde de önemli destekler verdiklerini söyleyerek çok çeşitli faaliyet alanlarında destekler vermeye çalıştıklarını dile getirdi. AB’ye katılım sürecinde Türkiye’nin dönüştürücüsü ve katalizörü olmaya çalışarak görev yaptıklarını ve ilişkilerin ivmesini devam ettirmek için destek verdiklerini kaydetti.
Kamu-özel sektör diyaloğunun artırılmasına ve özelleştirmelere de finansman sağladıklarını, Türk bankalarını sanayi kuruluşlarına kredi verme konusunda destekleyerek ortak çalışmalar içinde bulunduklarını söyleyen Acuner, “Türk bankaları güçlü yapısıyla krizden Avrupa’daki bankalara göre daha az etkilendi. Türkiye önümüzdeki yıllarda ekonomideki yapısal problemlerini de hallettiği takdirde hızlı ve sağlıklı büyüyen örnek ülke olacaktır” dedi.
Geçtiğimiz yıllarda yüzde 9 civarında büyüyen Türkiye’nin büyüme oranının bu yıl yüzde 4’ün altında kalmasının çok da önemli olmadığını dile getiren Acuner,  önemli olanın nitelikli kalkınma olduğunun altını çizdi.

Geçiş etkisi
Bankanın ülkenin sadece ekonomik yaşamına değil aynı zamanda sosyal dönüşümüne katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Geçiş etkisi olarak adlandırılan değişim ve dönüşümleri açıklamak gerekirse EBRD Türkiye’de kadınlar tarafından işletilen ya da sahip olunan Küçük ve Orta Ölçekli firmalara (KOBİ) kullandırılmak üzere diğer Türk bankaları aracılığıyla kredi vermeyi düşünmektedir.  Kadınlar tarafından işletilen ve/veya sahip olunan KOBİ’lerin desteklenmesini sağlayarak pazarın genişlemesine ve özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerin dışındaki bölgelerin gelişmesine de destek olacaktır. Bu çalışma ayrıca diğer Türk Bankalarının da iş hayatındaki kadınlara yönelik benzer girişimlerde bulunmaları konusunda örnek teşkil edecektir.
Önümüzdeki dönemde EBRD’nin stratejik olarak destekleyeceği sektörler ise şunlardır:

Denizcilik finansmanları
devam edecek

Geçtiğimiz dönemde liman özellleştirmeleri ve yolcu taşıma gemileri gibi konularda EBRD’nin prensiplerine uyan projelerde bulunduklarını belirten Acuner “Ülkenin kalkınmasına katkı veren çevreye duyarlı projelerin içinde olmaktan mutluluk duyuyoruz. Denizcilik sektöründe İDO özelleştirmesi gibi birçok projede kredi sağladık. Sağlamaya da devam edeceğiz” dedi.
EBRD’nin mevcut bütçesinin bir kısmını ya da diğer bankalarla ortak oluşturulacak kredi havuzunun desteklenebileceğinin altını çizen Acuner “Denizcilere kapımız sonuna kadar açık” diyerek önemli bir çağrıda bulundu. Denizcilik sektörünün mali büyüklüğünün kendi bütçelerinin çok üzerinde olduğundan hareketle Acuner “EBRD tek başına veya diğer bankalarla birlikte projelere destek verebilir. Diğer bankaların bizim projeyi onaylamamızdan ve kredilendirilebilir bulmamızdan cesaret alarak bazı projeleri desteklediklerini biliyoruz” dedi.
Türkiye’nin borç sermaye piyasası küçük ve genç olmasından dolayı Batı Avrupa’daki kadar gelişmiş değildir, ancak AB uyum süreci kapsamında yasal ve düzenleyici çerçeve sadeleştirilmiş ve çok daha etkili bir hale gelmiştir.

Yeni dönemde EBRD
EBRD yenilenebilir enerji, gıda güvencesi ve sermaye piyasasının gelişimi gibi alanlarda kamu-özel sektör diyaloğunun desteklenmesine odaklanacak.
Önümüzdeki üç yılda, EBRD’nin Türkiye’deki faaliyetleri aşağıdaki alanlar üzerine yoğunlaşacak:
• Sürdürülebilir enerjinin geliştirilmesi
• Az gelişmiş bölgelerde orta ölçekli şirketlerin gelişiminin desteklenmesi
• Türk sanayisinin rekabetçiliğinin artırılması
• Özelleştirmenin desteklenmesi
• Belediye altyapı yatırımlarına yönelik pazar yaklaşımlarının yaygınlaştırılması
• Kadın girişimciliğinin desteklenmesi.
Banka aynı zamanda Türkiye’nin Avrupa ile ekonomik entegrasyon düzeyinin daha da yükseltilmesini ve Güney ve Doğu Akdeniz ülkeleriyle ticaret bağlarının güçlendirilmesini destekleyecek.
Uyum sürecinde ve geçiş döneminde bir ülke olan Türkiye, gelişmekte olan ekonomisini gelişmiş ülkeler düzeyine çıkartırken altyapısını ve şehirleşmesini de birarada tamamlamanın mücadelesini vermektedir. Birçok farklı sektörde stratejik hedefler koyup gelişmesi öncelikli stratejik sektörler belirleyen ve bu konularda ayrıntılı çalışmalar ve analizler yapan EBRD, gelecek yıllarda da Türkiye’ye destek vermeye artarak devam edecektir. Şevki Acuner “Türkiye’nin geleceğinden umutlu olduklarını söyleyerek Türkiye her türlü krizi atlatacak kadar güçlü bir ekonomiye, yetişmiş insan gücüne sahip bir ülke” diyerek sözlerini noktaladı.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın