Dünyada büyüme sancısı

MDN İstanbul

Küresel krizin ardından atılan adımlara rağmen dünya ekonomisinin bir türlü istenilen düzeyde toparlanamaması ve bazı ülkelerin uyguladığı kemer sıkma politikasının büyümeye yönelik olumsuz etkileri G20 ülkelerini ekonomi politikalarında köklü değişikliğe itiyor

Her ne kadar ABD ekonomisinden olumlu veriler gelse de Avrupa ekonomisinin bir türlü resesyondan çıkamaması ve Çin dahil gelişmekte olan ülkelerin ekonomisinin yavaşlaması küresel ekonomideki büyüme endişelerini de tırmandırıyor. Temmuz ayı sonunda Moskova’da düzenlenen G20 ekonomi bakanları ile merkez bankası başkanları zirvesinden de büyümeyi kemer sıkmanın önüne koyarak çok zayıf olan küresel ekonomiyi canlandırma ve volatil finansal piyasaların büyümeyi rayından çıkarmasını önleyecek teşvik politikaları oluşturma sözü çıktı.

IMF tahminleri düşürdü
Maliye bakanları ve merkez bankaları üyeleri, ABD ve Japonya´daki politikaların yararlarının altını çizen ancak Euro Bölgesi´ndeki resesyon ve gelişen piyasalardaki yavaşlamaya dikkat çeken bir anlaşmaya vardılar. Açıklamada, “Politika hamlelerimiz aşağı yönlü risklerin kontrol altına alınmasına destek olsa da bu riskler sürüyor. Finansal piyasa volatilitesinde artış oldu” denildi. Global toparlanmaya yönelik endişeler artıyor. IMF, nisan ayında açıkladığı “Dünya Ekonomik Görünümü” raporundaki büyüme tahminlerini revize etti. Bu yıl ve önümüzdeki yıl için global büyüme tahminlerini 0.2’şer puan aşağıya indirerek sırasıyla yüzde 3.1 ve yüzde 2.8 seviyesine çekti. IMF aşağı yönlü revizenin nedeni olarak; düşük iç talebi, yavaşlayan gelişmekte olan önemli ülke ekonomilerini ve Euro Bölgesi’ndeki resesyonun tahminlerden daha uzun sürmesini gösterdi.

Çin endişeleri artıyor
Ek olarak Çin’in dış ticaret verileri ise büyümeye yönelik endişeleri bir kat daha artırdı. Dünya’nın büyüme motoru olarak bilinen Çin’de haziran ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracat yüzde 3.1, ithalat ise yüzde 0.7 gerileyerek beklentilerin oldukça altında gerçekleştiler. Beklentiler ihracatın yüzde 3.7, ithalatın ise yüzde 6 artması yönündeydi.
Ülkedeki bu yavaşlama işaretlerine karşın hükümet yetkililerinden büyüme oranının kabul edilebilir seviyede olduğuna dair açıklamalar gelmeye devam ediyor. Çin Maliye Bakanı resmi hedefin de altında yüzde 6.5’lik büyüme oranının kabul edilebilir bir seviye olduğu açıklamasında bulundu.
Çin dışındaki Türkiye, Brezilya, Meksika, Endonezya, Hindistan gibi diğer gelişmekte olan ülkelerde de durum pek farklı değil. Büyüme tahminleri aşağı yönlü revize ediliyor. G20 toplantılarında borçluluğa bir hedef koymaktan çekinilirken, borçluluk sorunu engel olmadan ekonomik büyümenin nasıl gerçekleştirilebileceğine yönelik nasıl bir strateji izleneceği konusunda eylül ayında yapılacak liderler toplantısına kadar bir çalışma yapılmasına karar verildi. Toplantılardan gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tek ortak derdinin büyüme olduğu ortaya çıktı. “Ne olursa olsun büyüyelim” diyorlar ama bunun nasıl gerçekleştirileceğine yönelik henüz net bir bilgi yok.

Bunu Paylaşın