Çarklar tekrar dönecek mi?

MDN İstanbul

Borsalardaki düşüş ve dolardaki hareketliliğe rağmen derin depresyon beklentisi bir nebze olsun hafifledi. Karamsar söylemlerine devam edenlerin yanında resesyon ve deflasyon gibi felaket senaryolarından sıkılıp olumlu sinyaller üzerine yoğunlaşan ekonomi gurularımız da var artık. Peki bu sinyaller ne kadar gerçekçi? Dünya ekonomisinin mihenk taşı ABD ekonomisinin bu yılın sonlarına doğru düzeleceğine yönelik yapılan tahminler tutacak mı? Bu olumlu havaya yol açan göstergeler neler ve bu göstergeler neden tüm ekonomi gurularının değil de sadece bazılarının içine su serpiyor? İşte tüm bu soruları tartışmaya açıyor ve krizden çıkış umudunun hem iyimser hem de karamsar açılardan izini sürerek değerlendirmenize sunuyoruz.

İnanılmaz bir karamsarlık duygusu dünyayı sardığı halde derin depresyon beklentisi bir nebze olsun hafifledi. Bazı uzmanlar, dünya ekonomisinde bir iyileşme beklediklerini, deflasyon gibi felaket senaryolarını ise fazla abartılı bulduklarını söylemeye başladılar. Acaba fırtına bulutları dağılıyor mu?

İyimser göstergeler de var
Dünya ekonomik krize hazırlıksız yakalandı. Hükümetler, merkez bankaları, dev danışmanlık firmaları krizin ne kadar derinleşeceğini anlamaya çalışırken vakit kaybettiler ve Eşref Cerrahoğlu’nun dikkat çektiği gibi “Alınması gereken kararlar geciktikçe kriz de uzadı”. Derken ülkeler birbiri ardına bu zamana kadar benzeri görülmemiş ekonomik tedbir ve teşvik paketleri hazırlamaya koyuldular. Bunu faiz indirimleri izledi. Tüm bunların yansımaları henüz alınmadı ve kriz konusunda olumlu görüş belirten ekonomistler tüm bu paketlerin ve faiz indirimlerinin tohumlarının ilkbaharda çiçekleneceği görüşünde. Hatta ABD’de mali teşvik paketinin 2009’un ikinci ve üçüncü çeyreğinde reel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYİH) yüzde 4 katkı yapması bekleniyor. Bu arada ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke, siyasi iradenin, bankacılık sistemini kurtarmaya yönelik destek paketlerini tamamlaması halinde, ABD ekonomisinin gelecek yıl toparlanmaya başlayacağını söyledi.

Ekonomi guruları ne diyor?

Hisse senetlerindeki dikkate değer düşüş, dünyanın en büyük fon yöneticilerinden olan piyasa gurusu Mark Mobius’a, “Artık hisse alım zamanı geldi” dedirtti. Çin’in Satın Alma Yönetici Endeksi (PMI) üç ay boyunca yükseldi. JP Morgan’ın sipariş endeksi de öyle. Mortgage felaketine rağmen ABD’de ev satışları yeniden artmaya başladı. Dolar düşmeye başladı. Fortis Yatırım fon yöneticisi Atilla Esen doların 1,73 TL’nin altında kalması halinde doların 1,68’e kadar gerileyebileceğini belirtti.

Ve son olarak ABD Merkez Bankası (FED), piyasalara 1 trilyon dolarlık destek verme kararı aldı. FED, 300 milyar dolara kadar uzun vadeli ABD Hazine bonosu ve 850 milyar dolara kadar da mortgage tahvili alacak. Bu karar ABD borsalarına alım getirirken, içeride doları 1,68 TL sınırına kadar indirdi. FED’in bu beklenmeyen hamlesi piyasalarda da olumlu yankı buldu. ABD borsaları yükselişe geçerken Dow Jones günü yüzde 1,2, S&P ve Nasdaq da yüzde 2’şer artışla noktaladı. Borsalardaki yükselişte Citigroup’un yüzde 23’lük, Bank of America’nın da yüzde 22’lik primi dikkat çekti. FED’in kararıyla birlikte oluşan olumlu hava, doları da aşağıya çekiyor. Dolar avro karşısında hızla gerilerken 1,35 seviyesine kadar indi. Avro/dolar paritesi dün sabah 1,30 civarında güne başlamıştı. Böylece 24 saat içerisinde avro dolara karşı yüzde 4’e yakın değer kazanmış oldu.

İçeride neler oluyor?
Dolar içeride de TL karşısında geriliyor. Piyasalardaki iyimser hava, İMKB’nin de yükselmesini sağladı. Borsa, ilk işlemlerin ardından yüzde 0,80 artışla 23 bin 680 puana tırmandı. Faizler ise yüzde 14,06 ile mayıs 2006’dan bu yana en düşük seviyelerini test ediyor.

İYİMSERLER

Mark Mobius / Dünyanın en büyük fon yöneticilerinden

“İyimserim, çünkü her yerde gördüğüm karamsarlık yükselişin en büyük işaretidir”

Şu anda karşı karşıya bulunduğumuz en büyük tehlike aşırı karamsarlık. Ama yavaş da olsa dipten çıkışın sinyallerini alıyoruz. Bence yıl sonuna kadar gelişmekte olan ülke borsalarında yüzde 20’lik yükselişler yaşanabilir. İyimserim, çünkü her yerde inanılmaz bir karamsarlık görüyorum. İşte bu yükselişin iyi bir işaretidir. Latin Amerika ve Asya olumlu sinyaller aldığım bölgeler. Ülke bazında ise Mısır ve Türkiye’yi iyi buluyorum.

Prof. Dr. Oral Erdoğan

“2009 yılında dünya topyekün hareket etme gereksinimi duyacak”

Dünyada insanlar yaşadıkça, piyasalar oldukça “düzeltmeler” de yaşanacaktır. Üretim ve tüketim piyasalarının ötesinde kurgulanmış olan bir parasal dünya var. Para dünyasındaki beklentiler ve kazançlar ile reel kesimdeki değerler arasında bazen uçurumlar oluşuyor. Uçurumların düzeltilmesi sürecinde de ciddi fon ve varlık transferleri yapılıyor. Bugünkü koşullarda yaşanan düzeltme, 1929’larda yaşanandan farklı niteliktedir. Bugün yaşanan sıkıntının boyutu aslında o dönemde yaşanandan çok daha azdır. Ancak, mali değer olarak çok fazlasıdır.

2006 ortalarından itibaren yaşanmakta olan parasal problem ve streslerin, 2008 yılı sonlarında işsizlik sorunlarını tetiklemesi nedeniyle sorun daha da büyüme eğilimine girmiştir. 2009 yılında dünya topyekün hareket etme gereksinimi duyacak ve iki konuyu dengeye getirmeye çalışacaktır. Birincisi finansal değerler ile reel değerler arasındaki denge, ikincisi ise, global gelir dağılımı dengesi. Kriz ortamı bahanesiyle devletler ekonomik anlamda kendi ülkelerinin (şirketlerinin) rekabet avantajlarını artırma yönünde müdahaleleri bariz olarak yapıyor. Ümidimiz bu süreçte yeni bir olumsuzluk dalgası başlamamasıdır.

Ali İhsan Gelberi

“Kriz çok ciddi ancak 1929’daki gibi bir buhranı işaret etmiyor”

Amerika ve diğer gelişmekte olan ülkelerde açıklanan son rakamlar, krizin çok ciddi olduğunu gösteriyor. Ancak 1929 yılındaki gibi derin bir buhranı işaret etmiyor. Özellikle finansal piyasalarda alınan önlemlerin zaman içinde sonuç vereceğini düşünüyorum. Finansal piyasalarda krizin en alt seviyelerine yakın bir yerde olabiliriz. Reel sektöre ise krizin gecikmeli olarak yansıması nedeniyle, burada henüz diplere yakın olduğumuzu düşünmüyorum. Kriz, derin bir depresyona dönüşmeyecek gibi gözükse de, krizden çıkışın kısa zamanda olmayacağı, diplere yakın yerlerde dünyanın uzun bir süre geçireceğini düşünüyorum. Dünya ekonomilerinin kalıcı olarak toparlanmaya başlamasının 2009 yılında olmayacağını, iyimser tahminle 2010 yılının başlarına sarkacağını tahmin ediyorum. Finansal sistemde alınacak önlemler, denetim mekanizmalarının ve kredi şartlarının sıkılaştırılması, ülkelerin küçülme döneminde içedönük politikalar uygulaması, krizden çıkışı daha da uzatacaktır.

Ben Bernanke / ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı

“Toparlanma gelecek yıl”

Siyasi iradenin, bankacılık sistemini kurtarmaya yönelik destek paketlerini tamamlaması halinde, ABD ekonomisi gelecek yıl toparlanmaya başlayacaktır. Toparlanmada en önemli unsur siyasi iradedeki kararlılıktır. Amerika’nın 1930’lardakine benzer bir büyük bunalıma düşmesi söz konusu değil.

.
.
.
.
.

Deniz Gökçe

“Dünyada iyimser bir yoruma ve harekete ihtiyaç var”

Son bir aydır dünyada ve ABD’de bazı ekonomik verilerde bir tersine dönüş yaşandığını gözlemliyoruz. Örneğin Çin borsa endeksi yüzde 30 yükseldi. Baltic Dry Index denen deniz taşıması navlun fiyatlarının düşüş trendi durdu ve dalgalanarak hafif hafif artmaya başladı. ABD perakende satışlarında yukarı doğru kıpırdanma gözleniyor. Tabii ki birkaç hafta veya ay, bir trend demek değil. Ama gene de dünyada iyimser bir yoruma ve harekete son derece ihtiyaç var. FED’in açıkladığı son önlemler piyasalara bahar havası estirdi. ABD borsaları dipten dönüşü gerçekleştirdi. ABD finans sektörüne bakılırsa Citigroup, J.P.Morgan Chase ve Bank of America yılın ilk ayları için kâr açıkladılar. Bu perakende reel sektörde kıpırdanmaya işaretti. Bakır ve hurda demir fiyatları talep artışına işaret eder şekilde artmaya başladı. Petrol fiyatları yeniden 51 dolar seviyelerinin üzerine çıktı. Bunların hepsi canlanmaya başlayan talep demek. Yükselmeye başlayan deniz taşımacılığında navlun fiyatları da artan uluslararası ticaret talebi demek. ABD imalat sanayii endeksi de tersine dönüşe başladı. Sanayi sektöründe stokların artık tükenmeye yaklaştığı ve üretime geçileceği sinyali var.

KARAMSARLAR

Mahfi Eğilmez

“İyimser analizlerin, objektif olmadığı ve temsil edilen pozisyonlarla ilgi olduğu kanısındayım”

Bence olumlu beklentiler için henüz çok erken. Neyi beklediğimiz çok önemli. Ben ABD’de resesyon (yani ekonomik küçülme) ile birlikte deflasyon (yani fiyatların düşmesi) şeklinde bir gelişme bekliyorum. Ki bu zaten yavaş yavaş oluşuyor. Benzer bir gelişim bazı Avrupa ekonomilerinde de ortaya çıkacak gibi görünüyor. Şu ana kadar ekonomiye yapılan müdahaleler henüz bu beklentileri kırabilmiş değil.

Buna karşılık piyasalardaki geçici toparlanmalara ve reaksiyonlara bakan bazı uzmanlar iyimser analizler yapıyorlar. Bu analizlerin objektif olmadığı, temsil ettikleri pozisyonlarla ilgili olduğu kanısı doğuyor bende. Doğu Avrupa ülkelerini vuran yeni kriz dalgası ve bunun Türkiye’ye yansımaları, IMF ile yaşanan sağlıksız iletişim Türkiye’yi seçim sonrasına kilitledi.

George Soros

“Finansal çöküşün dibi görünmedi”

Yaşadığımız ekonomik çalkantı gerçekten “Büyük Buhran” dönemine göre çok daha ciddi. Lehman Brothers ile birlikte finansal sistemin çöküşüne tanıklık ettik. Dibin yakınında herhangi bir yerde olduğumuza dair bir işaret yok.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın