“Bunker sektöründe potansiyelimizi kullanmalıyız”

MDN İstanbul

Deniz Ticaret Odası 13 No’lu Gemi Akaryakıt İkmal ve Sağlama Faaliyetleri Meslek Komitesi ile 28 No’lu Gemi Yakıt ve İkmal Tanker Taşımacılığı Meslek Komitesi 18 Aralık 2014 tarihinde DTO Meclis Salonu’nda, ‘BUNKER 2015’ başlığında bir seminer düzenledi.
Katılımın oldukça yüksek olduğu seminerde bunker sektörüyle ilgili sunum yapan DTO meclis üyesi ve Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Başkanı Ali Deniz Eraydın, “Katılımın bu kadar yüksek olması sektörün geleceğiyle ilgili umutlarımızı artırdı” diyerek sektör hakkında ayrıntılı bilgiler verdi. Eraydın, 01 Ocak 2015 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan kükürt ve yakıt kısıtlamaları ve bunker sektöründeki son gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulunurken, satın alma anlaşmalarının ve bunker ikmallerinin MARPOL 73/78 ANNEX VI da yer alan bunker ikmal prosedürlerine göre yapılması gerektiğinin altını çizdi.

“5,25 milyon ton bunker ürünü satmalıyız”
20 ayda 20 sektörel seminer ve sunum organize ettiklerini kaydeden Deniz Eraydın “İkmal Limanı Konsepti”nin limanlarımızda en iyi şekilde uygulanması için neler yapılması gerektiği konusunda çalışmalar yaptıklarını vurguladı.
“Bu çalışmalarımızı gerek ilgili resmi makamlar gerekse özel sektörle paylaştık. Sektörümüzün sıkıntılarını DTO ve ilgili kurumlar nezdinde gündemde tuttuk ve çözümler için çalışmalara devam ediyoruz. Resmi kadrolardaki değişiklikler işleyişimizi yavaşlattı veya olumsuz etkiledi ancak  Bunker sektörünü resmi kurumlara ve özel sektöre anlatmaya devam ediyoruz. Şu an 15 civarı çift cidarlı bunker barcı hizmete girdi veya inşa aşamasında. Çevre, eğitim, güvenlik, verimlilik, bunker barç filosunun yenilenmesi ve uluslararası standartları çalışmalarımızın odağına koyduk.”
Dünyada yılda 350 milyon ton bunker ürünü satıldığını ifade eden Eraydın Türkiye’nin yüzde 0,5 olan pazar payının oldukça düşük olduğunu kaydetti.
“Bunker ürünü satışında payımızı yüzde 1,5 yükselterek yılda 5,25 milyon ton ürün satmak için gerekli potansiyele sahibiz. İstanbul’da 1 milyon ton, İzmir’de 500 bin ton, Mersin’de 500 bin ton ve iskenderun’da 2 milyon ton daha fazla bunker satışı yapabiliriz.
Akdeniz Havzasında yılda 20 milyon ton Bunker İkmali yapılıyor. Uğrak Liman konsepti için en iyi yatırımı yapan Cebelitarık Limanları piyasanın yüzde 40’ını ellerinde bulunduruyor.  Cebelitarık Boğazı’nda 25 Bunker Barcı ile 8 milyon ton civarı ürün ikmallenirken, İstanbul Boğazı’nda 60 Bunker barcı ile 2 milyon tondan az ikmal yapıyoruz. Bu da bizim büyük kaynağa rağmen potansiyelimizi kullanamadığımızı ortaya koyuyor.”

“Tüm limanlarımızı ikmal limanına dönüştürmeliyiz”
Sektörün sorunları hakkında bilgiler veren Eraydın, bunlar aşıldığı takdirde bunkerde uluslararası rakiplerimizi yakalayabileceğimizi kaydetti.
“Bunker sektörü tüm dünyada 7 gün, 24 saat, 365 gün faaliyet gösteren bir sektör iken ülkemizde haftada 5 gün, günde 9 saat, yılın 250 günü çalışarak hizmet vermeye çalışıyor. 21. yüzyıla yakışmayan uygulamalardan vazgeçerek istediğimiz satışlara ulaşabiliriz. Hava kararınca ikmal yapılmamasından ve diğer birçok eksik uygulamadan dolayı ülke olarak milyarlarca dolar kayba uğruyoruz.
Sektörün dünya ikmal pazarından yeterli payı alması için birtakım önlemler almak gerekiyor. Gümrüklerimiz yüksek verimlilikle çalışmalı ve 1000 grt altı bunker barçları için klavuz kaptan uygulamasını gözden geçirmeliyiz. Bunker barçları için güvenli sığınma ve bağlama limanları yaparak barçların yenilenmesini gerçekleştirmeliyiz. Gemi adamlarımıza güvenlik, çevre ve verimlilik eğitimi vermeliyiz. Tüm limanlarımızda “ikmal limanı” alt yapısının oluşturmalıyız. Gerekli altyapı sorunlarımızı hallettiğimiz takdirde; ikmal, yedek parça, tersane, konaklama vb. gibi birçok hizmete bağlı yan sanayi gelişir. Bu sektörlerde istihdam artar, ihracat ve döviz girdisi sağlanır.”

“ÖTV’siz yakıtın sektöre faydası büyük”
9 bin deniz aracı ÖTV’si sıfırlanmış akaryakıt kullandığını belirten Eraydın, yılda 350 000 milyon ton civarı yakıt satıldığını kaydetti.
“ÖTV’si sıfırlanmış yakıta karşı çıkanlar, sektörü tanımayanlar ve burada oluşacak rant sisteminden çıkarları olanlar. ÖTV’siz yakıt konusunda suistimalleri yapanların genelde denizcilik sektörünün tanımadığı, gerçek ihtiyaç sahipleri olmadığı göze çarpmaktadır. Gerçek ihtiyaç sahipleri kontrol mekanizmalarını destekliyorlar. Sektör oyuncularının seslerini daha çok duyurup, devletin ve denizciliğimizin kazançlarını rakamlarla anlatmaları gerekiyor.”
OW Bunker vakasının sektördeki güven zincirinde yarattığı zararlar hakkında değerlendirmelerde bulunan Eraydın, Bunker Trader’ların sektördeki önemine dikkat çekti.
“Bunker ile ilgili Physical Bunker Supplier veya Bunker Trader kullanmak armatörün tercihi olmalıdır. Bunker Trader işini yapanları sadece finansör olarak görmek yanlıştır. Bunker Trader’ların iletişim imkanları ve sektörel deneyimleri bunker mekanizması için vazgeçilmezdir.”

Seminerde düşük sülfürlü yakıt kullanımı da konuşuldu
İLKFER Grup ortaklarından İlker Meşe seminerde yeni tip yakıtlar, düşük sülfür ve bunun getirdiği olasılıklar karşısında yapılacaklarla ilgili bilgiler verdi. İlker Meşe yeni nesil düşük kükürtlü (yüzde 0.1) fuel oil’ler hakkında değerlendirmelerde bulunurken, bu ürünün MGO yakıta göre çok daha düşük maliyetli ve doğa dostu olduğunu ifade etti. Sülfür değeri yüzde 0.10’dan düşük olan yeni nesil yakıtların piyasada yeterince tedariği bulunduğunu kaydeden Meşe, yeni regülasyonların da sektörü bu yakıtı kullanmaya yönelttiğini  ifade etti.
Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu da toplantıda yaptığı konuşmada meslek komitelerinin çalışmalarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Bunu Paylaşın