Barajlar tam dolu olsa da İstanbul nüfusuna yetmiyor

MDN MEDIA

Meteoroloji Mühendisi, Dr. Öğr. Üyesi Güven Özdemir, İstanbul barajlarındaki doluluk oranı yüzde 100’e ulaşsa dahi nüfusa yetmeyeceğini söyledi

Kurak geçen yaz ve sonbahar aylarından sonra İstanbul’daki barajların doluluk oranları, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İSKİ)’nün verilerine göre, yağışlardaki artışla yüzde 52,37’ye çıktı.

Ancak Meteoroloji Mühendisi, İstanbul Aydın Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Güven Özdemir, barajların tamamen dolu olması durumunda bile İstanbul’un 1 yıllık su ihtiyacını karşılayacak kapasiteye sahip olmadığına dair uyardı.

Su ihtiyacının hemen hemen yüzde 50’si dışarıdan karşılanıyor

Özdemir, “Tabii ki sevindirici şu anda yağışlar alıyoruz, geçen sene çok kötüydü. Bu eylüle kadar müthiş bir kuraklık, susuzluk vardı. Barajlarımızda şu anda yüzde 50’nin üzerinde doluluk var ama bizi rehavete sevk etmemesi lâzım çünkü İstanbul’un nüfusu çok yüksek. 5 milyon civarında araç var, bunların kullandığı yakıt, petrol türevleri maalesef İstanbul’da bir ısı adası oluşmasına sebep oluyor. İstanbul’da suyun önemi büyük, barajlarımız yüzde 50’nin üzerinde, diyelim ki tamamen doldu, kapasitesi şu anda 868 milyon metreküp günde 3,2 milyon metreküp su kullanıyoruz. İstanbul’un şu andaki barajları tam dolu olsa dahi yetmiyor. İSKİ ne yapıyor; Melen, Yeşilçay, Istranca, şuradan buradan İstanbul’a su takviyesi yapıyor ki ancak yetsin. 365 güne vurduğunuzda en az 1 milyar 200 milyon metreküpün üzerinde yıllık suya ihtiyacımız var. Barajlarımız 868 milyon metreküp olduğuna göre demek ki yetmeyecek hemen hemen yüzde 50’ye yakın su ihtiyacımızı dışarıdan karşılamak zorundayız” dedi.

İstanbul’un nüfus artışının durdurulması gerektiğine vurgu yapan Özdemir, sözlerine şu şekilde devam etti:

‘İstanbul’un yeni barajlara ihtiyacı var’

Artık İstanbul’un nüfusunun artışını durdurmak, göçü önlemek lâzım. İstanbul’un şu andaki durumu baraj yapmaya müsait olmayabilir, buna yetkililer karar verecektir ama İstanbul’un yeni barajlara ihtiyacı var. Bu barajların yanı sıra halkın, belediyelerin de muhakkak yeni yapılan binalara şart koşması lâzım. Yağmur sularının biriktirilmesi, su sarnıçlarının oluşturulması lâzım, yani yağan yağmuru biriktirmek gerekiyor. Geri dönüşüm sularını kullanmak lâzım. Yolların kenarlarına belli aralıklarla su depoları yapılabilir, denize akıtacağımıza bu alanlarda toplamamız lâzım.

Tasarrufa çok önem verilmesi gerek

Şu an yağışlı gibi gözükse de eski kışlara göre bu yağışların daha etkili olması gerektiğine dikkat çeken Özdemir, kuraklığın devam ettiğini ve yağışların çok kısa bir zamanda vurup, geçtiğini dile getirdi. Pek ümit içinde olunmaması ve tasarrufa çok önem verilmesi gerektiğini ekledi.

Susuz kalınması durumunda bulaşıcı hastalıklar, pandemiden daha kötü olabilir

Alınması gereken önlemlere de değinen Özdemir, “Evlerde, kullanılan cihazlarda, musluktan akan sularda kullanırken çok dikkatli olunması lâzım çünkü bu suyun barajlarımızda kalması lâzım. Barajların etrafında çok yerleşim yeri var, buraların tamamen yeşil alana dönüştürülmesi lâzım. Yetkililer, İstanbul’u susuz bırakmayacaktır, devletimiz çok güçlü bir devlet. Susuz kalır mıyız, kalmayız ama zorluk çekebiliriz, günlerce suyumuz akmayabilir. Susuz kaldığımızda da bulaşıcı hastalıklar kol gezecektir; kolera, tifo, uyuz gibi cilt hastalıklarına kadar ki İstanbul’da çok hızlı bir şekilde yayılacaktır. Pandemiden daha kötü olma ihtimali olabilir. Bunu yaşamamak için tedbirimizi almamız lâzım. Bütün kuruluşlar, fertler dahil olmak üzere üzerimize düşen görevi yapmamız lâzım. Doluluk, çok kısa bir zamanda yüzde 15’lere kadar düştü hatta bazı barajlar tamamen kurudu. Bu şekilde giderse yüzde 50’ye güvenmeyeceğiz diyelim ki yağışlar kesildiği an hızlı bir şekilde azalacaktır” ifadelerini kullandı.

İHA

ETİKETLER: , ,
Bunu Paylaşın