‘Akıllı ve insansız gemiler için bir pazar oluşuyor’

MDN İstanbul

Sanmar Tersanesi Projeler Direktörü Ali Gürün insansız teknolojilerin uygulanmasının en zor olduğu gemi tipinin operasyon süresi ve niteliğinden dolayı römorkörler olduğunu belirtti

Son yıllarda römorkör inşasında uluslararası bir marka haline gelen Sanmar Denizcilik, akıllı teknolojilerin gemi inşa sanayinde kullanılmasında da öncü rolü üstleniyor. Sanmar’ın sadece insansız gemiler üzerine değil, birçok yenilikçi düşünce üzerine AR-GE çalışmaları yapmakta olduğunu ifade eden Sanmar Projeler Direktörü Ali Gürün, “Buna örnek olarak geçtiğimiz yıllarda inşa ettiğimiz dünyanın ilk LNG yakıtlı römorkörünü gösterebiliriz. Ayrıca kısa vadede akü tahrikli hibrit römorkör inşası konusunda güzel haberler vereceğimizi umuyoruz” dedi.

“Sanmar’da inşa edilen Svitzer Hermod römorkörü aslında teçhizat olarak insansız çalışma olanağı olsa da, yapılan ilk testlerde uzaktan operasyon yapması sağlanmıştır. Bu testlerin ve amaca ulaşmanın ikinci adımı olarak gemi üzerindeki birçok sensörlerle hareket, sıcaklık gibi bilgiler termal ve infared kameraların kayıt ettiği görüntüler ve DP kontrol sistemleriyle verilen komutlar ve hareketlerin kayıtları genel operasyon senaryoları için tutulmaktadır. Bir sonraki adımsa insansız bu operasyonların yapılmasını sağlamaktır.

Halihazırdaki kanunların, insansız çalışacak araçlardan dolayı oluşacak kaza durumlarında bir uzlaşma sağlayamaması ve yetersiz olmaları sebebiyle şu anda insansız gemi kullanımında hukuki boşluklar bulunmaktadır. Dünyada akıllı ve insansız platformlara ilişkin bir pazar oluşmakta olduğunu görüşüyoruz.

Aslında gemi inşa sektörünün genel olarak otomotiv sektörünü takip ettiğini göz önünde bulundurduğumuzda çok kısa zaman içerisinde kanunların da buna izin verecek hale gelmesiyle birlikte bu tip gemileri göreceğimizi düşünüyoruz.

Açıkçası bu sistemlerin inşa sürecinden ziyade test ve denemeler ile ilgili birçok farklı aşaması olacağına inanıyorum… Klaslama kuruluşlarının da bu işlemlerle ilgili yakın gelecekte standardizasyon getireceklerini biliyoruz.

İnsansız ve akıllı platformların başlıca avantajları arasında verimliliğin artması ve maliyetlerin düşmesi bulunuyor. Bunun haricinde bu tip gemilerin sayılarının artmasıyla birlikte kaza oranlarının azalacağı kanaatindeyiz. Nesnelerin İnterneti (Internet of Things-IOT) diye ifade edilen yapılanma sayesinde bütün verilerin küresel olarak toplanmasını sağlayarak yine Big Data (Büyük Veri) denen bu verilerin toplandığı havuzdaki bilgilerin desteğiyle makinalar karar verebilecek ve ona göre hareket edebilecekler. Örnek vermek gerekirse; bir gemi düşünün ki hava durumu, yakıt durumu, güzerg.h üzerindeki uğranılacak limanları, liman yoğunlukları limanlara gelecek ürünlerin zamanlamasını ve hatta yükleme yapacak vinçlerin müsaitliğini görerek, rotasına bu bahsi geçen veri havuzu sayesinde karar verebilecektir. Hatta birkaç konteyner firması bu işlemi kısmi olarak hayata geçirmiştir.”

Gemilere yapılan siber saldırının şirkete yapılandan farkı yok

İnsansız platformlarda kullanılan ekipman teknolojisi ile ilgili bilgiler veren Ali Gürün, “Daha öncede ifade ettiğim gibi denizcilik sektörü otomotiv sektörünü takip ediyor. Dolayısıyla birçok sensör ve sistemler bu sektörden bizim sektörümüze gelmektedir. Birçoğunun denenmiş olması bizim avantajımız ve Tesla, Google araçları da bu konudaki en önemli ticari örneklerdir.”

“Akıllı deniz platformlarında bölgesel konumlama konusu zaten yıllardır sektörün bildiği ve dünyada birçok örneği olan, hatta standartlaşan DP (Dynamic Positioning) dinamik pozisyonlama sistemlerinin sayesinde sağlanmaktadır.

Geriye kalan yazılım aslında bütün verileri değerlendirip ve önceden sisteme girilen senaryoları kopyalamaktan ibaret olacaktır. Zaten şu anda Hermod da senaryolara karşın operasyonların kaydedilmesi safhasındadır.

Ayrıca, bu platformlardaki arıza ve güvenlik konularında da çalışmalar sürüyor. Oluşabilecek arızalara müdahalede birçok opsiyonel çözüm olabilir ama genel olarak her çözümde tek hataya karşı alternatif sistemlerin devreye girmesi söz konusu olur. Bu aslında bizim sektörde en baz prensiptir. Örnek olarak bir sevk sistemi arıza yaparsa ikinci sistem devrede olacaktır veya bir güç kaynağında sorun olursa ikincil sistem devreye girecektir. Ayrıca geminin operasyonuna ve yaptığı işe göre çeşitli alternatiflerde olabilir. Yine örnek vermek gerekirse, gemi olduğu yerde demir atıp bekleyeceği gibi en yakın servis istasyonuna da gidebilir. Siber güvenlik konusunda da uzun zamandır çalışmalar yapılıyor. Bu konu uluslararası sempozyumlarda da çok tartışılan bir konu olup hali hazırda çeşitli sistemler geliştirilirken buna uygun gemi klaslama kuralları da oluşturulmaktadır. Sonuç olarak, gemiye yapılan siber saldırı ve şirkete yapılan arasında bir fark yok, bu sebeple ilgili koruyucu programlar gelişmeye devam edecektir.

Hermod, sığ sularda uzaktan kumanda edilen bir geminin operasyonuna ilişkin ilk örnek oldu. Şehir merkezine çok yakın bir limanda; limandan ayrılma, kısa süreli seyir yapma ve yanaşma işlemlerinin hepsi Svitzer ofisinden yapılmıştır. Bunun dışında; çok kısa mesafelerde insansız (kaptansız) kanal geçişi yapan küçük kanal yolcu tekneleri halihazırda çalışmaktadır.

“Çalışmaların sonuçlarını yakında göreceğiz”

Özellikle alan sıkıntısı yaşanan römorkör gibi küçük tip gemilerde akıllı teknolojilerin fazlasıyla katkı sağlayacağını kaydeden Ali Gürün, Türkiye’de uzaktan idare edilen ve insansız gemi teknolojileriyle Ar-Ge çalışmalarının yakın zamanda başarılı sonuçlarını göreceğine inandığını vurguladı. “Aslına bakarsanız en zor operasyonu olan tipteki gemiler römorkörlerdir. Kısa süreli operasyonlar yerine uzun süreli seyir yapan konteyner, kimyasal tanker ve hatta yolcu gemilerin senaryoları ve kumandaları daha kolay olacaktır. Uzun seyir yapan gemiler uzun süreler içinde daha az komut alması gerekirken römorkör tipi küçük ve operasyon yapan gemilerde çok kısa zamanda çok fazla komut alması gerekecektir. Özetlemem gerekirse; insansız römorkör çalıştıracak seviyeye gelmişsek, bilin ki diğer tip gemilerin insansız tipleri çoktan çalışmaya başlamıştır.

Bu gibi sistemlerin Türkiye de üretimi için ise, teknolojik olarak yüksek seviye sensörler üretimi ve toplanan verilerin kayıt altına alıp işlem yapan yapay zeka (kontrol cihazları) üretimi safhasını geçmemiz gerektiğine inanıyorum. Zaten insansız hava araçları gibi bizi gururlandıran projelere imza atan Aselsan’ın yakın gelecekte deniz sektöründeki benzer sistemler için varlıklarını göstereceklerine inanıyoruz.”

 

Bunu Paylaşın