Yalova’da neler olacak?

MDN İstanbul

Yeni tersane bölgelerinden biri olarak gündeme gelen Yalova – Altınova tersane alanı hakkında TMMOB Gemi Mühendisleri Odası tarafından birbirinden tamamen farklı iki ayrı inceleme raporu düzenlendi. Halen bölgede 10 tersane bulunuyor, 37 adet tersane ise yapım aşamasında

Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde yaşanan sorunlar bir türlü giderilemiyor. En son Gisan Tersanesi’nde yaşanan akıllara durgunluk veren “kaza” ve 3 işçinin ölümü bardağı taşıran son damla oldu. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan “Önemli olan iş ve aş kapılarını kapatmadan çözüm üretmektir” diyerek Tuzla bölgesinde bulunan kusurlu tersanelere eksiklerini gidermeleri yönünde zaman tanırken, Çalışma Bakanı Faruk Çelik “Tuzla tamamen kapatılamadan bu olayların önü alınamaz. C tipi bir imalathanede A tipi üretim yapıyorsunuz. Bu kazaya kaza demek ölen işçilerimize haksızlık olur” diyerek tüm dikkatleri üzerine çekti. Bu süreçte yeni tersane alanları ve yatırımlarıyla ilgili haberler de sürekli gündemdeydi. Yalova-Altınova, Yumurtalık, Sakarya-Karasu, Samsun Serbest Bölgesi gibi birçok yeni tersane alanı gemi sanayiinde halen faaliyet gösteren ya da bu sektöre girmek isteyen yatırımcıları çekmeye başlamıştı.
Biz de MarineDeal News olarak bu yeni alanlarda, Tuzla’da yaşanan plansız büyümenin yol açtığı sorunlarla yeniden karşılaşılmaması için gerekli altyapı çalışmaları ve planlamalar yapıldı mı diye merak ettik. İşte bu noktada elimize Yalova-Altınova’yla ilgili birbiriyle çelişen iki rapor geçti. Bu yüzden araştırmamızı bu bölge üzerinde yoğunlaştırdık ve halen 10 adet tersanenin faal olarak çalıştığı ve 37 adet  tersanenin yapım aşamasında olduğu Yalova-Altınova’da büyük yatırımlar yapan, yatırım yapmak için proje geliştiren, Yalova’yı riskli bulup yatırımlarını başka alanlara kaydırmış girişimcilerle konuştuk. Yalova’nın altyapı sorunları olduğuna inanan ya da Yalova’nın en iyi seçim olduğunu söyleyen farklı yorumları bir araya getirdik. Ayrıca Denizcilik Müsteşarlığı Gemi İnşa ve Tersaneler Genel Müdürü Yaşar Duran Aytaş’tan da yeni tersane alanlarıyla ilgili bilgi istedik.

Biri tarım alanı diyor, diğeri bataklık
Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı (2006-2010) çerçevesinde yeni gemi inşa talebinden daha fazla pay alabilmek için yeni tersane alanları tesis etmek gerektiğine karar verildi. Karar doğrultusunda çeşitli araştırmalar yapılmaya başlandı. Yeni tersaneler bölgelerinden biri de Yalova-Altınova’ydı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Gemi Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı Mustafa Zorlu, Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Abdi Kükner ve Yönetim Kurulu Üyesi Yücel Erdem tarafından hazırlanan ocak 2007 tarihli raporda Tuzla’ya yakınlığı dolayısıyla mühendislik, işçilik ve bilgi transferindeki kolaylık nedeniyle Yalova-Altınova-Subaşı beldesi en revaçtaki yeni tersane alanlarından biri olarak gösterildi. Raporda; Yalova – Altınova’nın lojistik açıdan iyi bir seçim olacağı ve bölgedeki tersaneler faaliyete geçtiğinde yaklaşık 8 000 000 dwt/yıllık kapasite ve 15 000 kişilik istihdam sağlaması öngörülüyordu. Ayrıca bu arazinin tarım, orman vb gibi başka bir amaçla kullanılmadığı ve Altınova Subaşı belediyesi tarafından hazırlanmış imar planlarında bölgenin kıyı bandının önemli ölçüde bataklık, çalılık ve sazlık olduğu, denizin yarattığı yüksek tuzluluk  oranından dolayı tarıma elverişli olmadığı ifade ediliyordu. Hatta bu sav fotoğraflarla da desteklenmişti. Yine aynı raporda bölgenin deprem riski taşımasının, Japonya örnek gösterilerek, gerekli tedbirler alındığı takdirde önemli bir handikap teşkil etmeyeceği savunuluyordu.
Bu rapordan iki yıl önce, TMMOB tarafından hazırlanan ağustos 2005 tarihli rapor ise bambaşka gerçekleri içeriyordu: “Yeni tersane alanlarının yalnızca şirketlerin istekleri doğrultusunda belirlendiği, siyasi çıkar ve kişisel rant kaygısıyla çevrenin, kıyıların ve tarım arazilerinin yağmalandığı bir gerçektir. Bu tür çıkarcı yaklaşımlardan biri de; Yalova-Altınova-Subaşı beldesini kapsayan Hersek deltasındaki 4,5 km’lik sahil şeridinde deniz dolgusu yapılarak, 40 km ortaklı bir şirket tarafından 40 adet tersane kurma kararıdır. Bölgenin Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerinde ve birinci derecede deprem kuşağında olması, sahilin bitişiğinde yan sanayi ve ek tesisleriyle yeni yerleşimlerin kurulacağı çok verimli tarım arazilerinin bulunması, imar planlarında korunması gereken bu alanlara yönelik farklı planların yapılmasının yanlışlığı..” diye devam eden rapor TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı imzalıydı. İki yıl arayla aynı Odalar Birliği tarafından hazırlanan birbirine taban tabana zıt raporlar, Yalova-Altınova-Subaşı mevkiinin tarıma elverişli olup olmadığı konusunda bile farklı görüşleri savunuyordu. Gemi Mühendisleri Odası’nın ocak 2007 tarihli raporunda bölgenin bataklık, çalılık ve sazlık olduğu iddia edilip fotoğraflarıyla desteklenirken, TMMOB’nun ağustos 2005 tarihli raporunda ise elverişli tarım alanlarına sahip olduğu söylenen bölgenin yemyeşil kiraz bahçelerini gösteren fotoğrafları vardı.

Halen deprem açısından risk teşkil edip etmediği, tarıma elverişli olup olmadığı netlik kazanmamış Yalova-Altınova tersane alanında Denizcilik Müsteşarlığı’nın 40 ortakla kurduğu Yalova-Altınova Tersane Girişimcileri Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından başlatılan yatırımlar mevcut. On adet tersane faal olarak çalışıyor ve 37 adet  tersane ise yapım aşamasında. Ayrıca Altınova Yat San.ve Yapı Kooperatifi oluşumuna ait arsayı Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın oldukça iyi bir fiyata satın aldığı ve Sefine adlı tersanenin de (Arapça denizcilik anlamına geliyor) hükümetten bir politikacıya ait olduğu iddia ediliyor.

Yalova – Altınova hakkındaki raporlar birbirini tutmasa da bölge tersaneler için cazibe merkezi haline gelmiş durumda. Yatırımlarını bölgeye yönlendiren tersaneciler Yalova – Altınova’nın geleceğinden son derece umutlular

Ocak 2007 tarihli rapor
TMMOB’nin bilgisi dışında hazırlanmış

Bu birbiriyle çelişen raporlar Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından yakından incelendiğinde, ocak 2007 tarihli raporun, Yalova-Altınova Tersane Girişimcileri Sanayi ve Ticaret A. Ş’nin ikinci bir rapor için Gemi Mühendisleri Odası’na başvurusu üzerine ve TMMOB’nin bilgisi dışında hazırlandığı belirlendi. Ayrıca TMMOB tarafından hazırlanan ağustos 2005 tarihli TMMOB raporuna katkıda bulunan Gemi Mühendisleri Odası üyelerinden herhangi birine de ocak 2007 tarihli raporu hazırlamak için Gemi Mühendisleri Odası’nın kurduğu komisyonda yer verilmemiş, görüşleri sorulmamış,  hatta ağustos 2005 tarihli rapor göz ardı edilmişti.
TMMOB, Gemi Mühendisleri Odası Genel Kurul Divan Başkanlığı’na gönderdiği yazıda, Gemi Mühendisleri Odası 40. Dönem Yönetim Kurulu’nun önce Oda Onur Kurulu’na, daha sonra da TMMOB Yüksek Onur Kurulu’na sevk ettiğini bildirdi ve “Gemi Mühendisleri Odası’nın kurumsal kimliği zedelenmiş, güvenirliği sarsılmış, saygınlığı azalmış ve meslek onuru yara almıştır. Buna bağlı olarak da Odamızın ve gemi mühendislerinin hak ve yetkilerinin TMMOB ve diğer Odalar nezdinde savunulmasında zaafiyete neden olunmuştur” denildi.
Sonuç olarak TMMOB Genel Kurulu TMMOB Raporu’nun yayınlandığı 2005’ten bu yana bölgede meydana gelen gelişme ve ilerlemeleri yerinde incelemek ve sonuçlarına bağlı olarak gerekli işlemleri usulüne göre yürütmek üzere 41. Dönem Yönetim Kurulu’nu görevlendirmeye karar verdi. Hazırlık aşamasında olan yeni raporun 2009 yılında kamuoyuna sunulması bekleniyor.

Yavuz Kalkavan / Beşiktaş Group
“Tersaneler için en iyi seçim Altınova ve Yumurtalık’tır”

“Tuzla, Türk gemi inşa sanayiinin her şeyidir ve uzun süre daha bu konumunu koruyacaktır” diyen Yavuz Kalkavan, sözlerini “Fakat Tuzla’daki birçok tersane gerçekte küçük gemiler için çekek yeridir. Gemi inşa faaliyetlerinin geliştirilebilmesi için rahat çalışılabilicek alanlara ihtiyaç vardır. Bu nedenle yaşanan süreç doğaldır” diye sürdürüyor. Tersane alanı seçiminde kriterlerin tümünü birden bulabilmenin çok zor olduğunu belirten Kalkavan yine de öncelikle, arazinin genişliği, hava koşulları, su derinliği, dalga etkileri, ulaşım imkânları (havaalanı ve liman), bölgedeki kalifiye işgücü gibi öncelikli hususlara dikkat etmek gerektiğini ifade ediyor. Tüm bu kriterlerin ortalaması alındığında Tuzla’dan sonra Türkiye’deki en iyi tersane bölgesi seçimlerinin Altınova ve Yumurtalık olduğunu belirten Yavuz Kalkavan “Bizim Tuzla’da tersanemiz yok, mevcut tersanemizi Altınova’da inşa ettik ve yeni kurulucak büyük gemi tamir tersanemizi ise Yumurtalık’ta projelendirdik; ama Tuzla’ya yakın olmak kesinlikle büyük bir avantajdır, Tuzla bugün için gemi inşa ve tamir faaliyetlerinin kalbidir ne kadar uzaklaşılırsa kanı temin etmek o kadar güçleşmektedir” diyor.

İkinci ve üçüncü sınıf tersanelerin hareket alanı daralmıştır
“Tuzla’da yaşanan sorunların yeniden ortaya çıkmaması için tersaneciler alternetif tersane bölgelerinde nelere dikkat etmeliler?” sorumuza ise “Yatırımcıların kabul etmesi gerekiyor ki, gemi inşa bugün çok yüksek yatırım gerektiren ve çok rekabetçi bir işkoludur. Son beş senedeki kârlılık açısından altın dönem artan maliyetler nedeniyle bitmiştir.
Yaşanan üzüntü verici olaylar nedeniyle artık ikinci ve üçüncü sınıf işletmelerin hareket alanı daralmıştır. Tersane yatırımları deneme yanılma metoduyla değil çok planlı ve uzun vadeli bir vizyonla yapılmalıdır” diyor.

Petrol boru hattına yürüme mesafesinde
Gemi tamir tersanesinin Yumurtalık Serbest Bölgesi’nde petrol boru hatlarına yürüme mesafesinde kurulacağına dikkat çeken Kalkavan, “Doğal olarak bu bölgeye gelen büyük ham petrol tankerlerinin tercih edeceği bir havuzlama yerimiz olacak” diyor.
Yalova-Altınova tersaneler bölgesinde A tipi iki parsel üzerinde 80 000 metrekare büyüklüğünde bir tersane inşa eden Beşiktaş Denizcilik Grubu şirketlerinden Beşiktaş Gemi İnşa, tersanenin bitişiğindeki mendirek ve arkasındaki sahanın satın alınması ve 235 metre boyunda 38 metre iç genişliğinde kuru havuzun 150 metrelik kısmının denize çıkmasına izin verilmesi neticesinde toplam kullanım alanını  120 000 metrekareye çıkardı. Kuru havuzun dışında 3 adet gemi inşa kızağı da bulunan Altınova tersanesinin hedefi ise yılda 6 gemi inşa etmek ve 50 gemiye tamir, bakım ve havuzlama hizmeti vermek. Gemi inşa faliyetlerine halen, 200’ü yeni kadrolu olmak üzere 800 kişiyle devam eden tersanede kuru havuz ve iskelelerin faaliyete geçmesiyle birlikte başlayacak gemi tamir faaliyetleri sayesinde toplam 1 500 kişi istihdam edilecek.

Ferhat Acuner / Düzgit Yalova Gemi İnşa Sanayi
“Yalova ileride en avantajlı bölge olacak”

Yalova-Altınova’ya yeni gemi inşasına yönelik yaklaşık 40 bin metrekare alanda, yıllık yaklaşık 20 000 ton çelik işleme kapasitesine sahip olacak bir tersane yatırımı projeleri olduğunu söyleyen Ferhat Acuner zemin etüdünün her şeyden önemli olduğunu belirterek “Yerin ticari açıdan lojistik kaynaklarına yakın olması önemli bir etken olmakla beraber, yatırım kararları alınmadan önce zeminin çok iyi etüt edilmesi gerekliliği, yeni yapılan yatırımlarda zemin ıslahı için harcanan milyonlarca dolarla ortaya çıkmıştır” diyor. Yeni kurulan tersanelerin Tuzla’ya alternatif oldukları olgusunu tartışma götürür bir iddia olarak değerlendiren Acuner, “Zira şu anda Tuzla dışındaki tersane yatırımları Tuzla’nın toplam yatırımının 5-6 katından daha fazladır. Bu yatırımlar zaten Tuzla’daki yatırımcılardan çok yeni yatırımcıların kurmakta olduğu yeni tersanelerdir. Türkiye’den ihraç edilen gemi miktarındaki ivmeli artış, gemi inşa sektörünü cazip kıldığı için sektörde yer alıp da gemi işleten, kiralayan, alan-satan ama gemi inşa etmeyen birçok başarılı firma gemi inşa amaçlı yatırımlara başlamıştır. Tersanelerin lojistik ve nitelikli teknik personel bulma konularında İstanbul’dan ve merkezi bölgelerden uzaklaşmalarının dezavantajı olmakla birlikte bu tip zorluklar çeşitli yollarla aşılabilmekte ve uzak bölgelerde de gemi inşaatı rekabetçi olabilmektedir. Yatırım bölgelerinden seçim yapmak zaruri ise, Yalova’nın ileride en avantajlı bölge olacağını söyleyebiliriz” diyor.

Adem Kocadağ / Hempel
“Hempel olarak Altınova’da bulunan 42 tersaneyle işbirliği içindeyiz”

Tuzla Tersaneler Bölgesi’nin şu anki altyapısı, işgücü ve yan sanayisiyle uzun yıllar daha denizcilik sektörüne hizmet vereceğine inanan Adem Kocadağ, “Gerek tersane alanlarının artık hedeflenen gemi büyüklüklerine yetmemesi, gerekse çevresel etkilerden dolayı Biga, Ereğli, Gelibolu, Karasu,Yumurtalık, Cide, Yalova, Ünye, Samsun, Terme gibi alanlarda yeni tersaneler kurulması gerekliliği doğmuştur” diyor. Tuzla’nın hiçbir zaman tersanesiz düşünülemeyeceğini ifade eden Kocadağ, orta vadede, şu andaki yeni inşa proje yoğunluğunun tersane alanlarının faaliyete geçmesiyle beraber daha çok bakım-onarıma yöneleceğini düşünüyor. Ve ekliyor: “İşte o zaman devam etmekte olan kuru havuz (Tuzla, Yumurtalık ve Yalova bölgesindeki) yatırımlarının ne kadar isabetli olduğunu hep beraber göreceğiz.”
Yalova-Altınova bölgesi hakkında da son derece olumlu bir tablo çizen Kocadağ, “Yalova-Altınova tersaneler bölgesinin özellikle Tuzla’ya yakın olması nedeniyle coğrafi konum itibariyle doğru bir karar olduğuna inanıyorum. Yalova Altınova bölgesindeki tersane sahiplerinin şu anda Tuzla’da tersane sahibi olanlar ve Tuzla ve/veya Uzakdoğu’da gemi yaptıran armatörler olduğunu düşündüğümüzde belli bir tecrübeye, bilgi birikimine sahip müteşebbisler olduğunu görüyoruz. Bu da bize Yalova’da üretim verimliliğine kısa zamanda ulaşılacak izlenimini veriyor. Ayrıca bölgede kurulması planlanan yan sanayi sitesi, meslek okulları, hastane, itfaiye, resmi kuruluşlar, irtibat ofisleri gibi oluşumların bu bölgenin gelişmesini ve verimliliğini artırmasını bekliyorum. Tüm tersanelerin faaliyete geçmesiyle oluşturulacak yaklaşık 20 bin kişilik istihdamın hem Yalova’ya hem de ülke ekonomisine büyük katkıda bulunacağını düşünüyorum” diyor.  Hempel olarak Altınova’da bulunan 42 tersanenin hemen hemen tümüyle işbirliği içinde olduklarını söyleyen Adem Kocadağ,  “Naci Selimoğlu Tersanesi’nde ilk gemimizi çok yakında denize indireceğiz. Dolayısıyla satış, teknik, lojistik vb tüm servislerimiz Tuzla’da olduğu gibi burada da aynı kalite ve özenle değerli müşterilerimize hizmet vermeye devam edecek” diye belirtiyor.

Kaptan Koray Karagöz
Marine Line Coating Sanayi
“Gemi inşa sanayiinin farklı kıyılara dağılması doğru değil”

Tuzla’yı merkez edinip diğer tersane bölgelerinde de branch office’ler açmayı düşünen Marine Line,  bunun için özellikle Karadeniz Ereğli’de, Gölcük’te ve Yalova’da yatırım yapmayı planlıyor. Yeni tersane bölgeleri açılımlarında istihdamın ve kalifiye personelin en önemli sorun olduğunu düşünen Marine Line Genel Müdürü Kaptan Koray Karagöz, “Eğer bu eksikliği gideremezsek, eğitimsiz personelle yeni tersanelerde oluşacak kazaların önüne geçemeyiz” diyor. Gemi yan sanayiinin merkezi durumunda olduğu için yeni açılacak bölgelerin Tuzla’ya yakın olması gerektiğini vurgulayan Karagöz, ulaşım açısından kolaylık ve yakın olması sebebiyle Yalova bölgesinin en uygun yer olduğunu düşünüyor. Gemi inşa sanayiinin çok çeşitli ve birbirinden uzak bölgelere dağılmasını da uygun bulmadığını anlatan Koray Bey, bu durumun gemi yan sanayiinin lojistiği ve istihdamı konusunda problem yaratacağı kanısında.

Popülist söylemlerin sonucuna katlanmak gerek
Bakan Faruk Çelik’in söylediği gibi “Tuzla tersaneleri kapatılmalıdır”  fikrine kesinlikle karşı olduğunu söyleyen Kaptan Koray Karagöz, “Bu söylem, trafik kazalarını engellemiyoruz, öyleyse motorlu araçları kullanmayalım demekle eştir” diyor ve ekliyor, “Bu tür popülist sözler bir bakan tarafından söylenirken, yaklaşık 100 bin insanı aileleriyle birlikte bir bölgeden başka bölgeye taşınması gerektiği ya da işten çıkarılmak zorunda kalınacağı hem 4 milyar dolar ihracat getirisi sağlayan bir sektörün tasfiye edilmesine yol açacağı gibi hususlara dikkat edilmelidir.”

Kaptan Murat Döşemeciler
Polar Professional Marine
“Altınova’dan yer alıp da yatırım yapmayanlara yaptırım uygulanmalı”

Türk gemi inşa sanayiinde gelişmeleri yakından takip eden ve Tuzla mendirekten giriş çıkış yapan Maersk veya Dockwise tamir gemilerini görmenin heyecanıyla sorularımızı yanıtlayan ve Ereğli bölgesinde satış sonrası hizmetleri takip eden ekipler oluşturduklarını söyleyen Murat Döşemeciler, aynı ekiplerin Cide, Ünye ve Samsun tersanelerinde de hizmet vermek üzere yapılandırıldıklarını anlatıyor. Altınova tersaneleri için Tuzla’dan gönderilen ekiplerin ocak 2009’dan itibaren yerleşik düzene geçeceğini ifade eden ve yeni tersane alanı seçilirken Tuzla’ya yakın olunması şartı aranmasının gereksiz olduğunu düşünen Döşemeciler, örneğin Karade-niz tersanelerini Karadeniz ülkelerinden daha düşük navlunla sac satın alabilecekleri için daha avantajlı buluyor. Tuzla’ya alternatif tersane alanı yaklaşımını da yanlış bulan Döşemeciler,  “Tuzla’daki küçükler birleşmeli ki işletme maaliyetlerinde tasarruf, teslimlerde zaman avantajı sağlayabilsinler” diyor. Yalova-Altınova hakkındaki sorularımızı da yanıtlayan Döşemeciler, “Yer alıp da henüz yatırım yapmayanlara devletin ve otoritelerin bir yaptırımı olmalıdır. Bu sahalar bu işi yapacaklara verilmeli, devrettirilmelidir. Bu turizm için teşvik alıp, arsa yatırımı yapıp daha sonra arsadan rant elde etmek gibi bir konu bence” diyor ve soruyor: “O zaman yatırım yapana haksızlık olmuyor mu?”

Mustafa Erdoğan
Tersan Tersanecilik
“Yalova bizim için nihai bir hedefti”

Yalova-Altınova’ya en büyük yatırımı yapan tersanelerden biri de Tersan Tersanecilik. Bu ay itibariyle tersanelerinin faaliyete geçeceğini söyleyen Mustafa Erdoğan, ilk olarak 9 500 dwt’lik bir kuru yük gemisi yapacaklarını belirtiyor. Gelecek yıllarda yılda yaklaşık 10 Handymax üretim kapasitesine sahip olacak şekilde planlanan tersane, ilk faaliyet yılında 4-5 adet 9 500 dwt’lik kuru yük gemisiyle üretime başlayacak ve kapasitesini yavaş yavaş artıracak. “Her şey, sıfırdan ivmelenerek gelişecek” diyerek istikrarlı büyümeye çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, gerçekçi olmaya çalıştıklarını belirtiyor ve “Burası 2 000 nüfuslu bir yerleşim, biz ise burada 1 500 kişiyi istihdam edeceğiz.  Bu da gösteriyor ki her şey zamanla yerine oturacak. Planlı hareket etmeye çalışıyoruz” diyor.
Yan sanayinin de zamanla gelişeceğine inanan Erdoğan, Tuzla’daki sıkışıklıktan sonra Yalova’da sahip oldukları 200 dönümlük yerde daha rahat çalışacaklarını ifade ediyor ve Tuzla’daki kazaların dar alanda iş yapılmasından dolayı meydana geldiğine dikkat çekiyor.

Yan sanayi desteklenmeli
“Tersan’ın büyüme projesi içinde Yalova bizim için nihai bir hedefti” diyen Mustafa Erdoğan, halen 176 dönümlük alanı doldurduklarını ve planlanan kapasiteye ulaşmak için 3 seneye ihtiyaçları olduğunu söylüyor. Sanayiyi programlayan bir devlet yapısına sahip olmadığımız için özel sektörün her şeyi kendi çabasıyla yapmak zorunda kaldığını anlatan Erdoğan, “Türkiye de kolay kolay, önceden organize edilip planlanmış, altyapısı hazırlanıp devletin teşvikleriyle geliştirilmiş bir sektör gösteremezsiniz” diyor. Devletin yatırımları düzenleyerek, özellikle yan sanayiyi teşvik edip desteklemediği sürece maliyetlerin düşürülemeyeceğine dikkat çeken Erdoğan, “Bu durumda dünyayla rekabet etme şansımız olmaz” diyor.

Bülent Nebioğlu
İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi
“Yalova iyi bir seçim ama uzun vadede diğer bölgeler avantaj kazanacak”

“Tuzla’da tersane sayısı indirgenerek belli konularda uzmanlaşılmalıdır” diyen Bülent Nebioğlu, gemi boyutlarındaki artışın tersaneleri yeni alanlara yönelttiğini düşünüyor. Bu sürecin istihdamın yayılması ve yeni alanların gelişmesi açısından çok olumlu olduğunu ifade eden Nebioğlu, tersanelerin ihtiyaca göre çeşitli alanlara dağılmasında da sakınca görmüyor. Yalova-Altınova’nın Tuzla’ya yakın olması açısından tersane bölgesi olarak çok avantajlı olduğunu düşünen Nebioğlu, ilerleyen yıllarda diğer bölgelerin daha avantajlı konuma geçeceğini savunuyor.

Türkiye’de bir ilk:
Kızaksız gemi indirme

İÇDAŞ’ın Yalova’daki tersane yatırımları hakkında da bilgi veren Bülent Nebioğlu, “Tersanemiz; 1 ve 2 nolu blok imalat atölyeleri, kesim atölyesi, 120×30, 200×65 ve 220×65 ebatlarında üç adet kara kızağı ile teçhiz edilmiştir. Ayrıca Türkiye’de ilk defa tersanemizde uygulanan kızaksız gemi indirmede kullanılan 120 adet Airbag mevcuttur” diye anlatıyor. Gemi inşa sürelerini kısaltarak üretimi artırabilmek amacıyla tersanelerine 220 milyon dolar alt yapı yatırımı yaptıklarını belirten Nebioğlu, 2009 yılında, yılda 200 000 dwt toplam gemi kapasitesine ulaşmayı hedeflediklerini söylüyor. İÇDAŞ Tersanesinde üretim hattında 2 adet 5850 dwt, 4 adet 6400 dw ve 2 adet 20.000 dwt  olmak üzere toplam 8 adet kimyasal tanker imalatı yapılıyor. Eylül ve Ekim aylarında ise Mardeniz ve Kardeniz isimli 7100 dwt  2 adet kimyasal tanker çalışmaya başlayacak.

Bunu Paylaşın