Ekonominin yeni kabusu: Konkordato

MDN İstanbul

Döviz kurlarında son aylarda yaşanan hızlı tırmanış ve dalgalanma; alınan ekonomik önlemler ve ABD ile iplerin kopma noktasına gelmesine neden olan Rahip Brunson’ın serbest kalmasının ardından kısmen de olsa durulduElbette ki, kur eski seviyelerine dönmedi ama 7,10 TL’lere kadar fırlayan dolar 5,60-5,80 TL bandında, 8,5 TL’lere varan euro ise 6,60-6,70 TL’lerde denge buldu. Ancak bu sürede gözü döviz kurlarında olan Türkiye’nin “nurtopu” gibi başka bir sorunu ortaya çıktı. Nasıl bir büyük dalgalanma ya da tsunaminin bıraktığı gerçek hasar deniz çekilince ortaya çıkarsa, kurlardaki dalgalanmanın kısmen geri çekilmesiyle ekonomide yarattığı hasar da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Enflasyon yükseldi, faizler arttı, işsizlik arttı. Ancak belki de bütün bunlardan daha önemlisi, şirketlerin yüksek döviz borçlarından dolayı Türkiye “konkordato” gerçeği ile tanıştı. Öyle ki, son dönemde neredeyse en çok duyduğu kelime haline geldi. Peki nedir bu konkordato? Kısaca şirketlerin nakit akışlarını yönetemedikleri için alacaklılarla anlaşıp borcunu bir ödeme takvimine bağlamak için kullandığı konkordato, şirketlerin iflastan önce başvurduğu hukuki bir yol.

Konkordato sayısı bin 500’ü aştı
Son dönemde şirketlerin konkordato talepleri çığ gibi büyürken, bunun faturasının önümüzdeki dönem reel sektör ve bankacılık sektöründeki sıkıntıları önemli ölçüde büyütmesinden kaygı duyuluyor. Bazı kaynaklara göre konkordato başvurusu yapan şirket sayısı 3 bine ulaşırken, İTO’ya yakın kaynaklar ise rakamın bin 500 civarında olduğunu söylüyor. Hangi rakam baz alınırsa alınsın ortada ekonomik olarak çok büyük bir sorun olduğu aşikâr. Uzmanlara göre, iflas erteleme yönteminin kötüye kullanımı nedeniyle bu yönteme dönüldü ama giderek çok daha yoğun biçimde şirketlerin bu yola başvuracağı konuşuluyor. Artan bu taleplerin en fazla etkilediği kesimlerin başında da bankacılık sektörü geliyor. Hal böyle olunca da bankacılık sektörü kredi verirken artık çok daha ince eleyip sık dokuyor. Bu da kredi hacminin daralmasına ve zaten yavaşlama olan ekonomide çarkların hızlı durması riskine neden oluyor. Öte yandan başta bankacılık kesimi ve siyasiler olmak üzere birçok kesim konkordato ilanlarının bir çoğuna şüpheli yaklaşıyor.

Ekonomi yönetimi yakın incelemeye alındı

Zaten CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur da geçtiğimiz günlerde, konkordato müessesini suistimal eden ve konkordatoyu rant için kullanan şirketler olduğuna dair de iddialar bulunduğunu hatırlatarak, Meclis araştırması açılmasını istedi. Diğer yandan ekonomi yönetiminin de bu durumdan rahatsız olduğu ve konkordato isteyen şirketleri mercek altına almak istediği kulislerde konuşuluyor. Hem muhalefet hem de iktidarın bu konuda aynı çerçevede yaklaşması ise işin olumlu tarafı. Çünkü, uzmanlara göre, eğer hızla önlem alınmazsa, son dönemde hemen hemen her gün ismini duymaya başladığımız konkordato, ekonominin başına büyük dertler açacak. Çünkü zaten, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da ekim ayı sonunda “kral çıplak” deyip açıkladığı gibi: “Piyasada gözle görülür bir yavaşlama var, para dönmüyor.” Hisarcıklıoğlu’nun bu sözleri de önümüzdeki dönemde konkordatoların artacağına yönelik önemli bir sinyal olarak alınıyor.

Bunu Paylaşın