Emekli Deniz Kurmay Albay Faruk Doğan – Deniz kazaları ve genç vardiya zabitlerine tavsiyeler

MDN İstanbul

Son derece modern gemiler, hassas seyir cihazları, çeşitli iletişim olanakları, son derece eğitimli profesyonel personel, seyir yapılan oldukça büyük bir deniz sahası, hatta okyanus ve uygun meteorolojik şartlar… Emniyetli bir seyir için daha ne istenebilir ki? Öyleyse nasıl oluyor da iki gemi koca denizin ortasında çarpışabiliyor – denizci tabiri ile “çatıyor”?
Geçtiğimiz haziran ve ağustos aylarında Amerika Birleşik Devletleri Donanması’na ait iki ayrı Güdümlü Mermili Muhribin, Pasifik’te ticari gemilerle çarpışması ve bunun sonucunda 17 denizcinin hayatını kaybetmesi, denizcilikle ilgilenen herkesin aklına bir anda bu ve benzer soruları getirdi.
2017 başından beri, Pasifik bölgesinde aynı özelliklere sahip modern ABD harp gemilerinin benzer şekilde başına gelen bunlarla birlikte dört büyük kaza, başta ABD otoriteleri olmak üzere, denizcilikle ilgili birçok kurumun dikkatinin seyir emniyeti, personel eğitimleri ve alınması gereken tedbirlere yönelmesine neden oldu.
Bu “sıradışı kazaların” nasıl olduğunu anlamaya çalışan basın mensuplarına yapılan açıklamalardan birinde, ABD Donanması’ndan Emekli Oramiral James Stavridis, “Açık denizde gece seyri, trafik ayrımı olmayan sekiz şeritli bir otoyolda, araçların farklı sürat ve yönlerde hareket etmesi gibidir. Özellikle gece şartlarında önünüzdeki geminin kararsız hareketleri ile oluşabilecek büyük riske gösterebileceğiniz reaksiyon zamanı çok azdır” diyerek, deniz trafiğini ve denizde her şeyin mümkün olabileceğini anlatmaya çalışıyordu.
Kazaların hemen sonrasında, konularında uzman denizciler tarafından gerek sosyal medyada, gerekse yazılı basında çeşitli yorumlar yer aldı. Yorum yapan profesyonel denizciler, kazaların her birini,
– Denizde seyir emniyetinin “anayasası” olan Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğü (DÇTÖ), buna göre yol hakkı, kazaların önlenme sorumlulukları ve emniyetli seyir kuralları (hatta bu kapsamda denizcilerin hafızalarında yer eden tekerleme veya şiir halindeki kural manzumeleri-Green to Green, Red to Red, Perfect Safety, Go Ahead, vs.)
– Gemilerin sahip olduğu emniyetli seyir cihaz ve yöntemlerinin, bu çerçevede radarların, uydu seyir sistemlerinin, klasik seyir yöntemlerinin kifayeti ile gözcülerin mevcudiyeti ve yeterlilikleri,
– Denizde karşılaşan gemilerin birbiriyle muhabere imkân ve kabiliyetlerinin yeterliliği, lisan engelinin olumsuz etkileri, hatta meşhur sancak başomuzlukta sabit kerterizde gördüğü temastan (deniz fenerinden) kendisinin harp gemisi olduğunu belirterek ısrarla yol hakkı isteyen kaptan esprisi kullanılarak, harp gemilerinin görev öncelikleri belirtilerek zaman zaman DÇÖT’e aykırı olarak yaptıkları yol hakkı talepleri,
– Harp Gemileri’nin istihbarata karşı koyma teknikleri kapsamında kendi gemi bilgi ve izlerini küresel seyir sistemlerinden (özellikle AIS’ten) gizleme teamülleri,
– Askeri ve Ticari gemilerin manevra kabiliyetleri,
– Açık denizde, yoğun trafikte veya kanal-boğaz geçişi gibi dar sulardan geçişlerde donatılan seyir istasyonları ve alınan tedbirlerin neler olduğu ve yeterlilikleri, çatışma risklerinden kaptanların haberdar edilip edilmediği, kaptanın çatma anında nerede bulunduğu,
– Gemilerin güvenli seyir için gerekli olan en az personel miktarı (Minimum Safe Manning), personelin eğitimi, tecrübesi, yeterlilikleri, ehliyeti, vardiya süreleri, dinlenme imkânları, gemilerin yoğun ve uzun görev periyotlarının personele olumsuz etkileri,
– Askeri ve Ticari gemilerinde seyir emniyetine yönelik uygulanan kurallar ile örf ve adetler gibi çok çeşitli faktörleri detaylarıyla tartışıp değerlendirdiler.
Hatta son zamanlarda denizde ve limanda bazı ticari gemilerin maruz kaldığı “Siber Saldırılar” da dikkate alınarak, bu deniz kazalarına muhasım ülkelerin veya kişilerin örtülü elektronik harp taarruzlarının yol açmış olabileceği bile iddia edildi.
Kısacası denizcilikle uzaktan yakından ilgili birçok kişi bu kazalara ilişkin yorum ve değerlendirmelerde bulundu.
Kuşkusuz bu kazaların gerçek nedenleri, ilgili ülkelerin resmi makamları tarafından detaylı şekilde yapılacak inceleme sonrasında ortaya çıkacaktır. Zaman içerisinde, bu resmi inceleme raporlarının tamamının olmasa bile, bir kısmının kamuoyu ile paylaşılacağı (sızacağı), gerçek sebeplerin ortaya koyularak, varsa sorumluların belirleneceği ve alınan dersler doğrultusunda düzeltici tedbirlerin alınmasının sağlanacağı kuvvetle muhtemeldir. Nitekim daha şimdiden, ABD Donanması’ndaki gemilerin kalabalık deniz trafik bölgelerinden geçişte AIS bilgilerini yayımlamaları, personel eğitim sisteminin gözden geçirilmesi, gemilerin seyir yoğunluğunun azaltılması, personelin vazife ve uyku saatlerinin yeniden düzenlenmesi yönünde çalışmaların olduğu basına yansıdı.
Bu ve benzeri kazaların inceleme raporlarında belirtilen doğrudan ve dolaylı nedenler ne olursa olsun, Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğü’ne (DÇÖT-COLREGS) göre, denizde çatışma riskinin önlenmesi için gerekli her türlü tedbirin alınması sorumluluğu, her iki tarafın kaptanı başta olmak üzere, donatan ve ilgili gemiadamlarındadır. Bu nedenle kaptan ve gemiadamlarının eğitimli, bilgili ve farkındalık sahibi olması geminin emniyetle seyri için hayatidir.

Genç vardiya
zabitlerine tavsiyeler

Yılbaşından beri yaşanan deniz kazaları çerçevesinde, gcaptain.com adlı internet sitesinde profesyonel yorumlarda bulunan Kaptan John Konrad, söz konusu kazalarda personelin önem ve rolünü dikkate alarak, Ağustos ve Eylül 2017’de yayımladığı “Genç Bir Gemi/Vardiya Zabitine Tavsiye” başlıklı iki ayrı makalesinde bazı tavsiyelerde bulundu. Bu tavsiyelerden, geminin emniyetle seyri için önemli gördüğümüz bazılarının, genç denizcilerimizle paylaşılmasının faydalı olacağını düşünüyorum. Kaptanın esprili ve düşündürücü ifade tarzını tercüme tekniği ile mümkün olduğunca sizlere yansıtmaya çalıştığım tavsiyelerden bazıları şöyle:
– İşinizi, geminizi ve kendinizi tanıyın.
– Daha fazla soru sorun.
– Daha dikkatli dinleyin.
– Geminizi abrayın.
– Hiç ihtiyaç olmayacağını düşünseniz bile kronometrenizi faal, sekstantınızı kullanılabilir, manyetik pusulanızı düzeltme ve ayarları yapılmış durumda bulundurun.
– Üç şey kariyerinizi bitirir: DÇÖT’ü dikkate almamak, kaptanın emirlerini dinlememek ve yanlış kişiyle evlenmek üzere olduğunuzu gösteren uyarı işaretlerini görmezden gelmek.
– Gemi seyir halindeyken her ne sebeple olursa olsun asla hiç bir şeye çarpmayın (vurmayın)(Asla bir gemiye, kıyıya, bir gemi arkadaşına veya şişeye vurmayın).
– Daima bir sonraki manevra noktanıza seyredin.
– Kulaklarınızı, gözlerinizi ve ECDIS’inizi daima açık tutun.
– Öngörü tecrübe gerektirir (Tecrübelerinizi alacağınız ihtiyatlı tedbirlere yansıtın).
– Yoğun trafikte, zaman yavaşlarsa, önde gidersiniz, zaman hızlanırsa geride kalırsınız. (Yoğun deniz trafiğinde daha düşük süratlerde seyrederek geride kalmazsınız, bu ilerlemenin başka bir yoludur.)
– Küçük gemideyseniz yoğun deniz trafiğinde daha fazla zaman geçirmeye çalışın.
– Hava güzelse daima gülümseyin (Gemide moral son derece önemlidir).
– VHF bir araçtır, çözüm değil (Başka muhabere vasıtaları ve yapılabilecek manevralar olduğunu da unutmayın).
– Yazınızın kötü olması, kötü yazmanız için bir mazeret değildir (Köprüüstü kayıtlarınızı her zaman düzenli ve okunaklı tutun).
– Hasta, yorgun veya sıkılmış olduğunuz zamanlarda, yapmakta olduğunuz iş daha az önemli değildir.
– Hata limitiniz her zaman 6 inç’tir… İki kulağınız arasındaki mesafe kadar (Beyniniz en önemli aletinizdir).
– Vardiya basittir, ta ki siz onu karmaşık hale getirene kadar.
– Kaptan en yakın arkadaşınız ya da en kötü düşmanınız değildir, ama uyku öyledir!
– Vardiyadayken kahvenizi normalden iki kat daha koyu ve iki misli fazla için.
– Göz kapaklarınız ağırlaştığında asla oturmayın.
– DÇÖT’de çatışma riskini önlemek için sözü edilen “mevcut tüm yöntemler” altı hissin tamamını içerir.
– Planladığınızın tam tersini yapmaya da hazır olun.
– Neyin en önemli olduğuna dikkat edin.
– Draftınızın derinlikten fazla olmasına asla müsaade etmeyin… Limandayken bile.
– Her zaman öğrenmeye çalışın. Öğrenme, zihinsel kapasitenizi artırarak, gerekli ve etkili eylemi yapabilmektir.
– Muhakeme önemlidir. Muhakeme olmadan, veriler hiçbir şey ifade etmez.
– Evet, bazen tehlikeyi koklayabilirsiniz.
– Gözlemleyin, odaklanın, karar verin, harekete geçin ve bu süreci devamlı uygulayın.
– Kısa sessizlik anlarına dikkat edin, böylelikle beyninizin size ne söylemeye çalıştığını duyabilirsiniz.
– Hız ve zaman duruma bağlıdır, ama sakin ve odaklanmış olma yeteneğiniz duruma bağlı değildir.
– Manzaraya hayran kalmayı unutmayın (Odaklandığınız şeyler çevrenizle bağınızı kesmesin, farkındalığınız dört boyutlu olmalıdır).
– Hem vardiyada hem otellerde ana kural, erken gelmek ve geç ayrılma talebinde bulunmaktır.
– Makine dairesinde bir vardiya geçirmek için zaman ayırın.
– Köprü üstündeki diğer personeli rahatsız etmeyin.
– Kaptanı gereğinden daha sık arayın. İyi kaptanlar sizi takdir edecek, kötüleri kızacaktır.
– DÇÖT (COLREGS) sizin kutsal kitabınızdır. Adeta dua eder gibi, her hafta bir bölüm ve her akşam bir pasaj mutlaka okuyun.
Bu tavsiyelere hepimiz tecrübelerimizden onlarcasını daha ilave edebiliriz. Gece-gündüz, yağmur-fırtına, yorgunluk ve hasrete rağmen kendilerini görevlerine adayan denizcilerimizin pruvaları neta, denizleri sakin olsun.

Bunu Paylaşın