“Denizcilik: Dünya için Vazgeçilmezdir” temasıyla Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen Dünya Denizcilik Günü Yan Etkinliği, dünyanın farklı ülkelerinden tüm denizcilik camiasını bir araya getirdi.
IMO’nun dünya denizciliğindeki rolü ile ilgili farkındalığın artırılması ve Türk denizciliğinin dünya çapında tanıtılması açısından önemli bir platform olma özelliği taşıyan sempozyum 2 gün sürdü.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından desteklenen bu yılki etkinliğin açılışında konuşan Başbakan Binali Yıldırım “Özellikle gelişmiş ülkeler diye nitelediğimiz Avrupa ülkelerinde büyüme neredeyse yok denecek kadar az. Çin ve Hindistan’ı hariç tutarsak Türkiye büyümede bütün olumsuzluklara rağmen dünya ortalamasının iki katında bir performans gerçekleştiriyor” dedi.
“Dünya ticaretindeki küresel 1 birim küçülme, deniz taşımacılığına tam 4 kat olarak yansıyor. “Dolayısıyla en önce ve en fazla küresel ticaretteki daralmadan etkilenen sektör; denizcilik sektörüdür. Denizlere kıyısı olan her bölgemize bundan sonraki hedefimiz; bir ana aktarma limanı oluşturmaktır. Bunlarla ilgili Ege Denizi’nde ve Karadeniz’de yapım çalışmaları halen devam etmekte olup, Akdeniz’de de özel sektöre ait limanlar hizmete girmiş olup, daha büyük ölçekli konteyner liman planlaması da mevcuttu.
Bu kriz mutlaka bitecek. Bunun işaretlerini yavaş yavaş görüyoruz. 8 yıl aradan geçti. Belki son yakın tarihimizdeki en büyük krizi yaşadık. Artık yavaş yavaş küresel ticarette canlanma emareleri başladı. O halde denizcilik belki 1 yıl, belki 1,5 yıl sonra tekrar o eski güzel günlerine dönecektir.”
Bakan Arslan: Türk denizcilik sektörü iyi yolda
Sempozyumda bir konuşma yapan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan dünyanın dört bir yanından gelen konusunda uzman konukların sektörün ileriye gitmesi adına katkı sunacağını dile getirerek, Türkiye’nin de böyle bir katkıda yer alıyor olmasının kendilerini ziyadesiyle mutlu ettiğini aktardı.
Arslan, Türk denizciliğinin son 14 yılda büyük mesafeler kat ettiğini kaydederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın katkılarıyla Türk denizcilik sektörünün bu sürede ciddi atılımlar gerçekleştirdiğini vurguladı.
“Denizcilik alanında uluslararası arenada çok önemli bir konumda olmamız, gerek bizi gerekse denizci arkadaşları gururlandırıyor. 2015 yılı sonu itibarı ile Türk sahipli deniz ticaret filomuzdaki gemi sayısı bin 535’e ve tonaj bazında 29,2 milyon dwt’ye ulaşarak dünya sıralamasında 14’üncü sıraya gelmiş durumdayız.
Geçen yıl Türk limanlarında toplam 416 milyon ton yük ve 8,1 milyon konteyner elleçlendi, bu rakamlar güzel ama yetersiz. Artık gemi inşa sektöründe küresel bir marka haline geldik. Çok özel ve spesifik gemileri yapıyor olmamız Türkiye’nin bu sektörde geldiği konumu göstermesi adına çok önemli. 2003’te 37 olan tersane sayımızı 2016 itibarıyla 79’a çıkardık. Şu anda tersanelerde aktif olarak 30 bin kişi çalışıyor. İlgili iş kolları da hesaba katıldığında gemi inşa sanayisi yaklaşık 300 bin kişiye istihdam sağlanıyor.
Türk gemi inşa sektörü küresel krizden en az şekilde etkilenmek adına gemi onarım ve tamir konularına yönelerek bu konuda da başarılı oldu.
“Çin’den sonra en çok gemi adamı yetiştiren ülkeyiz”
Arslan, “Denizcilik sektörüne yönelik ÖTV’siz yakıt uygulaması başlattık. Kent içi yolcu taşımacılığında yılda 164 milyon insan deniz yolunu tercih ediyor. Bu durum, sektörün geldiği nokta adına çok önemli” dedi.
“Şu anda yılda 24 bin olan yat bağlama kapasitelerini 50 bine çıkarmayı planlıyoruz. Uzman denizciler yetiştirme becerilerine güvendiklerini, 185 bin iyi yetişmiş, konusunda uzman gemi adamıyla hem ülke hem de dünya denizciliğine hizmet veriyoruz.
Deniz emniyeti, deniz güvenliği ve deniz çevresinin korunması ile ilgili tüm gereklilikleri yerine getirmek adına uluslararası standartlarda çalışıyoruz. Yılda yaklaşık 50 bin gemi geçişi ile dünyanın en yoğun deniz trafiğine sahip, en riskli su yollarından biri olan Türk boğazlarında seyir, can, mal ve çevre emniyetinin artırılması için Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi vasıtasıyla hizmet veriliyor.
Türkiye halihazırda 31 adet IMO Sözleşmesi ve enstrümanına taraf Türkiye’de denizcilik sektörümüz böyle bir tablo çizerken, ülkemizin IMO Konsey üyeliğine her seferinde desteğini artırarak seçilmesi bizler için büyük bir kıvanç kaynağı. Denizci bir ülke ve denizci bir millet olarak, Denizcilik sektöründe zorluklar ne olursa olsun, denizlere asla sırtımızı çevirmeyeceğimizi, denizlere yüzümüzün her zaman dönük olacağını biliyoruz.”
2017’nin ev sahibi: Panama
Etkinliğin açılışında bir selamlama konuşması yapan IMO Genel Sekreteri Kitack Lim “Bu bütün dünyanın bilmeye ihtiyaç duyduğu ve hak ettiği bir mesajdır. Çağdaş dünyada hemen herkes bir şekilde deniz taşımacılığından faydalansa da çok azı bunun farkındadır. Yıl boyunca bu mesajın daha fazla kişiye ulaşmasına çalıştım ve denizciliğin dünya için vazgeçilmez olduğu mesajını Türkiye’deki paralel etkinlikle daha etkili bir şekilde duyurabildiğimizden dolayı memnunum,” dedi.
Sempozyum kapsamında Türk denizcilik sektöründe faaliyet gösteren firmalar stant kurarak hizmet ve ürünlerini tanıttı. Kapanış töreninde, IMO Genel Sekreteri Lim, Türkiye’ye bir plaket sundu ve Dünya Denizcilik Günü Paralel Etkinlik bayrağı 2017 senesi için Panama’ya devredildi.
