ABD-İran anlaşması Türkiye’yi nasıl etkiler?

MDN İstanbul

ABD ve AB Cenevre’de İran ile yaşadığı krizin bitmesinin yolunu açacak önemli bir mutabakata varırken, anlaşma masasında Türkiye’nin olmaması birçok soru işareti oluşturdu

İran ile Batı arasında on yıllardır süren gerginlik son aylarda atılan adımlarla yumuşamaya başladı. İran’ın nükleer programı çevresinde dönen pazarlıklar kasım ayı sonunda Cenevre’de yapılan anlaşmayla ilk meyvesini verdi ve geçici mutabakat sağlandı. Yapılan bu anlaşma sadece siyasi ekonomik anlamda da dünya ticareti açısından büyük bir önem taşıyor.  “İlk adım” niteliği taşıyan ve önümüzdeki altı ay için geçerli olan anlaşmayla birlikte İran’a barışçıl nitelikte atom hakkı tanınırken bunun karşılığında İran 6 ay boyunca nükleer programını donduracak. ABD ve AB tarafından uygulanmakta olan yaptırımlar hafifletilirken kalıcı bir anlaşma için görüşmeler devam edecek. Bu anlaşma, uygulama açısından majör değişiklikler getirmese de yıllardır süregelen İran nükleer sorununa yönelik kalıcı bir çözüm için önemli ve anlamlı bir ilk adım niteliği taşıyor. Bu nedenle de açıklamanın hem bölge hem de küresel anlamda ekonomik, siyasal ve diplomatik etkileri olması bekleniyor. Anlaşma piyasalardaki ilk etkisini petrol fiyatları üzerinde gösterdi. Anlaşma öncesi 111 dolar civarından işlem gören Brent cinsi ham petrol varil fiyatı anlaşmanın ardından 108 dolara geriledi. Yapılan anlaşmanın Türkiye üzerindeki etkileri hiç kuşkusuz zaman içinde görülecek. Küresel piyasalarda petrol fiyatlarının düşmesine neden olan anlaşmanın hem cari açığa destek olması hem de İran ile komşu olan Türkiye’nin ticaretini olumlu etkilemesi bekleniyor. Şu an itibariyle İran’a yönelik ambargoda sadece sınırlı bir gevşeme olduğundan dolayı doğrudan etkilerin başlangıçta  çok sınırlı kalabileceği belirtiliyor. Ancak ekonomistler sonrası için umutlu. Çünkü, petrol ithalatçısı konumundaki Türkiye’nin jeopolitik tansiyondaki düşüşten fayda sağlayacağı aşikar. Orta ve uzun vadede İran’a yönelik ambargonun kaldırılması sonucunda bir zamanlar Türkiye’nin en büyük ticari ortaklarından olan İran ile faaliyetlerin yeniden artmasının önemli bir ekonomik değer yaratması bekleniyor. Bazı sektörler net ihracat, bazı sektörler net ithalat anlamında etkilenseler de toplam ticaret hacminde yaşanacak artışın Türkiye’ye önemli bir ekonomik fayda sağlaması bekleniyor.
Nitekim Enerji Bakanı Taner Yıldız da anlaşma sonrası yaptığı açıklamada İran ile nükleer müzakerelerde ön anlaşmaya varılmasının ardından gerekçelerin ortadan kalkmasıyla Türkiye’nin İran’dan aldığı petrol miktarını günlük 130,000-140,000 varil seviyesine çıkarılabileceğini söyledi.
Bilindiği gibi Türkiye, ABD ve AB tarafından uranyum zenginleştirme çalışmaları nedeniyle gündeme getirilen yaptırımlar öncesi petrol ihtiyacının yarısını İran’dan karşılıyordu. Yaptırımlar nedeniyle petrol alımının azaltılmasıyla artık Türkiye, toplam petrol talebinin yüzde 25-30 aralığında bir bölümünü İran’dan karşılıyor. Yıldız, Türkiye’nin dünyanın en büyük doğalgaz üreticilerinden biri olan İran’a kayıtsız kalamayacağını belirterek, “Bu, bir kere eşyanın tabiatına aykırı. Biz öncelikle ülkemizin çıkarını düşünüyoruz. Ona göre hareket ediyoruz. Doğalgazla ilgili farklı projelerimiz var” dedi. İran ile yıllık 10 milyar metreküplük doğalgaz alım kontratı bulunan Türkiye, Rusya ve Azerbaycan’dan da gaz alıyor. Türkiye ayrıca Cezayir ve Nijerya’dan da LNG alıyor. İran’a yönelik yaptırımlar Türkiye’nin aldığı doğalgazı kapsamıyordu.
İran haberi sonrasında küresel bazda enerji fiyatlarında yaşanan düşüş içeride doları da yeniden 2 TL’nin altına indirdi. Anlaşma iyimserliği ile dolar kasım ayı başından sonra ilk kez yeniden 2 TL’nin altına inerek 1.99 TL’yi gördü.

Bunu Paylaşın