Yamal LNG Projesi, yatırım sürecinde Amerika’nın kendilerini engellemek adına çalışmalar yaptığını dile getiren Gyetvay, bankaların ve şirketlerin Amerika baskısından ötürü kredi ve yatırım desteği sağlamadığını, bu süreçte sadece birkaç firmanın yatırım konusunda korkusuzca hareket edebildiğini sözlerine ekledi. Rusya devlet bankaları haricinde tek ümitlerinin Çin olduğunu ifade eden Gyetvay, buradan da istedikleri sonucu almamalarının ardından, devletin Ulusal Sosyal Yardımlaşma Fonu aracılığıyla 150 milyar rubleyle (2,5 milyar dolar), emeklilik ödenekleri için ayrılmış olan “kara gün akçesi” rezerviyle projeyi finanse etmek zorunda kaldıklarını belirtti. Bunun ardından iki Çin devlet bankasının projeye 12 milyar dolar finans sağlamayı kabul ettiğini bildiren Gyetvay, “Belirsizlik içerisinde bir süre geçirdik ve bu, Çin’in dâhil olmasıyla son buldu” dedi.
Tesisin resmî açılışı geçtiğimiz Aralık ayı içerisinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından yapıldı. Başkan Putin, projenin işe neden yaramayacağını kendisine anlatmak için daha önceden uzun bir listeyle huzuruna çıkan ve aralarında PJSC Şefi Alexey Miller’ın da bulunduğu davetlilere, “Bu gerçekten karmaşık bir proje ve şu anda bu odada, bu yolculuğun başında ‘Bunu yapmayın!’ diyerek beni uyaran iyi insanlar, iyi profesyoneller bulunuyor” diye hitap etti. Gazprom da aynı bölgede daha önceden bir LNG tesisi kurmayı düşünmüş ancak bunun çok zor olduğuna karar vererek, vazgeçmişti. Dünya çapındaki diğer devasa LNG projeleri de büyük bütçe aşımlarıyla karşı karşıya kalmışlardı.