Türk Bayraklı “M/V İnce Atlantic” Yemen’den gelemiyor

MDN İstanbul

M/V Ince Atlantic isimli yük gemisi Mehmet Rüştü Başaran’ın sahibi olduğu Habaş şirketiyle yaklaşık 40 bin ton inşaat demiri yükünü Yemen’deki 5 farklı alıcıya taşımak için anlaştı. Ancak Habaş ile Yemenli şirketler arasında çıkan anlaşmazlık nedeniyle Ince Atlantic gemisi Yemen’de tutuklandı. Yemen mahkemesi boşaltma işleminin durdurulması ve Yemenliler’in alacaklılara dair gemiye haciz konulmasının nedeni olarak; Habaş’ın gönderdiği demirin Yemen standartlarına uymaması, eksik ve ayıplı olmasını dayanak gösterdi. Bu tip anlaşmazlıklarla iş hayatında ara sıra karşılaşılıyor; ancak bu olayda zor durumda kalan malı satan veya alan şirketler değil; Türk Bayraklı gemilere sahip bir Türk armatörü sıkıntı yaşıyor. Özel bir işletme dahi olsa İnce Denizcilik gibi Türk Bayraklı gemilere sahip bir Türk armatörünün resmi makamların raporlardan da anlaşılacağı üzere aylardır maddi ve manevi sıkıntı içinde olması ve konunun bir türlü çözülememesi kabul edilemez. Buradan, Türk İdari yetkililerine İnce Denizcilik’in yaşadığı bu durumu Yemenli yetkililerle sulh yoluyla çözmesi ve aylardır büyük bir mağduriyet yaşayan örnek bir Türk armatörüne yardımcı olması konusunda çağrıda bulunuyoruz.
Ayrıca olayın tarafı olan Habaş gibi 1956 yılında kurulmuş önemli bir Türk şirketinin itibarı uluslarası arenada ciddi olarak zedelenmektedir. İlgili tarafların bize ulaştırdığı birçok ciddi belge Habaş’ı bu konuda mesuliyet altında bırakmaktadır ve ne yazık ki Habaş aylardır bu konuda herhangi bir açıklama yapmamaktadır. Eminiz ki, onların da bu konuda söyleyecekleri ve gösterecekleri belgeleri mutlaka vardır. Eğer Habaş, aşağıda paylaşacağımız bilgi ve belgelerin işaret ettiğinin aksine bu olayda haklı ise; haklılılığını uluslararası hukuk önünde ispatlaması ve hiçbir hatası bulunmayan başka bir Türk şirketini bu zor durumdan kurtarması gerekmektedir!
Kanunlar nezdinde hiçbir dahli olmayan geçmişi gayet berrak, genç filosu ile Türk Bayrağı’nı yıllardır her türlü zorluğa rağmen yegane taşıyanlardan olanlardan biri olan bu Türk armatörünün mağduriyeti ülke kaynağının da heba edilmesine  neden olmaktadır. Bu haberi hazırlarken tüm sorularımızı cevapsız Habaş şirketinden iyi niyet zemininde bu belgeli gerçekler hususunda bir açıklama yapmaya davet ediyoruz.
Denizcilik ve özellikle deniz ticareti her zaman zor bir sektör olarak bilinmesine rağmen; son yıllarda her zamanki problemlerin üstüne korsanlık, dünyanın birçok bölgesinde ortaya çıkan savaşlar ve çatışmalar, küresel ekonomik kriz, düşük navlun gelirleri ve yüksek petrol fiyatları eklendi. Armatörler bu sorunlarla başa çıkmaya çalışırken; taşıdıkları ürün ve mallarla ilgili alıcı ve satıcıların arasında yaşanan birtakım ticari anlaşmazlıkların ve usulsüzlüklerin ortasında kaldıklarına da türlü hadiselerle şahit oluyoruz. Ticareti yapan alıcı ve satıcı kendi aralarında anlaşmazlığa düştüklerinde, ne yazık ki taşıyıcı olarak malların bir yerden bir yere ulaştırılmasını sağlayan armatörler ve nakliyat şirketleri tabir-i caizse ‘kurban’ oluyor.
Bu ayki dosya-haberimize konu olan olaylar; Habaş Sinai ve Tibbi Gazlar İstihsal Endüstrisi A.Ş’nin Yemen merkezli 5 farklı alıcıya ihraç ettiği inşaat demirini taşıması için bu yılın ocak ayında İnce Denizcilik şirketiyle anlaşmasıyla başladı. Öncelikle belirtmek isteriz ki; haberi hazırlarken konuyla ilgili detaylı araştırmalar yaparak ilgili tüm taraflarla görüşme gayretinde olduk. Bu doğrultuda İnce Denizcilik yetkilileriyle, geminin sigorta brokeriyle, İnce Denizcilik şirketinin avukatıyla görüştük. Yemen mahkeme raporlarını, Yemen yetkililerinin yaptığı teknik analizleri ve Aden Limanı görevlilerince hazırlanan kontrol raporlarını inceledik. Bunun dışında Habaş Şirketinin yükünü Yemen’in Aden Limanı’na bırakırken tutuklanan “M/V New Hope Star” adlı geminin sahibi Çin merkezli Oriental Prime Shipping şirketi yetkililerinin görüşlerine de başvurduk. Ancak tüm gayretlerimize rağmen Habaş şirketinden hiçbir yetkili konuyla ilgili ne yazılı ne sözlü görüş bildirmek istemedi.

M/V İnce Atlantic 5 Şubat 2014’te sefere başladı
İzmir’in Nemrut Limanı’nda 5 Şubat 2014 tarihinde Habaş Demir Fabrikaları tarafından M/V İnce Atlantic gemisine yüklenen yaklaşık 25 milyon dolar değerindeki 40 bin ton civarında çelik, Yemen’in önce Aden ve Al Hadiyda Limanları’na doğru yola çıkmak üzere hazırlıklarını tamamladı.
İnce Atlantic gemisinin güvertesine yüklenen yük; 21501 balya grid 40, 60 güçlendirme demirinden meydana gelmekte olup bunlar Aden ve Al Hadiyda Limanları’nda beş adet Yemenli alıcıya ait bulunmaktaydı. Yükün fiziksel kontrolleri geminin kaptanı ve geminin P&I sigortacısının atadığı sörveyör tarafından yapıldı. Yüklenen inşaat demirinde görüntü ve adet olarak herhangi bir sorunla karşılaşılmadığı kayıt altına alındı. Taşıyıcının görev ve sorumlulukları arasında olmadığı için gönderilen yükte herhangi bir kimyasal analiz yapılmadı.
Yemen merkezli Adel Ticaret,  Al Qas ve Kardeşi Ticaret, Shemmakh Genel Ticaret, Ali Ahmet Dahbiyl Ticaret  ve Ali Muhammed Al Zerari şirketlerine inşa demiri yükünü götürmek için yola çıkan gemi, ilk boşaltmayı yapacağı Yemen’in Aden Limanı’na 13 Şubat tarihinde ulaştı. Aden’de yükün boşaltma işlemi devam ederken, Yemen Özellikler ve Standartlar Kurulu tarafından yüklenen malın kimyasal ve mekanik özelliklerinin Yemen’de kullanımının yasak olduğu gerekçesiyle boşaltma işemi durduruldu. Yemen mahkemesi malın olması gereken kimyasal yoğunluk ve ağırlıkta olmadığını ifade ederek gönderilen malın ayıplı ve eksik olduğuna karar vererek malın mahrecine geri iadesine karar verdi. İthalatçı firmaların ve mahkemenin tüm taleplerine rağmen malın satıcısı Habaş Şirketinden olay hakkkında ilgili kurum ve kişilere herhangi bir geri dönüş olmadı. Armatör şirket ve geminin P&I sigorta şirketinin Habaş’la yaptığı tüm görüşme girişimleri de sonuçsuz kaldı.
Mahkeme, ithalatçı firmaların ödemelerini geri alabilmesi ve zararlarının tazmin edilmesine karşılık gemiyi tutukladı. Geminin P&I sigortacısının yaptığı girişimler sonucunda verilen banka teminatlarıyla gemi Aden Limanı’nda serbest bırakılsa da, Al Hadiyda Limanı’ndaki ithalatçı firmaların talepleri doğrultusunda mahkeme tarafından gemi tekrar tutuklandı. Netice itibariyle; 13 Şubat 2014 tarihinden bu yana M/V İnce Atlantic gemisi yüklenen malda kendisinin tespit edemeyeceği ve aslında yasal olarak da sorumlu da olmadığı kusurlar nedeniyle, yaklaşık 9 aydır tutuklu görünüyor. Serbest kalması için ise; Yemen mahkemeleri ve Yemen Devleti nezdinde yapılan tüm girişimler de, yapılan ödemenin Habaş’tan geri alınamayacağı endişesiyle sonuçsuz kalıyor.
Süreç devam ederken Ekonomi Bakanlığı Türk Standartları Enstitüsü’nden bir heyeti Yemen’e ihraç edilen ürünlerin analizini yapmak üzere Aden’e gönderdi. Bu arada TSE Yemen’deki alıcılar adına yükleme öncesinde kalite kontrol işlemini üstlenmişti. İleri sürülen iddialara göre; Habaş firması TSE’nin İzmir’de kontrol ettiği malı değil, daha incesini gemiye yükledi. Yani kontrol edilen mal başka, yüklenen mal başkaydı. Yemen’e ihraç edilen inşaat demirinin eksik ve standartların altında olduğu TSE tarafından raporla tespit edilmesi üzerine, Türkiye ile Yemen arasında diplomatik kriz meydana geldi.

Levent Aylar: “İnce Denizcilik üzerine düşen görevi yaptı”
Konuyla ilgili bilgisine başvurduğumuz Omni Ltd’den sigorta uzmanı Levent Aylar, geminin tutuklama nedeninin yersiz olduğunu belirtirken olayda gemi sahibinin herhangi bir kusuru olmadığını ifade etti.
“İnce Atlantic gemisi, Yemen’in Aden Limanı’nda yükünü boşaltırken, işlem Yemen mahkemesinin kararıyla durduruldu ve yükün mahrecine iadesine karar verildi. Ancak daha sonra Aden Limanı’ndaki ithalatçı firmaların girişimiyle gemi tutuklandı. Geminin armatörü İnce Denizcilik’in P&I sigortasını yapan Standard Club, Aden Limanı’nda indirilmesi gereken inşaat demirinin karşılığı olan 12 milyon 500 bin dolar değerinde banka teminatı gösterdi. Yemen Ticaret Mahkemesi tarafından geminin serbest bırakılması beklenirken, Al Hadiyda Limanı’ndaki alacaklılar da gemideki yüklerine karşılık yeni bir ihtiyatı haciz karar aldırdı.”
“Taşınan yükün niteliğiyle ilgili sorunlarda taşıyıcının sorumluluk alanı belirlidir. Eğer gönderilen yük, ithalatçının sipariş etmediği bir yük ise; bu konuda taşıyıcı sorumlu tutulamaz. Konunun satıcı firma yani Habaş ile çözülmesi gerekirdi, ancak kendileri geçen 9 ayda konuyla ilgili herhangi bir açıklamada veya girişimde bulunmadı.”
İnce Denizcilik’in 9 aydır çalıştıramadığı gemisinden dolayı büyük bir zarara uğradığını belirten Aylar, konunun çözümü için Habaş’ın inisiyatif alması gerektiğini kaydetti.
“Yapılması gereken Habaş’ın iadeyi kabul edip malı piyasa değerinde satması ve aradaki zararı kendisinin karşılamasıydı. Ancak zaman hızla geçiyor. Gemi 9 aydır herhangi bir taşıma yapmadığı için şirket, büyük bir navlun kaybıyla karşı karşıya kaldı. Olay çözülmedikçe ilgili tarafların zararı da büyüyor.”

Habaş’a karşı Londra mahkemelerinde dava açıldı
Konuyla ilgili bilgisine başvurduğumuz İnce Denizcilik şirketinin avukatı Yerlikaya Hukuk Bürosu Başkanı Avukat Sema Yerlikaya, İnce Denizcilik’in 9 aydır tutuklu bulunan gemilerini kurtarmak ve zararlarını tazmin etmek amacıyla Londra’da Habaş aleyhine dava açtığını belirtti.
“M/V İNCE ATLANTİC isimli, İnce Denizcilik Grubuna ait, Türk Bayraklı handymax gemi, Yemen’de 9 ayı aşan bir süredir haciz altındadır. Yemen ülkesi resmi makamları ve ona tabi olan Yemen’deki ithalatçı firmalar, Türkiye’de üretilen ve ihrac olunan inşaat demiri yükünün, kendi inşaat yapı standartlarına aykırı olduğunu, evsafının yetersiz olduğunu ileri sürerek, Habaş’ın Nemrut Körfezi’ndeki iskelesinden, İNCE ATLANTIC gemisine yüklediği çelik çubuk bağlarının kendi ülkelerine girişini ve ithalini yasaklamışlardır.
Yemen Makamları, bu konuda karşılarında ihracatçı firmayı bulamayınca, Hodeidah Limanı’na yükünü tahliye etmek için gelen gemiyi tutuklamak suretiyle, zararlarını tahsil etme çabasına girişmişlerdir. Ancak, Geminin ve Armatörünün hiçbir dahli, kusuru ve illiyeti bulunmayan bu durum karşısında seferden men olunan ve aylardır Yemen’de personeliyle tutuklu kalan geminin ve Armatörünün uğradığı zararları, buna sebebiyet verenlerden tahsil etmek ve en önemlisi gemiyi kurtarmak için kanuni yollara müracaat etmek zarureti doğmuştur.
Nitekim, Donatan firma, geminin ‘Charterer’ı Habaş Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Endüstrisi A.Ş.’ye karşı Londra’da, Tahkim prosedürünü işleterek davasını açmıştır ve dava halen derdesttir.  Diğer taraftan Yemen Mahkemeleri önünde, gereken beyan ve iddiaları PandI avukatları aracılığıyla yaparak , ‘Demir yükünün üreticisi ve İhracatcısı Habaş Grubu’na karşı bu haksız ve hakkaniyetsiz durum sebebiyle her türlü Yasal haklarını, her türlü adli ve idari mercii önünde kullanacaklarını beyan etmişlerdir.’
Armatör firmanın hiçbir dahli ve illiyeti olmayan sebeplerle düşürüldüğü bu hazin durum, denizcilik piyasalarının bir türlü düzelmeyen bu  zor piyasalarında ayrıca adaletsizdir.”

Çin gemisi de Habaş mağduru
Çin merkezli Oriental Prime Shipping şirketinin M/V New Hope star gemisi de M/V İnce Atlantic gemisiyle aynı kaderi paylaştı. Oriental Prime şirketinden yapılan açıklamada; Şubat 2014’te Habaş şirketiyle 13 bin ton çelik yükünü Yemen’in Aden Limanı’na götürmek üzere anlaştıkları belirtildi. Yüklemenin İzmir’in Nemrut Limanı’nda yapılarak Aden Limanı’na 16 Mart 2014 tarihinde ulaştığı kaydedilirken, geminin boşaltma işlemi beklenirken nisan ayının sonunda Yemen ticari Mahkemesi’nin gemiyi tutukladığı bildirildi.
“Kalite kontrol Komitesi yükün Yemen standartlarında olmadığını bize iletti. Bizde Yemen hükümetinden, yükün yükleme limanına geri götürmeyi talep ettik. Ancak ithalatçı firmalar yaptıkları ödemeyi geri alamayacakları kaygısıyla gemimizi garanti olarak tutmak istediler. Çünkü onlara yükü ihraç eden firma ödemeyi peşin almıştı ve konuyla ilgili sessizliğini koruyordu.
Çin büyükelçisi ve avukatlarımız Yemen devleti nezninde birçok girişimde bulunmasına rağmen herhangi bir sonuç alamadı. Bize göre bu anlaşmazlık ticareti yapan Türk ve Yemenli şirketler arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanıyor. Gemi sahibi olarak bu konuda tamamen suçsuz olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Ancak yaptığımız tüm girişimler alıcı ve satıcı firmaların uzlaşmaz tavırları yüzünden sonuçsuz kaldı. Gemimiz hiçbir kusuru olmamasına rağmen aylardır tutuklu bulunuyor. Eğer Habaş şirketi sorumluluklarını yerine getirmezse bu devam edecek gibi görünüyor.”

İnce Denizcilik’in konuyla ilgili açıklaması
Konuyla ilgili görüştüğümüz İnce Denizcilik yöneticilerinden Serhat Ersöz’ün açıklamaları şu şekilde:
“Yönetimimiz altında bulunan; Türk Bayraklı, İstanbul Limanı TUGS’ne 338 numara ile  kayıtlı TCYW çağrı işareti ile tanımlı  “M/V İnce Atlantic” gemimiz Yemen mahkemeleri tarafından tutuklanmıştır.
Habaş Sinai ve Tibbi Gazlar İstihsal Endüstrisi A.Ş. ile İzmir Aliağa’dan Yemen’in Aden ve Hodeidah Limanları’na takribi 40,000 ton çelik yükü taşımak üzere 20 Ocak 2014 tarihli seferlik kira sözleşmesi yaptık. İlgili gemimiz Aden Limanı’na 13 Şubat 2014 tarihinde ulaştı ve aynı tarihte çelik yükünün tahliyesine başladı.
23 Şubat 2014 tarihinde Yemen Standardization Metrology & Quality Control Organization tarafından, gemimizin  19,800 tonluk yükü tahliye edilmiş; 20,200.-ton yükü üzerindeyken tahliye durdurulmuştur.
Bu olayı takiben, 10 Mart 2014’te ise Yemen Standardization Metrology & Quality Control Organization’dan aşağıdaki karar resmi başlıklı kağıtlarında yazılı ve imzalı olarak alınmıştır:
‘’İlgi; yukarda anılan konu tarafımıza gönderilen 9.3.2014 tarihli yazı. 13.2.2014 tarihinde Ince Atlantic gemisi ile gelen çelik yük, 1999 yılına ait 44 sayılı kanunun B fıkrasının 16. maddesine aykırı olmasından dolayı (kalite kontrol Standart kurumunun  ölçülerine aykırı  her hangi bir malın Yemen’e  girişi yasaktır, mallar geldiği Gemi ile iade edilecektir) mahrecine geri iade edilecektir’’ denildi.
27 Nisan 2014’te mahkemeden aşağıda belirtilen kararın bulunduğu resmi tutuklama emri alınmıştır;
“Aden Limanı’nda demirli bulunan İNCE ATLANTIC gemisine ihtiyati haciz konulmasına karar alındı.’’
Bu karar  Yemenli alıcıların satıcı Habaş Sinai ve Tibbi Gazlar İstihsal Endüstrisi A.Ş‘nin kusurlu mal üretmesinden dolayı oluşan zararlarından bizi sorumlu tutmasından dolayı alınmıştır.
24 Haziran 2014  tarihinde gemimiz idari mahkeme kararı ile  tekrardan yanaştırılıp 13-24  Şubat 2014 tarihleri arasında tahliye etmiş olduğu bütün yük 365 bağ harici geri yüklenmiştir.
Gemimiz şuan itibari ile Yemen’in  Aden Limanı’nda iç demirde tutuklu bulunmaktadır. İlgili mahkemeler geminin üzerinde bulunan yükün alıcılarına zararları tazmin edilmediği sürece gemimizin kalkmasına müsade edilmeyeceğini belirtmişlerdir.”

Yemen Standardizasyon Enstitüsü’nün raporu
Yemen mahkemesi tarafından görevlendirilen uzmanların raporu, yüklenen malın eksik ve kusurlu olduğunu ortaya çıkarıyor. İşte o raporun dikkat çeken detayları:
“Kaptan Abdulmouti Hasan Muhammed Al Hamadi ve SCS ofisinden Sayın İsmet Ahmet Adli Aden Birinci Derece Ticaret Mahkemesi tarafından 05.60.2014 tarihinde 535 (21) 71 sayılı bir kararla İnce Atlantik gemisinin güvertesinde 13.02.2014 tarihinde Aden Limanı’na gelen demir yükünü ölçmek ve incelemekle ve bu yükün fiili ağırlığını belirlemekle görevlendirildik. Bunun üzerine İnce Atlantik gemisine çıktık ve ayrıca malları veya bunların bir bölümü boşaltılan Sabr / Lahac Bölgesinde bulunan teslim alıcıları ziyaret ettik. Diğer yandan geminin güvertesinde bulunan bakiye miktar için geminin su derinlik işlemini yaptık. Aynı şekilde gemide bulunan demirden ve teslim alanlardan rastgele numuneler aldık, gerekli fotoğraf görüntülerini topladık. Bu yapılan işlemlerle bu yükün fiili ağırlığının tam olarak bir raporunun yapılması hedeflenmektedir.
28.05.2014 tarihinde ben Kaptan Abdulmouti Al Hamadi, arkadaşım İsmet Ahmet Ali’nin eşliğinde gemiden alınması gereken tüm numuneleri ve teslim alıcıların depolarından alınması gereken tüm numuneleri aldık. Bunlar Al Mula Limanı’nda bulunan Standartlar ve Özellikler Kurulu’nun laboratuvarına götürüldü. Tüm yüklerin ağırlığını çıkartmak için bu numunelerin tartılmasında kurulun aletleri ve terazisi kullanıldı.
Bu incelemeler sonunda ulaştığımız sonuçlar şöyledir:
1. İnce Atlantik gemisinin güvertesinde gelen demir yükünün fiili ağırlığı (su derinliği ölçüm yöntemi ve numune alım yöntemi vasıtasıyla hesaplanmıştır) 21502 balya üzerinden 37785.331 fiili tondur. Halbuki gemi evraklarında belirtilen fiili ağırlık ise 39996.12 tondur.
2. Nakliye evraklarında yer alan ve 42125 metrik ton olarak takdir edilen teorik ağırlık ile (konşimento, faturalar vb…) ile aynı miktar üzerinde (21502 balya) bizim yaptığımız hesaplamada 377785.331 fiili ton olarak belirlediğimiz arasında fiili yüzde 10.3 oranında fark bulunmaktadır. Hâlbuki 42125 metrik ton olan bu yükün teorik ağırlığı ile geminin evrakları arasında 399996/02 olarak yer alan fiili ağırlığı arasında takriben yüzde 5 oranında bir fark bulunmaktadır. Bu fark hata olarak değerlendirilmekte olup bunun sorumluluğunu nakliyecinin üstlenmesi gerekir.
3. Bu yükle ilgili belgelerden ve nakliyecinin poliçe, manifesto ve diğer belgelerde hatayla yaptığı hesaplamaların sonuçlarından ağırlıkların doğru olmadığı ve yükün fiili ağırlığını yansıtmadığı anlaşılmaktadır.
4. Gemi tarafından düzenlenen nakliye poliçesi, manifestolar ve benzeri evraklar teorik ve fiili ağırlığın alım faturalarında, yükleme listelerinde ve ihracatçı şirket Habaş tarafından düzenlenen diğer belgelerde yer alan ağırlıklara uyduğunu göstermekte. Geminin evrakları ise bu yükün fiili ağırlığını yansıtmamakta.

Bunu Paylaşın