Türk bayraklı gemiler ‘beyaz’ listeye adını yazdırdı

MDN İstanbul

Türkiye, denizcilik alanındaki en prestijli kuruluş olan Paris Memorandumu’nun (Paris MoU) 2008 performans raporunda “Beyaz” listeye girdi. Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Denizcilik Müsteşarlığı yetkililerinden edinilen bilgilere göre, kuruluşun açıkladığı listede “Beyaz” listeye adını yazdıran Türk bayraklı gemiler, bu sayede hem ekonomik kayıplarından kurtulacak hem de Türk denizcilik sektörü prestij kazanacak.
Bayrak devleti kontrolü çerçevesinde Türk bayraklı gemileri denetleyen Türkiye, liman devleti ve kıyı devleti sorumluluğu çerçevesinde de Türk limanlarına giriş-çıkış yapan yabancı bayraklı gemileri denetliyor.

Liman devleti sorumuluğu
Paris MoU, Avrupa Birliği üyesi ülkelerce oluşturulduğu için kuruluşun hazırladığı listeler ve Türk bayraklı gemilerin bu listelerdeki konumu, Türkiye için büyük önem taşıyor.
Paris MoU kapsamında oluşturulan ‘’Kara’’, ‘’Gri’’, ‘’Beyaz’’ listeler, memorandum üyesi ülke limanlarına gelen, denetlenen ve tutulan gemilerin sayılarına ve oranlarına göre belirlenmiş bir veri sonucunda değerlendirilerek elde ediliyor. Liman devleti sorumluluğu kapsamında her ülkenin limanlarına gelen yabancı bayraklı gemilerin standartlarını kontrol etme yükümlülüğü bulunuyor. Bir ülkenin bayrağını taşıyan gemilerin söz konusu listede hangi kategoride yer alacağı, hem kendiyle aynı bayrağı taşıyan gemilerin denetleme ve tutulma oranlarına hem de memorandum kapsamındaki tüm denetim ve tutulma sayılarına bağlı olarak belirleniyor.
Memorandum kapsamındaki üye ülke limanlarına gelen gemilerin denetlenme ve tutulma oranları sonucunda limit hesaplamaları yapılıyor ve ülkenin son üç yıllık zaman dilimindeki denetlenme ve tutulma oranları, bu limitle karşılaştırılarak “Siyah’’, “Gri’’ ya da “Beyaz’’ listeye alınıyor.
Türkiye’nin “Beyaz’’ listeye girmesi sayesinde Türk bayraklı gemilerin detay sayılabilecek eksiklikler nedeniyle bağlanmaları önlenerek ekonomik kayıpları azalacak.

Son 3 yılın ortalamaları baz alınıyor
Yetkililer, Türkiye’nin “Kara” listede yer aldığı dönemde, Türk bayraklı gemilerin yabancı limanlarda yapılan liman devleti kontrollerinde çok yüksek tutulma oranlarına sahip olduklarını belirtti. Bu dönemde ‘’Çok Yüksek Riskli’’ ülkeler arasında ve öncelikli denetim listesinde yer alan Türk gemilerinin, hem ekonomik kayıplara uğradığı hem de Türkiye’nin denizcilik faaliyetlerinde prestij kaybı yaşadığı ifade edildi.
Paris MoU bünyesinde oluşturulan listeler yıllık denetim ve ülke gemilerinin limanlarda tutulma oranları baz alınarak oluşturulduğundan, son 3 yılın tutulma oranları büyük önem taşıyor, bu nedenle bir ülkenin yer aldığı liste kısa sürede değişiklik gösteremiyor. Paris MoU tarafından 6 Haziran 2007’de yayımlanan 2006 Raporu’nda ‘’Kara’’ listeden ‘’Gri’’ listeye alınan Türk bayraklı gemiler, kuruluşun 2008 Raporu’nda, İngiltere, Fransa, Finlandiya, Danimarka, İtalya gibi ülkelerle birlikte Türkiye’nin adını ‘’Beyaz’’ listeye yazdırdı. Yetkililer, Türk bayraklı gemilerin ‘’Beyaz’’ listeye alınmasında sektörde çalışanların çalışmalarının yanı sıra Denizcilik Müsteşarlığı’na bağlı birimlerde alanında eğitim almış liman devleti kontrolü uzmanı istihdam edilmesinin de katkı sağladığını bildirdi.
Tüm uzmanların AB eşleşme projesi çerçevesinde eğitim programı uygulanarak sertifikalandırıldığını ifade eden yetkililer, Türk bayraklı bir geminin yabancı limanlardaki denetimlerde tutulması durumunda, uğradıkları ilk Türk limanında Bayrak Devleti Gemi Kontrol Listesi kullanılarak ‘’Program Dışı İleri Sörvey Uygulaması’’na tabi tutulduklarını, bu durumun da pek çok eksikliğin giderilmesini sağladığını kaydetti.

Denizcilik Ulaştırması Genel Müdürü Dr. Poyraz:

“Türk gemileri 2002 yılında başlayan kara listedeki pozisyonundan bu yıl itibariyle beyaz listeye geçti”

Denizcilik Müsteşarlığı Denizcilik Ulaştırması Genel Müdürü Dr. Özkan Poyraz, Türk gemilerinin 2002’de başlayan kara listedeki pozisyonunun bu yıl itibariyle beyaz listeye geçtiğini söyledi. Özkan Poyraz Denizcilik Müsteşarlığı Çanakkale Bölge Müdürü Ender Kurt’un makamında düzenlediği basın toplantısında, Çanakkale’nin Anadolu’nun yükünü batıya taşıyabilecek bir liman potansiyeline sahip olduğunu bildirdi. Çanakkale’de yeni bir yat limanı kurulması için Vali Abdülkadir Atalık ile görüşme yaptıklarını belirten Poyraz, ‘’Görüşmenin ardından müsteşarlık olarak teknik incelemeye başlayacağız. Yakın bir zamanda bölgeye Ankara’dan uzman arkadaşlarımız gelecek’’ dedi. Poyraz çoğunlukla Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin üye olduğu liman devleti kontrol akdi kapsamında Türk gemilerinin 2002 yılında başlayan kara listedeki pozisyonunun bu yıl itibariyle beyaz listeye geçtiğini vurgulayarak, ‘’Gemilerimiz artık Türk bayrağıyla, özellikle AB ülkelerine daha özgür şekilde gidebilecek ve daha güvenilir kiralama akitleri yapabilecekler’’ diye konuştu.
Yaşanan bu gelişmeleri yerel deniz trafiğine yansıtmak için yaklaşık 1.5 yıl önce bir proje başlattıklarına işaret eden Poyraz şu bilgileri verdi:
‘’Yaptığımız çalışmalar so-nucunda İstanbul ve Çanakkale boğazlarındaki deniz trafiğine önemli bir standart getirdiğimizi düşünüyorum. Bundan böyle bu sistem hiçbir taviz verilmeden yürütülecek. Birinci önceliğimiz bu konuda can güvenliği. Dolayısıyla bunun standartlı olmasında ısrarcıyız. Çanakkale’de çok kısa zaman içinde yerel trafik rehberi yayınlayacağız. Karadaki trafikte nasıl kurallar varsa, yerel deniz trafiğinde de kurallar oluşturulacak ve bunlara uyulacak.’’

“Deniz kazalarına karşı kılavuz kaptan alınmasını özendirici tedbirlerimiz var. Bu tedbirler sayesinde geçen yıllarda kılavuz kaptan alma oranı yüzde 30’un altındayken, şimdi bu rakam yüzde 30’ların üstüne çıktı”

Gemi kazaları
Poyraz, Türk boğazlar sisteminin deniz güvenliği açısından bakıldığında oldukça riskli bölgeler arasında yer aldığını söyledi. İstanbul ve Çanakkale boğazlarından her gün LPG ve LNG gibi çok tehlikeli yükler taşıyan gemilerin geçiş yaptığını hatırlatan Poyraz ‘’Türk boğazlarından yılda yaklaşık 10 bine yakın gemi geçiyor. Önümüzde boğaz geçişlerini düzenleyen bir Montrö Sözleşmesi var. Bu sözleşme devlet olarak sıkı sıkıya sarılı olduğumuz bir akit’’ dedi.
Poyraz boğazlardan geçiş yapan gemilerin kılavuz kaptan almasına yönelik özendirici önlemleri bulunduğunun altını çizerek, ‘’Bu tedbirler sayesinde geçen yıllarda kılavuz kaptan alma oranı yüzde 30’un altındayken, şimdi bu rakam yüzde 30’ların üstüne çıktı. Uluslararası denizcilik camiası da bunun farkına varmış durumda’’ diye konuştu.
Türk boğazlarını artık radar yardımıyla 24 saat boyunca izlediklerini belirten Poyraz, bunun da önlem alma yeteneklerini önemli derecede artırdığını kaydetti.

Bunu Paylaşın