Parasal genişlemenin sürmesi dünya ekonomisini nasıl etkiler?

MDN İstanbul

ABD Merkez Bankası FED’in tahvil alımlarını azaltma planları hakkındaki bitmek bilmeyen konuşmaların ortasında daha önce benzeri görülmemiş beş yıllık canlandırma çabalarının içine girdi. Nihayet FED’in para politikasını sıkılaştırma yoluna girdiği düşünülüyor. ABD’nin en önemli ekonomi gazetesi The Wall Street Journal, bu konuda “şeytanın avukatlığını” yapan bir analize imza attı. FED’in son açıklamarının ardından “Peki ya bu sadece oyalanma ise?” diye soran gazete, daha önemli olanın ise faiz oranları dünya çapında daha da gerilerilemesi ve yıllarca hatta belki on yıllarca düşük seviyelerde kalması ve tahvil alımlarının daha da artması durumunda ne olacağı. Dünyanın dört bir yanındaki politika yapıcılar bu ay bu konu hakkında ipuçları verdi. Haklı çıkarlarsa borsaların ve altın fiyatlarının yükselmesi beklenebilir. Aynı zamanda uluslararası kur gerginlikleri, belirli bölgelerde emlak fiyatlarının yükselmesi de olası iken bu spekülatif karlı işlerin dışında kalanların siyasi tepki göstermeleri de beklenebilecek gelişmeler arasında.

FED’e “Para basmaya
devam” çağrısı var
Kasım ayında büyük etkiye sahip bazı isimler, parasal genişlemenin artırılması, gelişmiş ülkelerin faiz oranlarını sıfıra yakın seviyelerde olmasına neden olan politikaların sürdürülmesi ve merkez bankalarının bilançolarını şişiren politikaların devam etmesi çağrısında bulundu. Bu kişiler, on milyonlarca batılının iş bulmakta başarısız olmasının yanı sıra Japonya tarzı deflasyonist trendlerin de bulunması nedeniyle politikada ‘normalleşmeyi’ düşünmek için bile çok zaman olduğunu belirtti.
İki üst düzey FED araştırmacısı, ayrı ayrı yayınladıkları çalışmalarda FED’in yüzde 6.5 olan işsizlik hedefini yüzde 5.5-5.75 aralığına düşürmesi gerektiğini savundu. FED Başkanı Ben Bernanke, kasım ayında yaptığı bir konuşmada işsizlik oranının yüzde 6.5’e gerilemesinin ardından da faiz oranlarının uzun bir süre sıfıra yakın tutulacağına işaret eden mesajlar vermişti. The Wall Street Journal’ın analizine göre, Ben Bernanke ve eski Hazine sekreteri Lawrence Summers için ideal çözüm mali politika olabilir. Söz konusu ideal çözüm, altyapı projelerine yapılan harcamaların derhal arttırılması, hükümetlerin sağlık sigortalarına ve sosyal güvenliklere olan uzun vadeli bağlılıklarının ise azaltılması olabilir. Ancak mevcut siyasi iklim, bu çözümlerin birçok ülkede uygulanabilmesine engel oluyor. Bunun yerine merkez bankaları, tahvil alımlarını daha da arttırabilir ve belki nominal GSYH hedefleri belirleyerek enflasyon yaratacak stratejiler benimseyebilirler.

Dolar değer kaybedecek
The Wall Street Journal’a göre, bu durumun finans piyasaları için ne anlama gelebileceğini anlayabilmek için son beş yılda yaşananları hatırlamamız yeterli. Hem kazananlar hem de kaybedenler olacaktır:
n Borsa yatırımcılarının keyfi yerine gelecek. Borsaların balon bölgesine yaklaştığı iddialarını çürütebilirler: ucuz paranın yıllarca süreceği iddiası düşük gösterge faiz oranına karşılık kar payı akışlarının da düşmesini gerektirecek ve fiyatlar yükselecektir.
n Dolar değer kaybedecektir. Ancak dünyanın üç büyük merkez bankasının bastığı fazla paranın, yüksek getiri oranı arayışı ile sıkı ekonomik koşulların faiz oranlarını yükselttiği gelişmekte olan ülkelere kayması sonucunda yen ve euro da düşecektir. Gelişmekte olan piyasaların merkez bankalarının, ihracat lobilerinin baskısı ile değer düşürmek için müdahalede bulunmaları ile “sıcak para” akışları “kur savaşlarını” yeniden alevlendirecektir.
n Altın başta olmak üzere emtialar da yeniden yükselişe geçebilir. Sanayi ürünleri ise bir yandan gelecek güçlü spekülatif talep ve diğer yandan Çin ekonomisinin yavaşlamasına bağlı olarak temel talebin zayıflaması nedeniyle gerginlik yaşayacaktır. Bu sorunlar ise volatilite yaratacaktır.
n Konut fiyatları da arazi sıkıntısı yaşanan yerlerde yükselmeye devam edecek. New York, Londra, Hong Kong, Şanghay ve Sao Paulo gibi uluslararası merkezlerde fiyatlar daha da artacaktır. Bununla beraber birçok ülkedeki ikinci dereceden önemli bölgesel merkezlerde de artış görülecektir.
The Wall Street Journal’a göre, genişleme yanlısı politikalar, ekonomiler arasındaki farklılıkları artıracak. Finans piyasalarının yükselmesinden fayda sağlayanlar ile sağlamayanlar arasındaki fark artacak.

Bunu Paylaşın