İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran: Türk bayraklı filomuz gerilemekte

MDN İstanbul

Tamer Kıran

İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, 11 Ekim 2018 Perşembe günü İstanbul Fındıklı’da bulunan DTO merkez binasında gerçekleşen ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Selim Dursun’un da katılım gösterdiği aylık Olağan Meclis Toplantısı’nda; sektörün sorun yaşadığı başlıca konular üzerine bir konuşma gerçekleştirdi

Sektörün en önemli sorunlarından birinin deniz taşımacılığında yabancı bayrağa geçiş olduğunu dile getiren Kıran, bu durumun dış ticaret yüklerimizin taşınmasında Türk bayraklı gemilerin payının her geçen yıl daha da azalmasına yol açtığını söyledi. Türkiye’nin sahip olduğu filonun 7 milyon 300 bin dwt’inin Türk bayraklı, 21 milyon 300 bin dwt’inin de yabancı bayraklı olduğunu belirten Kıran, “Türk bayrağında olan gemilere baktığımızda, bunların büyük oranda birkaç büyük armatöre ait olduğunu ve geri kalanınsa; şehir hatları, vapurlar, motorlar, feribotlar, yolcu motorları vb. tekneler olduğunu görebiliriz. Uluslararası sularda dolaşan, uluslararası piyasada iş yapan armatörümüzün büyük çoğunluğunun gemileri yabancı bayrakta. Filomuzdaki Türk bayraklı gemilerin yaş ortalaması incelendiğinde; yüzde 19’u 0-9 yaş arasında, yüzde 26’sı 10-19 yaş arasında, yüzde 17’si 20-29 yaş arasında, yüzde 38’i 30 yaş ve üzerindedir. Yani askerliğini yapmış gemilerimiz dersek filomuzun yüzde 55’i 20 yaş ve üzerindedir. Filomuzun yaşlanması, yenileme imkânlarımızın kısıtlı olması ve özellikle liman devleti denetimleriyle personel ve işletme maliyetlerinden kaynaklanan nedenler ve yabancı bayrağı tercih sorunu nedeniyle armatörlerimizin kontrollerindeki filomuz maalesef her geçen gün gerilemeye devam etmektedir. Ayrıca bu durum cari açığımızda da negatif etkiye de sebep olmaktadır. Taşımalarımız için, olmayan dövizimizi yabancı bayraklı gemilere ödemek durumunda kalmaktayız. Yabancı bayrağa geçişi önlemek için çözüm önerimiz ise Türk bayraklı gemilerimizdeki personel ve işletme giderlerini ve onunla birlikte operasyon yapma serbestisi ve rahatlığını da artık Türk milli bayrağı olarak, ciddi bir şekilde düşünmeliyiz. Çünkü bu artık bir, personelin SGK’sı sorunu değil, bu topyekün bir problem yumağıdır,’’ dedi.

Yabancı armatör, Türkiye’ye sipariş verebilmek için bekliyor
Gemi inşa sektörünün, yüksek yerli katma değer sağlaması nedeniyle cari açığımızı kapatmaya direkt etkisi olduğunu belirten Tamer Kıran, dünyada birçok ülkenin denizciliğe ve gemi inşa sanayine stratejik sektör olarak bakıp doğrudan desteklemekte olduklarının da altını çizdi. Türk bankalarınca, tersanelerimize verilen teminat mektuplarının yabancı armatörlerin bankaları tarafından kabul edilmediğini söyleyen Kıran, “Özellikle kuzey ülkelerinden tersanelerimize yoğun bir şekilde talep gelmeye devam etmektedir. Ancak son ekonomik durum sebebiyle maalesef bankalarımızın verdiği teminat mektupları yabancı armatörlerin bankaları tarafından kabul edilmemektedir. Edilse bile araya başka bir banka konularak teyit ettirilmek istenmektedir. Bu da hem maliyeti yükseltmekte, hem de bazen maliyetin yükselmesine razı olsak bile sadece Türk bankası olduğu için kabul edilmemektedir. Bununla ilgili de bir çalışma yapma mecburiyeti vardır, çünkü sipariş buraya gelmek için orada bekliyor,’’ dedi.

Marinalarımız son günlerini yaşıyor
Marinalarımızın kira yüklerine de değinen Tamer Kıran, ‘’Marinalarımız, herhalde artık son günlerini yaşıyorlar. Marinalarımızın çok ciddi kira yükleri var. Tam olarak anlaşılmadan, bilinmeden, sürekli olarak marinaların çok pahalı olduğundan yakınılıyor. Ancak diğer taraftan geçen salı günü Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı açıklanırken aynı saatte, aynı devletimizin bir başka kurumu bir marina işletmemize senin yıllık kirana TÜFE oranından, yani yüzde 46,15 oranından zam yaptım diye mektup gönderiyor. Yani bir tarafta diyoruz ki yüzde 10 indirim yapın enflasyona karşı topyekün mücadele edelim, ama diğer taraftan devletimizin kurumu çıkıp da ben yüzde 46 zam yapıyorum dediği anda, burada ciddi hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Bunun böyle olmaması lazım. Marinalarımız “zenginlerin yeri, zenginlerin yurdu” değildir. Marinalarımızdan herkes hizmet alabilir. 4-5-6 metre kayık, sandal, küçük tekne ne büyüklükte olursa olsun marinalara gidebilir ve uygun fiyatlarla buralarda durabilirsiniz. 24 metre, 38 metre, 60 metre tekneler zaten o parayı veriyorlar. “Denizci Millet, Denizci Ülke” olmak istiyorsak bu durumun, toplumumuza anlatılmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Marinalarda bu kira artışları, bu kira oranları artık kaldırılamaz bir hâl almış durumdadır,’’ dedi.

Hem ülke hem de deniz turizmi açısından kruvaziyer gemilerin önemini de dile getiren Kıran, İstanbul’da hâlihazırda kruvaziyer limanımızın olmamasının büyük bir sorun olduğunu belirtti. Galata Port Projesi’nin kruvaziyer turizmini bir nebze de olsa canlandıracağını ancak yeterli gelmeyeceğini belirten Kıran, Yenikapı miting alanı civarına kruvaziyer gemilerinin yanaşması için bir yapılanmanın uygun olabileceği kanaatinde olduklarını vurguladı.
Balıkçı barınaklarının atıl durumda olduğunu ve birçoğuna sadece düşük draftlı teknelerin girebildiğini, bu soruna da ivedilikle çözüm getirilmesi gerektiğini belirten Kıran, konuşmasında ayrıca, denizcilik eğitiminde kalitenin artırılması gerektiğinin de önemine dikkat çekti.

Bunu Paylaşın