Amiraller savunmalarını verdi

MDN İstanbul

Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmaması gerektiğini belirttikleri kamuoyu duyurusu nedeniyle haklarında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ‘anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşmak’ suçlamasıyla 3’er yıldan 12’şer yıla kadar hapis istemiyle dava açılan emekli Amiraller beşinci kez hâkim karşısına çıktı.

Son olarak 7 Ekim’de görülen duruşmada dava savcısı esasa ilişkin mütalaasını açıklamış ve 91 sanık için beraat 12 sanık için ise mahkûmiyet kararı talep etmişti. Savcı tarafından cezalanlandırılması istenenler arasında Cem Gürdeniz, Atilla Kezek, Türker Ertürk, Ergun Mengi ve Namık Kemal Çalışkan da yer alıyor.

Bugün görülen duruşmada sanıklar ve avukatları mütalaaya karşı savunmalarını verdiler.  Süreci en başından bu yana takip eden ve önceki dava süreçlerinde de mahkeme salonlarında hazır bulunan gazeteci Müyesser Yıldız sosyal medya üzerinden dava süreci hakkında bilgi verdi.

İlginizi çekebilir:    Amirallerden Montrö ve bekaya vurgu

Yıldız’ın açıklamaları:

Celsenin başlangıcında sanık avukatlarından Hüseyin Cimşit, iddianamenin ve esas hakkındaki mütalaanın iade edilmesi ile reddi hakim taleplerine ilişkin dilekçelerine mahkeme tarafından cevap verilmemesine tepki gösterip bu taleplerini tekrarladı.

Mahkeme, söz konusu taleplerle ilgili karar verilmesine yer olmadığını kararlaştırdı ve sanık avukatlarının mütalaaya karşı savunmalarına geçildi.

Savcının cezalandırılmasını istediği 12 isim arasında yer alan, ama sağlık durumu nedeniyle duruşmaya gelemeyen emekli amiral Metin Açımuz, Avukat Hüseyin Ersöz aracılığıyla gönderdiği dilekçeyle Montrö konusunda Deniz Kuvvetleri, Kuzey Deniz Saha ve Boğazlar Komutanları’nın; cübbeli-sarıklı amiralle ilgili olarak da yine Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın yanı sıra DzKK Kurmay Başkanı ile Personel ve İstihbarat Başkanları’nın tanık olarak dinlenmesini istedi.

‘Amiraller Davası siyasi bir davadır’

Av. Hüseyin Ersöz, Yargıtay’ın sırf bu davaya can simidi olması için 6 yıldır bekleyen Balyoz kumpası davasında karar verdiğini, Sabah gazetesinin sözkonusu kararı, “Emekli amirallere emsal olacak” diye duyurduğunu belirtti. Bunların amiraller davasının siyasi bir dava olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.

Av. Ersöz şunu da sordu;

“Bu davada sanıklar suç işledikleri için mi yoksa fikirlerinin iktidarın menfaatleri ile uyuşmaması ve dünya görüşlerinin iktidara uygun olmaması sebebiyle mi yargılanıyor?”

Kasıt olmadığı gerekçesiyle beraati istenen emekli Koramiral Can Erenoğlu ise kendisi ve diğer tüm isimlerin, “yüklenen fiilin suç olmaması” sebebiyle beraatlarına karar verilmesini istedi. Emekli Tümamiral Prof. Hayati Bilgiç de, “Bir bilim adamı olarak özgürce ifade hürriyetini kullandım” dedi.

‘Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımamak darbedir’

Sanıklardan İlker Güven’in avukatı Hüseyin Cimşit ise “Ben size darbe nasıl olur, anlatayım.” sözlerinin ardından “Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımıyorum, saygı da duymuyorum’ demek darbedir. Yüksek Seçim Kurulu’nun 2 milyon mühürsüz oyu geçerli sayması darbedir. İstanbul seçimlerinde bir oyun geçerli, diğerlerinin geçersiz sayılması darbedir” dedi.

Avukatlardan Ziya İlker Göktaş emekli amirallerin değil, asıl tıpatıp aynı dilekçelerle onları şikayet edenlerin “suç işlemek için anlaşıp” müvekkillerinin anayasal hakkını engellemek istediğini vurguladı.

Emekli amiral Abdullah Akgül de, “Sen bana ördek dedin” hikayesine atıfla, “Biz kimseye ördek demedik. Müşteki avukatına göre biz el sallamışız, parmak sallamışız. Bunun da dikkate alınmasını istiyorum” diye konuştu.

Duruşmaya yarın devam edilecek.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın