Yeni Tersaneler Yönetmeliği neler getiriyor?

Fuat Çakmak

Denizcilik Müsteşarlığı tarafından hazırlanan Tersane, Tekne İmal ve Çekek Yerlerine İşletme İzni Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik 10 Ağustos 2008 tarihli ve 26963 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. İlk bakışta mevcut ve inşa edilmekte olan tersanelerimize verilecek olan izinlerin esaslarını ve denetleme yoluyla bu esasların kontrol edilmesini amaçlayan bu yönetmelik maddeleri incelendiğinde hukuki, idari ve teknik bir dizi tedbirler içerdiği görülüyor.
Denizcilik Müsteşarlığı’nın bazı teknik denetleme yetkilerini klas kuruluşlarına devretmiş olduğu da ayrıca dikkat çekiyor.
Ana hatlarıyla tersaneler toplam saha genişlikleri ve inşa edebilecekleri gemi kapasiteleri itibariyle A, B, C olmak üzere üç kategori içinde değerlendiriliyor. İşletme izni alınması esnasında rutin ruhsat izinleri dışında yaptırılması gereken ilave kontrol ve denetimler arasında;

  • Tersane alanının ve organizasyon planının yönetmelik eklerinde verilen kriterlere göre klas kuruluşları tarafından onaylanması,
  • Tersane sahasında bulunan kaldırma donanımları, basınçlı kaplar, elektrik kabloları vb teçhizatın periyodik kontrollerinin yapılması,
  • Yüzer havuzların klaslanması veya kondüsyon sörveyi marifetiyle emniyetli olarak çalışabileceklerinin kanıtlanması gibi teknik uygulamalar yer almaktadır.
Ana hatlarıyla tersaneler toplam saha genişlikleri ve inşa edebilecekleri gemi kapasiteleri itibariyle A, B, C olmak üzere üç kategori içinde değerlendiriliyor

Kamuoyu tarafından çok yakından takip edilmekte olan Tuzla’daki tersane kazalarının ve ölümlerinin asgariye indirilmesi yönünde tersanelere çekidüzen verilmesi amacıyla hazırlanan yönetmelik, mevcut haliyle işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından değerlendirildiğinde olumlu birçok tedbir ve düzenlemeyi içeriyor. Ancak bazı ilave düzenlemelerin yapılması da zorunlu.
Özellikle yönetmelik ekinde verilmekte olan teknik kriterlerin daha somut, ulusal ve uluslararası kural ve kaidelere referans yapılmak suretiyle detaylandırılması gerekiyor. Aksi takdirde denetimler sırasında olabilecek sübjektif bazı uygulamaların gerek emniyet tedbirlerinin etkinliği gerekse yatırımcıların ticari beklentileri yönünden zafiyet getirmesi kaçınılmaz olacaktır.
Bu konuda Denizcilik Müsteşarlığı uzmanlarıyla ilgili diğer kuruluşların (DTO, GISBIR, Klas Kuruluşları) ortaklaşa çalışma yapmaları faydalı olacaktır. Bu yönde atılan adımlar ve işbirliği çalışmalarının başlaması olumludur.

Bunu Paylaşın