Yazıcıoğlu: Krizle ilgili konuşmalar azaldı

MDN İstanbul


Engin Yazıcıoğlu, 2010 yılı Temmuz başlarında Lloyd’s Register Türkiye’de, Ülke Müdürlüğü görevine getirildi. 1998 yılında İTÜ Denizcilik Fakültesi Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği bölümünden mezun olan ve Uzak Yol Başmühendisi olarak ticarî gemilerdeki deniz tecrübesinden sonra kariyerine karada devam etme kararı alarak, 2007 yılında Lloyd’s Register Istanbul ofisinde Müşteri İlişkileri Müdürü olarak göreve başladı. Yaklaşık üç yıllık çalışmanın ardından ise Ülke Müdürü olarak atandı.
MarineDeal News’a konuşan Yazıcıoğlu, “Lloyd’s Register ülke yönetimlerinde, söz konusu ülkelerin vatandaşlarını görevlendirmeye öncelik veriyor. Ülke Müdürleri, ülkedeki denizcilik sektörü bileşenlerinin faaliyetlerini yansıtan çeşitli ve geniş kapsamlı bir role sahip ve ülkedeki en yetkili temsilci olarak tüm yasal, malî ve operasyonel performans sorumluluklarını üstleniyor” dedi.

Çin, belirleyici unsur
2009 ve 2010 yılları kolay geçmese de, krizle ilgili konuşmaların azaldığını gözlemlediğini belirten Yazıcıoğlu, “Dünya’da deniz ticaret filosu büyüyor ancak, inşa edilmiş gemi teslimatlarının yeni siparişleri geçmesi nedeniyle artık Dünya genelinde sipariş defterinde küçülme görülmekte. 2010’da gösterilen güçlü performansın neticesi olarak, sipariş defterindeki Lloyd’s Register klaslı yeni inşanın, tonaj ve gemi sayısı anlamında hâlen büyümeye devam etmekte olduğunu belirtmek isterim. Ekim 2010 itibariyle, Lloyd’s Register klasında inşa edilmekte olan veya sipariş defterinde olan 500’den fazla gemiyle, Çin’deki sipariş durumumuz tarihimizin en yüksek noktasına geldi. Yeni inşa aktivitesinin odak noktasının dökme yük gemileri olduğu dönemde, benzer durum Kore için de geçerli” dedi.
Son 10 yıllık dönemde, denizcilik sektöründe iki temel önemli unsurun belirleyici olduğunu ve olmaya devam edeceğini düşündüğünü söyleyen Yazıcıoğlu, “Bunlardan birincisi Çin olup halen Dünya denizcilik tarihinde hiçbir zaman olmadığı kadar etkili bir rolü var. Çin’in dökme yük ticareti üzerinde büyük bir etkisi olup, halen Dünya’nın en büyük enerji tüketicisi ve de üreticisi /fabrikası durumunda. Ayrıca konteyner ticaretinde belirleyici role sahip. Yükselen bir denizcilik süper gücü olarak Çin’in, Dünya’nın önde gelen denizcilik pazarı olurken; deniz ticaretinde, gemi inşasında ve gemi işletmeciliği alanlarında Dünya denizciliğinin geleceğine şekil verilmesinde temel bir rol oynamaya devam edeceğini düşünüyorum. Diğer önemli unsur ise denizcilik alanındaki yeni mevzuatlar, özellikle de çevresel düzenlemelerin etkisi. Ulusal, bölgesel ve uluslararası mevzuatlara uyum gösterebilmek sürekli devam eden bir endişe olup, denizcilik sektörü için zorlayıcı bir etken” diye konuştu.
Yazıcıoğlu; yükselen petrol fiyatları ve yeni mevzuatın, yeni yakıtlar ve alternatif gemi tahrik sistemlerinin bulunması konusunda gemi dizaynırlarına ve işletmecilerine ciddi bir baskı uygulayacağı görüşünü de sözlerine ekledi.

Denizciliğin en önemli konusu: Eğitim
Sadece Türkiye değil, Dünya denizcilik sektörünün en önemli konularından birinin eğitim ve buna bağlı olarak gemi adamlarının eğitimi olduğunu düşünen Yazıcıoğlu, “Lloyd’s Register olarak, sahip olduğumuz bilgi birikimimizi her zaman faaliyet göstermekte olduğumuz ülkelerdeki denizcilik sektörü ile mümkün olduğunca paylaşmak konusunda kararlıyız. Yeni yürürlüğe girmekte olan ve yakın gelecekte yürürlüğe girmesi muhtemel regulasyonlar hakkında sektörümüze bilgi temin etmeyi, kendimize görev addetmiş durumdayız” şeklinde konuştu.

Yeni inşa ‘’niş’’ ürünlere yönelmeli
Yeni inşa sektörümüzün daha sofistike gemi tiplerine ve ‘’niş’’ ürünlere yönelmesi gerektiğini düşündüğünü ifade eden Yazıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk gemi inşa sanayinin kârlılığı yüksek özel amaçlı gemilere yönelmesi neticesinde, bu gemi tiplerinin inşa pazarında müşterilerine daha rekabetçi teklifler sunabilme imkânı bulabileceğini düşünüyorum. Hali hazırda mega yat segmentinde başarıyla uygulamakta olduğumuz bu model sayesinde, kriz ortamına rağmen yüksek bir pazar payına ulaşmış durumdayız. Bu modelin; off-shore supply gemileri, yolcu ve roro gemileri segmentlerinde de başarılı projeler ortaya koyabileceğine inandığımız gemi inşa sanayimizde başarı ile uygulanabileceğini düşünüyorum.”

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın