Denizcilik sektöründe karbon emisyonlarını düşürmeye yönelik teknolojik arayışlar sürerken, Finlandiyalı teknoloji grubu Wärtsilä’dan dikkat çeken bir atılım geldi. Şirketin uzun süredir geliştirme aşamasında olan karbon yakalama çözümünün (CCS) ticarileşmeye hazır hâle geldiği duyuruldu. Bu gelişme, çevreci dönüşüm sürecinde gemi sahiplerine yeni bir teknik çözüm sunarken, aynı zamanda Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) 2050 hedefleri doğrultusunda deniz taşımacılığında yeni bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.
Helsinki merkezli Wärtsilä tarafından yapılan açıklamada, söz konusu CCS çözümünün geliştirme sürecinin 2019 yılında başladığı belirtildi. Laboratuvar ve saha testleri, sistemin karbon dioksit (CO₂) emisyonlarında yüzde 70’e varan oranda azalma sağladığını ortaya koydu. Teknolojinin temel hedefi, mevcut yakıt sistemlerine entegre edilerek gemilerde atıl kalabilecek donanımların çevreci dönüşüme katkı sunmasını sağlamak.
Wärtsilä Başkanı ve Üst Yöneticisi Håkan Agnevall, karbon yakalama sisteminin yalnızca teknik değil, stratejik bir dönüm noktası olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Pazarın bu çözüme gösterdiği ilgi oldukça yüksek. CCS, yalnızca çevresel sorumluluklarımızı yerine getirmeye değil, aynı zamanda mevcut gemi filosunun değerini korumaya da hizmet ediyor.”
Yeni teknolojinin ilk uygulaması, Norveçli Solvang şirketine ait etilen tankeri Clipper Eris üzerinde gerçekleştirildi. Bu gemi, 2025 yılı Ocak ayında Singapur merkezli Seatrium tersanesinde yapılan dönüşüm çalışmaları sonucunda “dünyanın tam ölçekli karbon yakalama donanımına sahip ilk gemisi” unvanını kazandı. Proje; Solvang, Seatrium, Wärtsilä, MAN Energy Solutions ve Norveçli araştırma kurumu SINTEF’in ortaklığıyla yürütüldü.
Clipper Eris’in hâlihazırda Wärtsilä tarafından geliştirilen çeşitli egzoz gazı arıtma sistemleriyle (scrubber) donatılmış olması, CCS testleri için ideal bir platform oluşturdu. Şubat 2025’te denize açılan gemi, aktif karbon yakalama sistemi ile emisyon azaltımı sağlayarak sürdürülebilir deniz taşımacılığı hedefine katkı sunmaya devam ediyor.
Solvang ayrıca, yapım aşamasındaki yeni gemilerini de CCS ile uyumlu hâle getirmek için Wärtsilä ile işbirliği yürütüyor. Bu kapsamda, ağır fuel-oil (HFO) ile çalışan motorlara özel çözümler, uygun alan tahsisi ve destek donanımların entegrasyonu da projeye dâhil edildi.
Wärtsilä, geliştirdiği karbon yakalama sistemini farklı gemi türlerine göre özelleştirilmiş konfigürasyonlarla hem yeni inşa hem de retrofit (yeniden donatma) projeleri için sunmayı planlıyor. Çözüm; HFO, metanol, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ve deniz gaz yağı (MGO) gibi karbon bazlı yakıtlarla çalışan gemilerde kullanılabilecek esneklikte geliştirildi.
Şirket, son iki yıl içinde CCS çözümleri için çok sayıda sipariş aldı. Mart 2023’te Asya’daki bir tersaneden CCS-uyumlu scrubber sistemleri için ilk sipariş teslim edildi. Eylül 2024’te ise Alman armatör Leonhardt & Blumberg ile üç konteyner gemisinin bu teknolojiyle donatılmasına yönelik bir anlaşma imzalandı.