Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, 2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezası aldığı davada tahliye edilmesinin ardından Silivri Cezaevi önünde toplanan kalabalığa hitap etti. Tahliyesi sonrası ilk açıklamasını yapan Özdağ, partisinin mücadelesine kaldıkları yerden devam edeceklerini söyledi.
Marmara Cezaevi Yerleşkesi’nde bulunan 18’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçlamasıyla yargılanan Ümit Özdağ’a 2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezası verilmiş, cezaevinde geçirdiği süre dikkate alınarak tahliyesine karar verilmişti.
Duruşmaya, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP ve İyi Parti milletvekilleri ile çok sayıda siyasi temsilci katılmıştı. Duruşma öncesi ve sonrasında Zafer Partisi üyeleri ile destekçiler, Silivri’de hazır bulunarak Özdağ’a destek verdi.
Tahliyesinin ardından Zafer Partisi bayrakları ve tezahüratları eşliğinde cezaevi kapısından çıkan Ümit Özdağ, kalabalığa kısa bir konuşma yaptı:
“Beş ay hukuksuz bir şekilde, haksız iftiralarla Zafer Partisi'nin mücadelesini durdurmak için beni Silivri’de bir zindana tıktılar. Ama Zafer Partisi'nin mücadelesi durmadı. Bundan sonra da nerede bıraktıysak oradan hep birlikte devam edeceğiz. Hepinizi tekrar sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”
‘Hukuksuz bir cezalandırma süreci yaşandı‘
Özdağ, kendisine yöneltilen suçlamaların temelsiz olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Bana atılan suç, Kayseri’de Suriyelilere yönelik olaylarla ilgili. Ellerinde hiçbir delil yokken, adıma düzenlenmiş bir belge bulunmamasına rağmen mahkemeye sunulan belgeye sonradan adım eklenmiş. Bu durum mahkemede iki kez ortaya konmasına rağmen ceza verildi. Ancak istinaf süreci var, Yargıtay var. Göreceksiniz, bu karar bozulacak. Türk halkı vicdanında bu kararı onaylamamıştır.”
Özdağ, cezaevinde beş ay boyunca tek kişilik hücrede tutulduğunu belirterek, “Suçumuz yok. Suç olduğuna dair tek bir kanıt yok. Ama fiziksel güç kullanarak beş ay boyunca insanı hapsedebiliyorlar. Bu ülkede hiçbirimizin anayasal ve yasal hakları güvence altında değil” dedi.
‘Hukukun muhalefeti bastırmak için kullanıldığına tanık olduk‘
Özdağ konuşmasının devamında, davanın yalnızca kendisine değil, tüm muhalefete yönelik bir baskı mekanizması olduğunu ifade etti:
“Hukukun, muhalefeti bastırmak için nasıl bir araç hâline getirildiğini hep birlikte yaşadık. Bu örnek, düşman ceza hukuku uygulamasının açık bir göstergesidir.”
‘İlk siyasal açıklamam: Nerede kalmıştık?‘
Tahliyesi sonrası siyasi mücadelesine kaldığı yerden devam edeceğini belirten Özdağ, “İlk siyasal açıklamam, nerede kalmıştık? Oradan devam edeceğiz” sözleriyle destekçilerine mesaj verdi.
Cezaevi izlenimleri ve ilk planı
Diğer tutuklularla görüşüp görüşmediği sorulan Özdağ, “Tek kişilik odalarda kalındığı için doğrudan temas mümkün olmadı. Avukat görüşlerinde yalnızca üç defa selamlaşma fırsatımız oldu” dedi.
Özdağ, cezaevi çıkışı sonrası ilk planının camide şükür namazı kılmak olduğunu, ancak jandarma tarafından güvenlik gerekçesiyle izin verilmediğini ifade etti. Ardından Zafer Otağı’nı ziyaret eden Özdağ, Ankara’ya geçeceğini ve çalışmalara başlayacağını duyurdu.
Özdağ’ın tahliyesi, parti tabanında ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Destekçileri, bu davanın siyasi bir dava olduğunu savunurken, tahliye kararı sonrası Zafer Partisi’nin söylem ve eylemlerinin daha da sertleşeceği değerlendirmeleri yapılıyor.
