‘Türk gemi adamı yabancı personelden birkaç gömlek üstündür’

MDN İstanbul

Dr. Ali Cem Kuzu
Türk armatörleri gemilerinde Türk personel çalıştırmayı pek tercih etmiyorlar. Bunun için çeşitli ve kendilerince haklı sebepleri de mevcut. Gemi adamları da bu sebeplere kendi bakış açılarından yaklaşarak mantıklı cevaplar verebiliyorlar. Peki, konuya tarafsız yaklaşan bir göz durumu nasıl değerlendiriyor. Pîrî Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ali Cem Kuzu gemi adamlarımızın tercih edilebilirliklerini akademik bir gözle değerlendirdi.

Ülkemizde denizcilik eğitimi veren kurumlar Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) kriterlerinde, Gemi Adamlarının Eğitimi, Belgelendirilmesi ve Vardiya Tutma Standartları Uluslararası Sözleşmesi (STCW) gereksinimlerine uygun olarak; eğitim kalitesi ve işleyiş açısından Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Denizcilik Genel Müdürlüğü, Eğitim ve Belgelendirme Daire Başkanlığı tarafından denetlenir ve yetkilendirilir. Ayrıca eğitimin seviyesine göre lisans ve ön lisans seviyesindeki eğitimler Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) kriterlerine, ortaöğretim seviyesindeki eğitimler ise Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) kriterlerine göre düzenlenir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı takip ve gözleminde STCW Sözleşmesi’nin ülkemizde tam olarak uygulanmasını sağlamaktadır. Bu sayede, denizcilik eğitim kurumlarında uluslararası standartlarda denizcilik eğitimi alan ve belgelendirilen Türk gemi adamları ikili anlaşmaların yapılmış olduğu ülkelere ait yabancı bayraklı gemilerde çalışabilmektedir. Ülkemiz, dünyanın başlıca gemi adamı yetiştiren ülkeleri arasındadır ve önümüzdeki senelerde de gemi adamı arzı bakımından dünyada önemli rol üstleneceği öngörülmektedir.

Denizcilerin ortak dili olan İngilizce, denizcilik eğitiminin temelinde yer alır ve olmazsa olmazdır. Özellikle yönetim seviyesinde denizcilik eğitimi veren eğitim kurumlarında eğitim dili yüzde yüz İngilizce olup; bu kurumlarda uluslararası denizcilik sektöründe görev almaya hazır Türk denizciler yetişmektedir. Denizcilik eğitimleri zabitan sınıfı gemi adamı eğitimleri ve personel sınıfı gemi adamı eğitimleri olarak ele alındığında; zabitan sınıfı gemi adamlarının uluslararası piyasada istihdam edilecek seviyede yetiştiği, personel sınıfı gemi adamlarının ise iç piyasada istihdam edilecek seviyede kaldığı görülmektedir. Nitekim yabancı armatörde çalışan zabitan sınıfı Türk gemi adamı sayısı oldukça fazla olmasına karşın personel sınıfı gemi adamı yok denilecek kadar azdır. Bunun temel sebebi personel sınıfı gemi adamı eğitimi alan kişilerin denizciliğin ortak dili olan İngilizce altyapısının yetersiz olmasıdır. Dolayısıyla mevcut durumda üzerine gidilmesi gereken konu personel sınıfı gemi adamalarının İngilizce altyapıları ve eğitim standartlarıdır.

Dünya ticaret filosu gemilerinin büyük çoğunluğu sağladığı bürokratik ve ticari avantajlardan dolayı kolay bayrak olarak anılan ülke bayraklarını taşımakta ve gemi personeli olarak çok uluslu personel ile çalışmaktadır. Uluslararası rekabetin ve personel arzının fazla olduğu bir ortamda tercih edilen personel olabilmek için uluslararası mesleki kriterleri sağlamak yetmeyecek, artı değerlere sahip olmak gerekecektir. Türk gemi adamlarının uluslararası arenada çoğunlukla Filipinli, Hintli, Çinli, Rus, Polonyalı, İtalyan, Ukraynalı ve Yunan meslektaşları ile rekabet etmekte olduğu dikkate alındığında zabitan sınıfı olarak Türk personelin öne çıktığı; personel sınıfı olarak ise geri planda kaldığı görülmektedir.

Türk insanı doğası gereği çalıştığı yeri sahiplenme, çalıştığı ortamı iyileştirme ve gelişme odaklıdır. Özgüveni yüksek olduğundan liderlik vasfı kuvvetlidir ve inisiyatif alır. Görevi ile ilgili iş vermeye gerek yoktur. Görevini bilir, görev gereği işini aksatmadan yapar. Gerekirse durumdan vazife çıkarır. Gelenekçi olduğundan deniz örf âdetini bilir ve uygular. Gemisini kollar. Azimli olduğundan iş odaklı çalışır. Pratik zekâlı olduğundan içinde bulunduğu durumu hızlı kavrar ve yönetir. Tüm bu özellikleri ile Türk denizcisi zabitan sınıfında yabancı armatör tarafından tercih edilen ve rekabet içerisinde olduğu yabancı meslektaşları arasında öne çıkan durumdadır. Diğer taraftan İngilizce altyapısı yetersizliği ve temelde bundan kaynaklı yetersizliği sebebi ile personel sınıfı gemi adamlarımız uluslararası rekabet ortamında eksik ve geri planda kalmıştır. Hâlbuki benim diyen yabancı ülke personel sınıfı gemi adamından Türk personel sınıfı gemi adamı gerek mesleki beceri, gerek pratik zekâ, gerekse de cevvallik yönü ile birkaç gömlek üstündür. Temennimiz o ki; personel sınıfı gemi adamlarımızın da bir an önce eğitim standartlarının ele alınması ve İngilizce altyapılarının sağlamlaştırılarak; hak ettiği şekilde istihdamının sağlanabilmesidir.

Profesyonel işletmeler incelendiğinde insan kaynakları biriminin ön plana çıktığı görülmektedir. İnsan kaynağına masraf olarak değil de yatırım gözüyle bakan işletmeler çalışanlarında aidiyet duygusu oluşturmayı başarmış durumdadır. Çalışanların işletmelerine duydukları aidiyet ise işletmelerin verimliliği ile doğrudan bağlantılıdır. Konu gemi işletme firmaları ve gemi çalışanları olunca çalışanların aidiyet duygusu çok daha önemli hale gelmektedir. Nitekim gemi çalışanları sadece işletmesine ait gemide çalışmaz, aynı zamanda o gemide yaşamını da sürdürür. Gemi, çalışan için sadece iş yeri değil aynı zamanda evidir. Gemi çalışanı dünyanın her yerinde gemisinin dalgalandırdığı bayrağı, işletmesini ve hatta vatandaşı olduğu ülkesini temsil eder. Bununla birlikte gemi işleten ise sadece işveren değildir; aynı zamanda çalışanına sermayesini teslim eder, kendi adına karar verme yetkisi verir ve hatta bizzat kendisini temsil yetkisi verir. Bu hali ile gemi işletmeleri işvereni ile çalışanı ile bir bütündür. İşletmelerce yapılan, yapılması muhtemel olan en büyük yanlış bu bütünün temel taşlarını oluşturan gemi adamlarına gelecek, yatırım gözü ile bakmak yerine masraf kalemi olarak bakmak olacaktır.

Gemilerinde Türk bayrağından, dolayısıyla Türk denizciden vazgeçmeyen Türk armatörün konuya GELECEK olarak baktığı aşikar. Eksik olmasınlar.

Kalifiye, işinin ehli Türk denizciler yetişmeye devam ettiği sürece Türk denizcilerin iç piyasadaki istihdama ihtiyacı olmaz. Hatta uluslararası arenada talep edilen denizciler olarak alın teri ile kazandığını ülkesine getirir, ülkesine kazandırır.

Günün sonunda yabancı bayrak da yabancı personel de bunlardan edildiği zannedilen tasarruf da tercih edenine daha maliyetli olacak gibi…

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın