Türk firmaları borç değil faiz ödüyor

MDN İstanbul

Sadece nisan ayının ilk üç haftasında yaşananlar bir Kuzey Avrupa ülkesinin 5 yıllık gündemine eşit. Ekonomideki daralma, Merkez Bankası’nın rezervlerine yönelik tartışmalar ve yerel seçimler öncesi artan tansiyon ile dolar kuru 5,85 TL’lere kadar yükselirken, ülkenin batma risk primini ölçen CSD’ler de 480 puanlar ile tarihi zirvelerini gördü. İşte tam da böyle bir ortamda İstanbul seçimlerine yönelik, daha önceki seçimlerde görülmeyen, yeniden sayımlar, mazbata ve iptal tartışmaları zaten bıçak sırtında olan piyasalarda algıyı iyice bozmaya yetti ve yurtiçi yerleşiklerin döviz hesaplarının tarihi zirveye ulaşmasına neden oldu.

Sanayi şirketlerini yıpratıyor
Hatta öyle ki, gerçek kişilerin bankalarda tuttuğu mevduatlarda dövizin payı yüzde 51’e dayanarak bir ilke imza attı. Bütün bunların üzerine Ana Muhalefet Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı ve saldırı sonrası devletin üst makamlarından beklenen tonda tepki mesajlarının gelmemesi Türkiye’ye zaten ürkek bakan yatırımcıları iyice ürkütüyor. Bütün bunların bir yansıması olarak da faizler yükseliyor, enflasyon ve işsizlik artıyor, ekonomiye yönelik umutlar başka bir bahara kalıyor. Bu tablonun en ağır faturalarından birini de Türk sanayi şirketleri ödüyor. Danışmanlık firması Besfin’in son yaptığı araştırma yukarıda özetlediğimiz tablonun ekonomiye yansımasının, Türk şirketlerini nasıl yıprattığını da gözler önüne seriyor.
Besfin’in 8 bin 900’den fazla şirketin yer aldığı veri üzerinden yaptığı hesaplamalara göre, Türk şirketlerinin finansal borç/özkaynak oranı yüzde 96, özkaynak/aktif toplam rasyosu ise yüzde 37 seviyesinde. Bu açıdan bakıldığında Türk şirketlerinin çok büyük kaldıraçlarla çalışmadığını belirten ekonomistler, 13 ülke ortalamasının yüzde 42’yi işaret ettiğini, bu oranının son 10 yıl içerisinde Türk sanayi şirketlerinde 17 baz puan azaldığına dikkat çekiyor.

Borçluluk rasyonları
dünya ortalamasında

Araştırma, kamuoyunda Türk şirketlerinin aşırı borçlu olduğu algısının aksine, Türk sanayi şirketlerinin borçluluk rasyolarının dünya ortalamaları ile pek farklılık göstermediğini ortaya koyuyor.
Türk şirketlerinin dünya ile ayrıştığı nokta ise, ödenen finansman giderleri noktasına ortaya çıkıyor. Araştırmaya göre Türk şirketleri iş, borcun anapara ve faiz ödemesine geldiğinde, faiz ödemesinde dünya ile negatif ayrışıyor. Türk şirketleri Almanya ve Fransa’da faaliyet gösteren firmaların ödedikleri faizin 6 katını, ABD’deki firmaların 3 katı, düşük faiz uygulanan Japonya’daki şirketlerin ödediği faizin ise 17 katı fazlası faiz ödüyor. Türkiye ile aynı ligde olan ülkelere bakıldığında ise Türk şirketleri; Polonya, Meksika, İtalya, Brezilya, Çin ve Meksikalı şirketlere kıyasla 2-3 kat fazla faiz ödüyor. Araştırmayı yapan Besfin’in CEO’su Ferda Besli’nin “Türk şirketleri varlıklarını fonlarken fazla kaldıraç kullanmıyor. Fakat çok fazla faiz ödüyorlar. Kredilerini azaltmak için ellerindeki nakit yetmiyor” yorumu dikkat çekiyor. Yani Türk firmaları kredileri geri ödemeye değil, faizi karşılamaya çalışıyor.

Bunu Paylaşın