Timur Soykan ve Murat Ağırel adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı

MDN Editör
  • |

Türkiye, uluslararası endekslerde basın özgürlüğü konusunda son sıralarda yer alırken, gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel'in gözaltına alınmasıyla bu alandaki tartışmalar bir kez daha gündeme taşındı.

Perşembe günü sabah saatlerinde, “Flash TV'nin satın alınma sürecinde tehdit ve şantaj” suçlamalarıyla gözaltına alınan Soykan ve Ağırel, emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Ancak İstanbul 4'üncü Sulh Ceza Hâkimliği, her iki gazeteciyi adli kontrol şartıyla serbest bırakma kararı verdi. Soykan ve Ağırel’in haftada üç gün imza atması ve yurt dışına çıkış yasağı getirilmesi kararlaştırıldı.

Gözaltı süreci, Onlar TV’den gazeteci Şule Aydın tarafından duyuruldu. Aydın, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Murat ve Timur gözaltına alınıyor. Şu an evlerinde arama yapılıyor” ifadelerini kullandı. Halk TV tarafından yayımlanan bir haberde ise, gözaltı gerekçesinin, “Flash TV'nin devri sırasında tehdit ve şantaj” suçlamasına dayandığı belirtildi.

Halk TV'nin ulaştığı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararında, gazetecilerin “kaçma ve delilleri yok etme ihtimalinin bulunduğu” ve haklarında “yeterli delil ve emare” bulunduğu ifadelerine yer verildi.

BirGün gazetesine göre, ifade alma süreci saat 14.10’da başladı ve 17.10’da sona erdi. Aynı gün saat 17.10’da adliyeye sevk edilen gazetecilerin, savcılıkta ifade vermeden doğrudan hâkimliğe çıkarıldıkları kaydedildi.

Timur Soykan, gözaltı sonrası BirGün'e gönderdiği mesajda, “Hakikat mücadelemizde omuz omuzayız” ifadelerini kullandı. Her iki gazeteci de bugüne dek organize suçlar, uyuşturucu ticareti, yolsuzluk ve basın özgürlüğü gibi konular üzerine çok sayıda araştırma dosyasına imza attı. Murat Ağırel, 2020 yılında yayımlanan “Sarmal” adlı kitabı sonrasında cezaevine girmiş ve altı ay sonra tahliye edilmişti.

İki gazetecinin gözaltına alınması, Türkiye'de basın mensuplarına yönelik baskıların arttığı bir dönemde gerçekleşti. Son dönemde, muhalefet lideri Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanma sürecini takip eden birçok gazeteci de protestolar sırasında gözaltına alınmıştı.

Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından yayımlanan 2024 Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasında 158'inci sırada yer alıyor. Bu tablo, gazetecilik faaliyetlerinin yargı tehdidi altında yürütüldüğü bir ortamın sürdüğünü ortaya koyuyor.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın