Tersaneler tüm kıyılara yayılacak

MDN İstanbul

TC Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı ve Türk Loydu Vakfı tarafından hazırlanan Türkiye Tersaneler Master Planı TÜRKTERMAP’a göre yeni tersane alanları ülkenin tüm kıyılarına yayılmış durumda

Ağustos sayımızda ünlü spekülatör George Soros’un, “Hayatımda gördüğüm en ciddi mali kriz” sözünden yola çıkarak olası bir krizin denizcilik sektörünü nasıl etkileyeceğini araştırmış ve sektörün böyle bir krizden çok da fazla etkilenmeyeceği sonucunu çıkarmıştık. Bu araştırma dosyasının üstünden daha bir ay geçmeden İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, tıpkı Soros gibi ABD’de yaşanan finansal çalkantıyla ilgili olarak, “Meslek hayatımda bununla kıyaslanabilecek hiçbir kriz yok” ifadesini kullandı. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı da ekledi: “Çok büyük bir deprem yaşanıyor.”
Dünya, finans piyasalarında yaşanan kaosa kilitlenmişken, yeni yatırımlar yapmak için kolları sıvayan denizcilik sektörü ise dört gözle TÜRKTERMAP’ı yani Türkiye Tersaneleri Master Planı’nın açıklanmasını bekliyor. Denizcilerimize ve yatırımcılarımıza bu kriz ortamında “iyi şanslar” diliyor ve TÜRKTERMAP’ın özellikle tersane seçimi ve analiziyle ilgili bölümünü elimize ulaşan bilgiler ışığında açıklıyoruz.

Tersaneler ülke kıyılarının tümüne şamil
Deniz Ticaret Odası (DTO), Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR), Yat ve Gezinti Tekneleri Yapımcıları Dernekleri, Gemi Mühendisleri Odası, ilgili valilikler ve yerel yönetimlerle temasta bulunularak TC Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı ve Türk Loydu Vakfı tarafından hazırlanan master plan son derece detaylı. Ekonomik ölçekteki tersane, yat-gezinti teknesi yapımı, gemi bakım-onarım ve gemi söküm yeri yatırımları için ülke kıyılarının tümüne şamil, özellikle endüstriyel yer seçimi kriterlerine uygun, çevreye, kültürel ve turistik değerlere zarar vermeyen yerlerin işaretlendiği planda, belirlenen alanların mülkiyet yapısı (kamu mu, özel mi, kıymetli tarım alanı mı, turistik alan mı) olduğu da belirtilmiş. Ayrıca işaretlenmiş mevkilerin her birinin hangi alt sektöre veya sektörlere hangi ölçekteki yapılanmalar için uygun olacağı da gösterilmiş. Bu belirleme de ise, rekabet edebilirlik, ekonomik ölçek, deniz dibi derinlikleri, mendirek, rıhtım, personel, malzeme temini ve pazara yakınlık gibi kriterler göz önüne alınmış. Yeni alanlarda planda belirtilen teknik şartnameler gereği en iyi ve yüksek teknolojiye sahip fiktif tesislerin kurulabilmesi için de (ülkemizin koşulları bu tür tersanelerin kurulmasına elvermediği için), gerekli sermayenin devlet desteklerinden ve Avrupa kredi bankalarının düşük faizli, geri ödeme süresi uzun kredilerinden temin edilebileceği önerilmiş! Planda ayrıca fiktif yatırım maliyetleri ABD doları bazında tespit edilmiş.

Gemi bakım-onarım
Gemi inşa bölgelerinin seçiminde ulaşım ve taşıma üst başlığına kara-hava-deniz ulaşım ve taşımacılığı, enerji ve doğalgaz imkânları ve AR-GE merkezlerine yakınlık önemli kriterler olarak belirlenirken, gemi bakım-onarım bölgelerinin seçiminde de ana kriter olarak rotalara yakınlık baz alınmış. Örneğin rota farkı nedeniyle İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı’nın kuzey ve güneyi için ayrı modeller kurulması gerekmiş. Gemi söküm sektörünün özelliği nedeniyle bu iki bölge birbirine rakip olamayacağı için bir geminin söküm için ek ücret ödeyerek boğazlardan geçirilmesi efektif olmayacağından iki ayrı bölge ve iki ayrı model üretilmiş. Gemi söküm bölgelerinin seçiminde en önemli kriter bölgenin atık kabul edebilme potansiyeli olmuş. Yat ve gezinti teknesi yeri seçiminde de, yat inşa kültürünün gelişmiş olması, ulaşım ve taşıma, enerji gibi kriterler baz alınmış.
RoRo, RoPax Marmara’ya, balıkçı gemileri Karadeniz’e
TÜRKTERMAP üretilecek gemi tiplerini de bölgelere göre sınıflandırmış. Master plana göre yüksek teknoloji gerektiren gemi tipleri olan kurvaziyer gemi, RoPax, RoRo, araba taşıyıcı gemiler İstanbul ve çevresindeki tersanelerde, Karadeniz bölgesinin geleneksel ürünü olarak kabul edilen balıkçı gemileri Karadeniz tersanelerinde, seri olarak üretilmesi düşünülen konteyner gemilerin ise halen mevcut veya kurulacak yeterli alana sahip ihtisas tersanelerinde üretilmesi kararlaştırılmış. Örneğin planda, 5 adet Panamax dökme yük gemisi Çandarlı-Zeytindağ için öngörülmüş  ve orada yapılamaması halinde de Adana veya Gelibolu’da inşa edilmesi önerilmiş.
Ayrıca master planda Gelibolu ve Adana tersane bölgeleri, VLCC’ye varan yüksek kapasiteli gemilerin inşaatı için öneriliyor. “Bu iki tersane bölgesinin, ülkemizin mevcut verimlilik oranlarıyla Uzakdoğu tersaneleriyle rekabet şansı yoktur. Ancak tersaneler verimlilik baz alınarak dizayn edilirse ve işletilirse Uzakdoğu tersaneleriyle rekabet edebilir” deniyor. TÜRKTERMAP II. Ara Rapor Olan Hedef Pazar Hedef Ürün Analizi’nde Panamax üzeri gemi tiplerinin ülkemiz tersaneleri için hedef alınmadığı, bunun da ülkemiz tersanelerinin Uzakdoğu tersanelerinden daha düşük bir verimle çalışmasından kaynaklandığı belirtiliyor.

5 ana tersane planı
TÜRKTERMAP’da 5 ana tersane tipi ve iki yerleşim tipi modeli belirlenmiş. A ve B tipi Büyük Boy Tersaneler altyapı ve üstyapı olarak en gelişmiş tersane tipleri. Bu tip tersanelerde yüksek teknoloji üretim sistemleri bulunması zorunlu. Elbette bu tip sistemlerin bulunduğu bir tersanede de bilgi yönetim sistemleri gelişmiş olmalı ve robotik sistemlerle entegre şekilde kullanılabilmeli.
Ayrıca A tipi tersanelerindeki stok sahalarının, full otomasyon ya da yarı manuel kontrol sistemleriyle kontrol edilmeleri ve bu tip gelişmiş tersanelerde taşıma ile taşıma yönlendirme sistemlerinin bulunması gerekiyor. Bunun dışında stok alanına rıhtım aracılığıyla yükleme-boşaltma yapılabileceği gibi kapı geçişinde de ulaşım sağlanabilmeli. Ayrıca stok alanlarının ürün gamındaki ürünler çok değişiklik göstermediği sürece yıllık kapasiyete bağlı olarak 20 dönümün üstünde bir yere sahip olmaları gerekiyor. B tipi tersanelerde stok sahaları kullanım oranına bağlı olarak daha küçük olarak belirlenirken, C tipi tersanelerde stok sahalarında katlı sisteme gidilebileceği belirtiliyor. D ve E tipi tersanelerde ise yalnızca stok sahalarının alanında diğerlerine göre bir farklılık söz konusu.

Yat inşa sektörünün yıldızı parlayacak
TÜRKTERMAP’ta Türkiye açısından yat inşa sektörünün çok önemli önemli olduğu öngörülüyor. Yat imalatı denilince de, gezinti teknesi, motor-yat, yelkenli yat, sportif tekneler, performans tekneleri ve charter teknelerinin tümü kastediliyor. Yat inşa işletmelerinin genellikle birkaç organize kooperatif olarak işletildiği belirtilen raporda, en bilinen kooperatifin Tuzla’da, bünyesindeki 30’a yakın işletmeyle hizmet veren S.S. Nuh Küçük Sanayi Kooperatifi olduğuna işaret ediliyor. Artan dış talep doğrultusunda, işe daha teknik ve profesyonelce yaklaşan bazı yatırımcıların önemli tesisler kurarak yeni bir hamle başlattıkları belirtilen TÜRKTERMAP’ta yerli yatırımcıların yanı sıra Antalya Serbest Bölgesi’nde bulunan ASBAŞ, Tuzla’daki İtalyan Perini Navi Grubu ve Kocaeli Serbest Bölgesi’nde kurulmakta olan ve Akdeniz’in en büyük yat-yolcu gemi inşa tesisi olmaya aday Arap sermayeli KOSBAŞ gibi yabancı işletmelere de dikkat çekiliyor.
Ayrıca raporda Türkiye’de son 10 yılda inşa edilen toplam 38 adet mega-yatın 29 adedinin ihraç edildiği ve halen boyları 25-85 m arasında değişen 16 mega-yat inşa edilmekte olduğu belirtiliyor.

Çanakkale, Balıkesir ve Mersin öne çıkacak
Bilindiği gibi Türkiye’de, Türkiye-Irak, Kırıkkale-Ceyhan, Batman-Dörtyol, Şelmo-Batman olmak üzere dört önemli  petrol boru hattı bulunuyor. TÜRKTERMAP’ta bu transit boru hatlarının gemi onarım sektörünü hareketlendireceği öngörülüyor. Ayrıca yeni çalışmaya başlayan Bakü-Ceyhan ham petrol boru hattının da Türkiye’ye gelecek gemiler açısından son derece önemli olacağı vurgulanıyor. Ve özellikle Burgaz-Dedeağaç Petrol Boru Hattı Projesi fikrinden yola çıkılarak Rus petrolünü taşıyacak gemilere hizmet verecek Çanakkale ve Balıkesir ile Ceyhan’a gelen gemilerin bakımının yapılabileceği Mersin civarı önemli merkezler olarak değerlendiriliyor. Raporda, tüm bu veriler ışığında bu bölgelerde 50 000 ile 200 000 dwt arasındaki kapasiteye sahip gemileri havuzlayabilecek yapıların(tercihen yüzer havuz) oluşturulmasında yarar görülüyor.

Korumacı politikalar devam edecek
TÜRKTERMAP pazar analizinde gemi inşaatı sektörünün önemli oranda arz fazlasına sahip normal arz-talep dengesi içinde çalışmayan bir endüstri olduğu söyleniyor ve gemi inşa, gemi bakım onarım, gemi söküm, yat imalatı ve gemi yan sanayii olmak üzere beş alt sektörde de taleplerin yükseleceği öngörülüyor. Ancak ülkelerin arz potansiyellerinin ülke politikalarına bağlı olduğu ve serbest piyasa ekonomisi yerine güdümlü bir pazarın oluştuğuna dikkat çekilerek korumacı politikaların devam edeceği de özellikle vurgulanıyor. Bu bakımdan TÜRKTERMAP, uluslararası pazar pozitif görünse bile ülkemizin bu durumdan fazla pay alacağı anlamı çıkarılmamalıdır diyor. Bu yüzden de raporda Türkiye’nin mukayeseli üstünlüklerinin belirlenmesinin çok önemli olduğu vurgulanıyor.

Bunu Paylaşın