4 Nisan 1973 yılında TCG KOCATEPE gemisine savaş harekât merkezi (SHM) subayı olarak tayin oldum. Yunanistan ile Ege Denizi’nde petrol arama faaliyetlerinin yoğunlaşmaya başladığı yıllardı. Yunanistan deniz kuvvetleri kuvvet yapısı beynimizin bir köşesinde hiç çıkmadan duruyor desem yalan olmazdı. O kadar çok takip ve analiz ediliyorduk. Gemi komutanımız Dz. Kurmay Yb. Güven Erkaya 1973/74 yıllarında 2 defa 40‘ar günlük yurtdışında katılacağımız Dawn Patrol Nato tatbikatı için eğitimleri sıklaştırmıştı. Gemimiz tam bir aile ortamı içindeydi. Disiplinden öte bir saygı ve sevgi vardı. Bunu açık ve net olarak söylemem gerekirse bunu komutanımız Erkaya’ya borçluyuz. Komutanımız, gemide personele meslek bilgisi ile ilgili soru sorarken cevap alamayınca doğru cevabı kırmadan verecek kadar olgun bir subaydı. Sonuçta tüm personeli bir aile ortamına soktu. Katıldığımız bu iki NATO tatbikatına ABD, İngiltere, İtalya, Yunanistan birer gemi ile katıldı. Yunanistan aynı bizim geminin sınıfından olan HS THEMISTOKLES isimli gemi ile katıldı.
Her iki gemi de 1944 yılında ABD’de yapılmıştı. Biz bu tatbikatta Yunan gemisi ile güç gösterimizi yapacaktık. Ama gelin görün ki tatbikat süresince daha modern olan diğer gemiler ile atış, denizaltı teması, vuruş ve duruş gücünde çok başarılı olduk. Sanki millî maç havasında tatbikatı tamamladık.
Bunları anlatırken o dönem Bahriye’nin eğitimi, anlayışı, disiplini, özellikle tecrübesini vurgulamak istiyorum. Her subay Deniz Lisesi’nden Harp Okulu’na, her astsubay Beylerbeyi Astsubay Hazırlama Okulu’ndan yani şu aralar kapalı olan çekirdek kurumlardan gelmişti. Askerlik yapanlar, aynı gemide 2 sene kalıyorlardı. Kıdemli bir asker astsubayın yardımcısı olacak kadar eğitimli. Aynı gemide Deniz Harp Okulu’ndan mezun olan öğrencilikten beri birbirleri ile kaynaşan çeşitli rütbelerdeki subaylar çeşitli kademelerde görev alıyor. Okuldan beri birbirlerini tanıyorlar. Hepsi Bahriye ruhunu almış. Branşlarında aynı sınıf gemilerde çalışarak kademe kademe yükselmişler.
Şimdi gelelim tatbikata. İtalya sahillerinde bulunun ¾ küçük adaya kara bombardımanı yapılacak. Sadece bir ada meskûn. Sıra Yunanistan’a geldi ve bir ilki başardılar. Meskûn adaya atış yaptılar. 1000 defa planlasanız olmaz bu kadar açık ama HS THEMITOKLES bunu başardı. Atışları yöneten İtalyan komodor Yunan gemisinin atışını, Yunan gemisinin doğru hedefdeyiz ısrarına rağmen muhabere kodları kullanmadan sokakta konuşur gibi nasıl kestirdiğini liman brifiginde anlattı. Resmen alay edercesine o kadar NATO subayı içinde Yunan gemi komutanına hakarete varan sözler sarf etti. Fransa açıklarında 5 gündür denizdeyiz. Birden Yunan gemisinden bir mesaj geldi “Fit suyum kalmadı, stop ettim.” Fit suyu; deniz suyunun arıtılarak kazanlara verilen su. Denizin ortasında şamandıra gibi kalmışlar. Böyle durumlarda az zarar verse de içme suyu kullanılır, en azından tek kazan tek makine ile limana döner arızayı gidermeye çalışırsınız. Komutan Erkaya izin alarak denizde hortumla Yunan gemisine fit suyu verdi ve Yunan gemisi tek makine ile limana döndü. Denizde her şey olur. Ayıplamamak gerekir. Ancak Yunan gemisi personelinin içme ve yıkanmak için kullanılan suyunu kullanmaması anlaşılır gibi değildi. Yıkanmayı daha önemli görmüşler.
Nükleer ABD denizaltısı ile denizaltı harbi eğitimi yapılıyor. Nükleer denizaltıları bulmak zordur. En modern gemi ABD, İngiliz fırkateynleri ama TCG KOCATEPE’nin sonarı 20.000 yardadan Nükleer ABD denizaltısını yakaladı ve tesbit etti. Asla şans değildi çünkü sonar personeli o bölgelerin gradyen tabakalarını iyi inceleyerek tatbikata geldi. Koca nükleer denizaltı hücum etmeden yakalandı. Takdir edildik. Bu arada Mayıs 1974’te Amfibi Deniz Piyade Alayımızın bir taburu çıkarma tatbikatında üstün başarı aldı. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan önce iyi bir eğitim yapmış oldu.
Yunanistan gemisi tatbikat boyunca hiçbir zaman verilen yüksek sürate ulaşamadı. TCG KOCATEPE’nin inşa edildiği 1944 yılında maksimum sürati 35 mildi. 30 yıl sonra TCG KOCATEPE 33 mil sürat yaptı. Bunun nedeni tüm gemilerimiz için geçerli olan gemilerimize “devlet malı” değil kendi malımız gibi bakılmasıdır. Tersaneye girince gemi personeli ile tersane personeli adeta sanki kavga edercesine gemilerindeki arıza/eksiklerini gidermek için olağanüstü çalışırlardı. O dönemlerde aynı ânda Yunanistan ile birlikte Almanya’dan Ay sınıfı adını verdiğimiz denizaltı gemileri alınmıştı. Bizim denizaltıcılarımız değişik tipte olan bu denizaltıların eğitimini aldıktan sonra Donanma’ya katılınca dalışlara başlamış ve aktif filoya katılmışlardı. Oysa Yunanistan aldığı bu denizaltılarla müstakil olarak kendi personeli ile dalış yapamamış ve Almanya’dan gelen eğitimcilerle yeniden dalış eğitimi vermişlerdi. Bunu bizzat komutanımız Erkaya’nın ağzından duydum.
ABD gemisinin sonarı bozuldu. Yedek parçaları gemi ambarında olmadığından faal hâle getiremediler. Sonar arızası nedeniyle tatbikattan ayrılıp limanda tedarik etmek için izin isterken Komutanımız arızalı parçayı öğrenip, ambarımızda olduğunu ABD gemisine bildirmiş ve posta çantası ile verilmiştir. Bu personelimizin, her cihazın olabildiğince yedek parçaları ile geri beslemelerini yapmış olmasındandı. Hava atışları yapacağız en demode hava radarı biz ve Yunanistan’da. Artık Yunanistan’ı saymıyorum turistik bir konumda ABD, İngiliz, Türk, İtalya ve Yunanistan pruva nizamında atış yapacaklar. (peşpeşe belli mesafe ile gemilerin sıralanışı) ABD ve İngiltere havadaki hedefi düşüremedi, biz üçüncü salvoda hedefi düşürdük.
Son olarak 1974 Mayıs ayında Atina’daki Pire Limanı’nı ziyaret ediyoruz. Yunanistan ile durumlar gergin. Komutan personelden, “Yunanistan’da döviz harcamayın, alışveriş ve eğlence yerlerinde döviz bozdurmayın” ricasında bulundu. Tüm personel şehri gezerken 5 kuruş bile harcamadı. İşte TCG KOCATEPE ailesi buydu. Evin reisi babanın yani Komutanın ricası yerine getirildi. Dikkat ederseniz emir demiyorum rica.
O dönemde ABD’nin verdiği, Yunanistan ile 7/10 oranındaki gemilerle Kıbrıs Barış Harekâtı’nı başardık. Bugün kendi gemi, harp silâh ve araçlarımızla güçlülüğümüzü koruyoruz. Yeter ki Bahriye ruhu olsun.
Gemiye katıldığımdan itibaren 2 NATO ve 2 millî tatbikat, 4 görev eğitimine hiç ara vermeden katılan bu koca kurt TCG KOCATEPE böyle bir gemiydi. Gemimizde staj gören Donanma eski Komutanı Oramiral Nusret Güner kaleme aldığı kitabında şunları yazmıştı. “Ben TCG KOCATEPE gibi eğitimli bir gemi görmedim.”
Astsubayımız Muhsin Kırlı, “Disiplinden öte saygı vardı” diyebilmişti. Kabullenemediğim ve acısı hâlâ kalbimde olan bu güzel eğitimli geminin bir koordine eksikliği nedeniyle Hava Kuvvetleri’ne 5 saat Türk gemisi olduğumuz anlatılamayınca maalesef gafil avlanarak vurulduk, sonuna kadar elektriksiz kalmamıza rağmen gemiyi kurtarmak için çalıştık, her şey bitince tahliye ettik ama batmadık, batıramadılar. Gemiyi terk ettikten 5 saat sonra gemi infilak ederek kendisi battı. Havada uçan tayyarelerin Türk olduğunu biliyorduk. Asıl hedefimiz sözde konvoy olduğundan su üstü muharebesi nizamındaydık. Yunan tayyarelerinin gelme olasılığı teknik olarak olmadığından hava tehdidi 3 numaraydı. Saygıdeğer okurlarımın bu elim olayı anlatan kitabımın bu şubat ayı içinde ikinci genişletilmiş baskısı yayın hayatına girecek.
Sonuç olarak Bahriye bir şövalye gibidir. Örf ve adetlerinden asla taviz vermeyen, Atatürk ilkelerine bağlı, çağdaş ufku geniş bir muhafazakâr yaşam içindedir. Gemisi onun için ailesinden bile önce gelir. Hayatı denizde geçer. Meslek içinde konuştuğu lisan bile kendine özgüdür. Özellikle deniz onunla özdeştir. Bunun içindir ki; deniz hak ve menfaatlerinin korunmasında hayatının her döneminde gerektiğinde kendisini riske atarak savunur. Dünyanın en eski 3 okulundan biri olan Deniz Harp Okulu ve Deniz Lisesi’nin 1773 yılından itibaren yerleşen kuruluş ayarları yüzyıllar içinde acı ve tatlı diyetler ödeyerek oluşmuştur. Ayarlarda zaman içinde bazı değişimler oluyor gibi olsa da Bahriye ruhu değişmez ve tekrar yerine oturur.
Şahlan artık ey deniz şanlı dostlar geliyor
Atatürk’ü izleyen yol DENİZ HARP OKULU
Bahriyemiz ve Cumhuriyetimize gönül veren insanlarımızın pruvaları neta olsun.
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.