Türkiye’nin ilk LHD (Landing Helicopter Dock) sınıfı gemisi olan TCG Anadolu, İspanya Deniz Kuvvetleri için geliştirilen Juan Carlos I gemisi temel alınarak tasarlandı. Projede, ana yüklenici olarak Sedef Tersanesi, alt yüklenici olarak ise Navantia görev aldı.
232 metre uzunluğunda ve 1.228 kişilik mürettebat kapasitesine sahip olan TCG Anadolu, uçuş güvertesi ve çıkarma gemileri için havuz sistemi gibi ileri teknoloji özellikleriyle dikkat çekiyor. Ayrıca Navantia tarafından sağlanan IPMS (Entegre Platform Kontrol Sistemi) ve 5 dizel motor, geminin teknik altyapısına katkı sağladı. Ayar, “Bu gemi, Türk Deniz Kuvvetleri’nin operasyonel esnekliğini artırarak bölgesel deniz gücüne önemli bir değer katmıştır” dedi.
Savunma sanayii iş birliklerinde yeni hedefler
Navantia, Türkiye ile savunma sanayiindeki iş birliğini derinleştirme hedefinde. TCG Anadolu’nun teslimi sonrası MİLDEN (Milli Denizaltı Projesi) ve TF-2000 sınıfı muhrip projelerinde yer almak isteyen şirket, gelecekteki projeler için görüşmelerine devam ediyor.
Fatmanur Ayar, TCG Anadolu’nun ardından ikinci bir LHD sınıfı gemi üretimi ihtimaline de değindi:
“Türk Deniz Kuvvetleri’nin yeni bir talepte bulunması halinde iş birliğimizi sürdürmeye hazırız. Ancak şu anda ikinci bir LHD yerine uçak gemisi ihtiyacı öne çıkmış durumda.”
Navantia’nın Türkiye’deki yolculuğu
Yaklaşık 10 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren Navantia, savunma sanayiinde kalıcı bir iş birliği inşa etme vizyonuyla çalışıyor. Ayar, “Türkiye ile İspanya arasındaki güçlü ilişkileri savunma sanayii alanında da sürdürüyoruz. Türk Deniz Kuvvetleri’nin gelecekteki ihtiyaçlarına yönelik projelerde yer almak için hazırız” ifadelerini kullandı.
TCG Anadolu’nun operasyonel ve teknik özellikleri
Uzunluk: 232 metre
Mürettebat kapasitesi: 1.228 kişi
Sistemler: IPMS (Entegre Platform Kontrol Sistemi), 5 dizel motor
Operasyonel avantajlar: Uçuş güvertesi, çıkarma gemileri için havuz sistemi, esnek operasyon kapasitesi
TCG Anadolu’nun başarısının ardından, Navantia Türkiye’nin hem mevcut projelerde hem de yeni nesil savunma sanayii çalışmalarında önemli bir rol oynamaya devam edeceği öngörülüyor.
