Tarih kayıt tutmaya devam etmektedir!

MDN İstanbul

Dz. Kurmay Albay (E) Serter Tuçaltan
Dz. Kurmay Albay (E) Serter Tuçaltan: Karadeniz, Balkanlar, Ege, Doğu Akdeniz, Kıbrıs ve Irak ile Suriye’nin kuzeyindeki birbiri ile bağlantılı gelişmelere siyaset üstü bir tavır, akıl ve bilim temelli, devamlılık sergileyen bir perspektif ile yaklaşılarak uygulamaya geçilmesi öncelikli bir görev ve sorumlulukturTürkiye tekraren yapılan oy sayımları ve yerel seçim tartışmaları etrafında iç siyaset ile meşgul edilirken, çevremizde oldukça önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Bu gelişmelerden bazıları şunlardır:

Doğu Akdeniz Güvenlik ve
Enerji Ortaklığı Yasa Tasarısı

ABD’nin S-400 hava savunma sistemi başlığı altında Türkiye’ye yönelttiği tehditlere yenileri eklenmiştir. Türkiye’nin Irak, Suriye, Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de kendi çıkarlarından çok ABD çıkarlarını önceleyen bir yaklaşım izlemesini isteyen ABD’de, Kongre’ye “Doğu Akdeniz Güvenlik ve Enerji Ortaklığı” adıyla bir yasa tasarısı sunulmuştur.
Tasarı, sözde GKRY ruhsat sahalarındaki doğalgazın işletilmesinin ABD çıkarlarına katkı sağlayacağını ve engellenmemesi gerektiğini ifade etmekte, ABD’nin Doğu Akdeniz’deki varlığını güçlendirirken; ABD hamiliğinde, Ege’nin Yunanistan ve Doğu Akdeniz’in de Yunanistan, GKRY ve İsrail tarafından kontrol edilmesini sağlayacak adımları öngörmektedir. Yasa tasarısının yedi maddede özetlenmesi mümkündür:
İlk olarak GKRY’ye uygulanan silah satış yasağının kaldırılması istenmektedir.
İkinci olarak raporun yasalaşmasını takip eden 3 ay içerisinde Kongre’ye 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren Yunanistan hava sahasının ve sözde GKRY MEB’inin ihlal sayılarını içeren bir rapor gönderilmesi beklenmektedir.
Üçüncü olarak, Yunanistan’a 3 milyon dolarlık askeri destek, Yunanistan ve GKRY’ye 2 milyon dolarlık askeri eğitim desteği yapılması teklif edilmektedir.
Dördüncü olarak, Doğu Akdeniz’de İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs arasında kurulan enerji ve güvenlik ortaklığına tam destek verilmesi talep edilmektedir.
Beşinci olarak, ABD, İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs arasındaki enerji işbirliğini artırmak üzere ABD Doğu Akdeniz Enerji Merkezi’nin kuruluşuna onay verilmesi önerilmektedir.
Altıncı olarak, raporun yasalaşmasını takip eden 3 ay içerisinde Kongre’ye Doğu Akdeniz’de Güvenlik ve Enerji İşbirliği stratejisinin sunulması beklenmektedir.
Son olarak, Türkiye’nin S-400 füzelerini tedarik etme planını gerçekleştirmesi halinde F-35’lerin Türkiye’ye verilmemesi teklif edilmektedir.
Yasa tasarısı kendi menfaatleri çerçevesinde Irak ve Suriye’nin kuzeyinde PYD/PKK/YPG’yi silahlandıran, Karadeniz’i NATO üzerinden bir istikrarsızlık alanı haline getirmeye çalışan, Türk ekonomisini hedef alacağını açık şekilde ifade eden ABD’nin önümüzdeki dönemde; Türkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz’deki yaşamsal çıkarlarını, hak ve menfaatlerini doğrudan hedef alacağını, Yunanistan ve GKRY tezlerini destekleme faaliyetini artık aleni şekilde yürüteceğini, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynakları konusunda söz sahibi olmak üzere adımlar atacağını göstermektedir.

İngiltere
İngiltere Kıbrıs’ta bulunan egemen statüdeki Agrutur Üssüne F-35B savaş uçakları konuşlandırmayı planlamakta, böylece Kıbrıs Adası’ndaki hava gücünü artırmaktadır. Bu hamlenin İngiltere’nin Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’deki etkinliğini artıracağını gösterdiği, aynı zamanda RF’nin Suriye’ye S-300 bataryaları konuşlandırılmasına da bir yanıt olduğu düşünülmektedir. BREXIT sonrası AB güvenlik şemsiyesini terk edecek olan İngiltere, ABD’ye yakın durmakta, tarihi bir refleksle Fransa’nın bölgedeki varlığını ve attığı adımları takip etmektedir. İngiltere’nin Kıbrıs Adası açıklarında, Ada’daki egemen üslerinden kaynaklanan ve 1960 anlaşması ile yan sınırları belirlenen deniz yetki alanlarının bulunduğu unutulmamalıdır.

Fransa
Fransa, Kıbrıs Adası’nda Mari’de deniz ve Baf’ta hava unsurları ile konuşlanmak üzere çalışmalarını sürdürmektedir. Orta Doğu’ya yönelik tarihsel emellerini muhafaza eden Fransa’nın ABD ile anlayış birliği tesis ettiği, aynı zamanda enerji kaynakları konusunda söz sahibi olabilmek, TOTAL’in Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini açık veya örtülü şekilde himaye etmek üzere sistematik tedbirler aldığı gözlenmektedir.

Mısır
Son dönemde silahlanma gayretlerine ağırlık veren Mısır’ın ABD tarafından başlatılan Ortadoğu Stratejik İttifakı’ndan (MESA)(Arap NATO’su) ayrılma kararı almış olması dikkat çekmiştir.
Mısır, Doğu Akdeniz’de enerji ve güvenlik faaliyetleri kapsamında Yunanistan, GKRY ve İsrail, Arap Yarımadası ile Kızıldeniz’de Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn ile işbirliği içinde, birlikte hareket etmektedir. Geçtiğimiz aylarda teşkil edilen Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nun da merkezi olan Mısır, Yunanistan ile MEB sınırlandırmasına yönelik görüşmelerini sürdürmektedir. Mısır, Doğu Akdeniz’den çıkarılacak gazın East-Med projesi ile Avrupa’ya taşınmasına karşı bir tutum izlemekte, bölgesel enerji düğüm noktası olarak Mısır dışından gelen kaynakları da piyasaya Mısır üzerinden sevk etmek için gayret sarf etmektedir.
Mısır, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanı sınırlandırma anlaşması imzalaması gereken ülkelerden biridir. Türkiye Mısır ilişkilerinin bu açıdan da değerlendirilmesi gerekmektedir.

Golan Tepeleri ve
Güney koridoru

ABD, İsrail’in 1981’de ilhak ettiği Suriye’ye ait Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanıdığını ilan etmiştir. Sonrasında Netenyahu, Batı Şeria’da İsrail tarafından oluşturulan yerleşim birimlerinde İsrail egemenliğini tatbik edeceklerini, yerleşim birimlerinin aşamalı ve ABD ile koordineli şekilde ilhak edileceğini açıklamıştır.
İsrail egemenliğinin tatbik edilmesi söylemi ile Yunanistan’ın Ekim 2018’de açıkladığı karasularının genişletilmesi ve MEB ilan edilmesi kapsamında Yunan egemenliğinin genişletilmesi söylemleri arasındaki benzerlik dikkat çekicidir. Aslında her iki yaklaşımın aynı kaynağın eseri olduğunun açık bir emaresidir.
Diğer taraftan Golan Bölgesinde petrol ve doğalgaz yataklarının varlığının teyit edildiği iddialarının yanı sıra asıl olarak ABD’nin Türkiye’nin güneyinden PYD/YPG/PKK vasıtasıyla Akdeniz’le irtibatlandırmak istediği koridorda başarılı olamaması üzerine Golan üzerinden Akdeniz’e uzanan alternatif bir koridor yaratmış olması ihtimali üzerinde ciddiyetle durulmalıdır. Bu adımın bölgedeki ABD etkisi altında bulunan enerji kaynaklarının ve kurulması planlanan ABD hamiliğindeki sözde bir Kürt devletinin Akdeniz’e çıkışının tesisi için atıldığı düşünülmektedir.

“Birleşik Kıbrıs”ın
NATO üyeliği tartışması

Birleşik Kıbrıs’ın NATO’ya üye olması konusu tartışmaya açılmıştır. NATO üyeliğinin, başka mekanizmaları gerektirmeden, Türk-Yunan-İngiliz müşterek güvenlik garantisini NATO taahhüdü altında doğrudan devreye sokacağı ana fikri ile ortaya atılan bu düşüncenin Yunanistan, GKRY, İngiltere ve ABD tarafından benimseneceği düşünülmektedir.
Bu yaklaşımla Ada’da AB polisinin görevlendirilmesi gibi konuya üçüncü tarafların müdahil olmasını sağlayacak bir sürece evrilmesinin istendiği açıktır. GKRY’nin AB üyeliği gibi bir tecrübenin de yaşandığı mevcut durumda Türk tarafı için artık Ada’daki temel tartışmanın KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürmesi veya Türkiye ile entegrasyona gidilmesi üzerinde yoğunlaşması gerekmektedir.

Libya
Libya’da Hafter, Ulusal Mutabakat Hükümeti ile barış görüşmelerinin yapılmasının gündemde olduğu bir dönemde Trablus’a saldırmıştır. Çatışmalar sürerken ABD Başkanı ve Hafter arasındaki görüşme ardından ABD tarafından yapılan Hafter’in terörle mücadeledeki ve Libya’nın petrol kaynaklarını korumadaki rolünün takdir edildiği, görüşmede Libya’nın istikrarlı bir demokratik siyasal sisteme geçişi için ortak bir vizyonun ele alındığı açıklaması dikkat çekicidir. İlk bakışta petrol üretimi ve ihracatına yönelik imkânlar ile barış görüşmeleri kapsamında avantaj elde edilmesi maksatlarına yönelik olabileceği düşünülen bu hamlenin ve Libya’daki gelişmelerin yakından takip edilmesi gerekmektedir.
Libya, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin sınırlandırma anlaşması imzalaması gerekli ülkelerden biri olup, aynı zamanda Yunanistan tarafından bir oldubitti ile ortaya konan Girit Adası ile Libya anakarası arasındaki ortay hattı reddetme imkânına da sahiptir. Türkiye Libya ilişkilerinin bu açıdan da değerlendirilmesi gerekmektedir.

Yunanistan ve GKRY
Yunanistan ile Makedonya arasında Savunma İşbirliği Anlaşması imzalanmıştır. Çipras, askeri işbirliğinin, Hava Kuvvetleri’nin Kuzey Makedonya’nın hava sahasının denetimini üstlenmesini de içerdiğini açıklamıştır. Bu durum Yunanistan’ın Balkan İnisiyatifinin adım adım ilerlediğini göstermektedir. İnisiyatif özetle Türkiye’nin kuzey-kuzeybatıdan çevrelenmesini içermektedir.
Yunanistan-GKRY-Lübnan ve Yunanistan-GKRY-Ürdün üst düzey üçlü görüşmeleri yapılmış, görüşmelerde özetle başta enerji konuları olmak üzere işbirliğinin önemine atıfta bulunulmuştur. Yunanistan ve GKRY Doğu Akdeniz’de işbirliği yapabileceği alanları genişletmektedir.

Sonuç
Gelinen durum hareket alanımızın her geçen gün biraz daha daraldığını, yalnızlaştırılan Türkiye’nin çevresinde örülmeye çalışılan ağların sıklaştığını, tedbir alınabilecek zamanın ise azaldığını göstermektedir.
Alınabilecek tedbirlere ilişkin değerlendirmelerimiz önceki yazılarımızda sunulmuştur.
Karadeniz, Balkanlar, Ege, Doğu Akdeniz, Kıbrıs ve Irak ile Suriye’nin kuzeyindeki birbiri ile bağlantılı gelişmelere siyaset üstü bir tavır, akıl ve bilim temelli, devamlılık sergileyen bir perspektif ile yaklaşılarak uygulamaya geçilmesi öncelikli bir görev ve sorumluluktur.
Tarih kayıt tutmaya devam etmektedir!

Bunu Paylaşın