Geçen hafta Perşembe günü aniden şiddetlenen çatışmalar, Suriye'de yeni bir istikrarsızlık dalgasını tetikledi. Suriye Hükûmeti lideri Ahmed Eş Şara (Collani), halka itidal çağrısı yaparak sükûnete davet etti. Ancak sahada çatışmaların durmadığı, şiddetin giderek yayıldığı görülüyor.
Çatışmaların seyri ve ölü sayısı
Kıyı kentleri Lazkiye ve Tartus ile Hama'da patlak veren olaylarda, Londra merkezli savaş gözlemcilerine göre, 230 güvenlik görevlisi ile yaklaşık 1000 sivil hayatını kaybetti. Esad yönetimine bağlı birliklerin eş zamanlı olarak bu şehirlerde başlattığı saldırılar karşısında, farklı bölgelerden gelen HTŞ yanlısı silahlı grupların da sivillere yönelik yoğun bir baskı uyguladığı bildiriliyor.
Ahmed Eş Şara, olayların araştırılması için bir heyet görevlendirildiğini açıkladı. Ancak yaptığı açıklamalarda, gelişmelerin beklenmedik olmadığını vurgulaması dikkat çekti. Şam'daki bir camide yaptığı konuşmada üstü kapalı şekilde İran ve Hizbullah'ı suçlaması ise krizin bölgesel boyutlarını gözler önüne serdi.
Suriye'deki uluslararası aktörler ve dengeler
ABD ve Rusya, Suriye'deki gelişmelere ilişkin ortak bir diplomatik hamle yaparak Birleşmiş Milletler’i acil toplantıya çağırdı. Bu adım, uluslararası kamuoyunun Suriye’de yaşananları yakından takip ettiğini gösteriyor.
Öte yandan, İsrail'in Esad yönetimine olan tarihsel düşmanlığı ve Golan Tepeleri üzerindeki hassasiyeti yeniden gündemde. İsrail, Esad güçlerinin bölgede yeniden etkinlik kazanmasını istemiyor. Şam’ın 20 kilometre yakınına kadar gelen İsrail, HTŞ ile birlikte Golan Tepeleri’ni kontrol ederken, Ahmed Eş Şara’nın bu gelişmelere karşı herhangi bir sert tepki vermemesi dikkat çekiyor.
Rusya'nın yeni planı ve bölgesel etkiler
Rusya'nın baskısı ile kıyı bölgelerinde yeni bir yapılanmaya gidilmesi ve bu sürecin Birleşmiş Milletler barış gücü unsurları aracılığıyla başlatılması ihtimali gündemde. Bu gelişme, bölgesel dengeleri etkileyebilecek önemli bir hamle olarak değerlendiriliyor.
Suriye'deki iç savaşın on yılı aşkın süredir devam eden kaosu, ülkede kalıcı bir çözümün uzak olduğunu gösteriyor. Türkiye ve çevre ülkelerde yaşayan milyonlarca Suriyelinin mevcut koşullar altında ülkelerine dönüşünün kısa vadede mümkün görünmediği, Suriye'nin artık sadece Şam merkezli bir devlet olarak varlığını sürdüremeyeceği şimdiden netleşiyor.
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
