Süperyatta güneş enerjisinin yükselişi

Süperyatların doğaları gereği sürdürülebilir olamayacağı fikri öteden beri yaygındır. Ancak mühendislik ve teknolojide sadece son birkaç yılda yaşanan sıçramalar ile Black Pearl ve Volpini 2 gibi öncü yatların ortaya çıkışı sürdürülebilir bir tasarımın yatın işlevinden veya stilinden ödün vermeksizin gerçekleşebileceğini kanıtlıyor. Tasarım Sempozyumu’nda konuşan Silent Yachts CEO’su Michael Köhler ve Solar Cloth System Başkanı Alain Janet güneş teknolojisinin yatçılıkta muazzam potansiyelini anlatıyor.

Güneş enerjili Silent 55
katamaran
Silent Yachts katamaranları, yalnızca flybridge paneliyle elde edilen güneş enerjisiyle çalışıyor. Kendini “reformcu bir denizci” olarak adlandıran Michael Köhler son on yılını, güneş enerjisiyle çalışan katamaranlarla dolu bir okyanus filosu geliştirmeye adadı. Silent Yachts’ın halihazırda üretimde bulunan Silent 55, 64 ve yeni 79 amiral gemisi olmak üzere üç modeli bulunuyor. Bu eko-yatlar tekne üzerindeki hizmetler ve motor tahriki de dahil olmak üzere tümüyle geniş flybridge panellerden elde edilen güneş enerjisiyle çalışıyor.
Şirketin 24 metrelik amiral gemisi ise 20 knot maksimum hıza sahip. Bu tekne günde 6-7 knot hızında sınırsız bir aralıkta seyahat edebiliyor, bu da günde 100 deniz miline (ve sıfır emisyona) tekabül ediyor. Ayrıca, makine dairesi olmadığı için teknede gürültü ve titreşimler olmamasının yanı sıra kullanım için de daha fazla alan bulunuyor.
Köhler, “Birçok diğer özelliği yanı sıra normal bir hızda uzun saatler gidebilme ve daha düşük hızlarda tüm gün ve akşam boyunca seyir yeteneği bulunuyor. Silent Yachts, yatçılıkta tamamen yeni bir his için bir standart yaratıyor: Yakıt yok. Bakım yok. Sadece saf güneş enerjisiyle çalışan lüks” diyor.