Şubatta piyasa yatırımcıları çekebilir

MDN İstanbul

Ocak ayında piyasaların yüzde 10’dan fazla değer kaybetmesi, şubat ayında dip noktadan alım yapmak isteyen yatırımcıları piyasaya çekebilir. Şubat ayının FED’in faiz kararının kısa vadeli etkilerinin hissedileceği bir ay olması bekleniyor

2008 Türkiye için birçok açıdan belirsizliklerin hâkim olduğu bir yıl. İlk olarak ABD merkezli subprime mortgage kredisi sorununun derinliği hakkındaki belirsizlik piyasalarda bir süreliğine dalgalı bir seyir yaratmıştı. Türev piyasalardaki aksaklık, türev enstrümanların kullanıldığı birçok piyasayı da olumsuz etkilemişti. Her ne kadar global algılamaya paralel Türkiye’de bazen karamsar bazen iyimser hareketler olsa da temelde sorun yaratan enstrümanların Türkiye’de çok etkin olmaması bizi daha korunaklı hale getirmişti. Bu krizin Türkiye’nin makro dengelerinde yaratacağı sorunun global yatırımcılara nasıl yansıyacağından endişe ediliyordu. Ardından ABD ekonomisinde kredi krizine bağlı sektörlerdeki daralmanın yaratacağı durgunluk riski beklentisi gelen kötü veriler, kötü perakende satış rakamları ve ev başlangıçlarıyla daha da arttı ve bu da gerek ABD gerek Avrupa gerekse gelişmekte olan ekonomilerin piyasalarını olumsuz etkiledi. Genel görünüm bu olmakla birlikte piyasalar son günlerde durgunluk beklentisini fiyatlamaya başladı.

En kötü yıl başlangıcı
2008 dünya piyasaları açısından iyi başlamadı. Hatta ocak ayında piyasalar  tarihin en kötü yıl başlangıcını yaptı dersek pek de yanılmış olmayız. ABD ekonomisindeki resesyon (durgunluk) kaygılarının yoğunlaşarak devam etmesi dünya piyasalarındaki satışları artırıyor. Global piyasalarda yaşanan dalgalanmanın bu kadar yüksek seviyede olması, haberin yayına hazırlandığı  tarih itibarıyla, şubat ayında piyasalarda yaşanacak gelişmeleri hatta önümüzdeki üç günü bile kestirmemizi pek mümkün kılmıyor. Fakat ocak ayında piyasaların yüzde 10’dan fazla değer kaybetmesi, şubat ayında dip noktadan alım yapmak isteyen yatırımcıları piyasaya çekebilir. Şubat ayının ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz kararının kısa vadeli etkilerinin hissedileceği bir ay olması bekleniyor.

Şubatta toparlanma görebiliriz
Genel olarak yılın ilk altı ayının zor geçmesini beklemekle birlikte ocak ayındaki keskin düşüşlerin kalıcı olmasa bile bir toparlanmasını şubat ayında görebiliriz. Petrol piyasası için de benzer bir yorum yapmak mümkün. 100 dolar seviyesinden 85 dolarlara doğru çekilen petrol fiyatlarında yeniden toparlanma yaşanabilir. Ama yine de ABD’de yayılan yavaşlama dalgası şubat ayında da etkili olursa petrol fiyatlarında beklenen toparlanma geçici olacaktır.

Dolardaki baskı devam edecek
Piyasaların olumluya dönüşümünün, FED’in ve Merkez Bankası’nın faiz indirimin ekonomiye yansıyıp verilerin olumlu gelmeye başlamasıyla önümüzdeki aylarda gerçekleşmesi bekleniyor. İMKB’nin de yurtdışıyla ilintili hareket edeceği düşünülüyor. Dövizin üzerindeki baskı şubat ayında da devam edeceğe benziyor. Buna FED’in faiz indirimi kararının, reel yüksek faiz oranımızın ve ülkedeki yabancı yatırımcı açısından uygun olanakların bulunmasını dayanak olarak gösterebiliriz. Tahvil-bono tarafında Merkez Bankası’nın faiz indirimiyle birlikte faizlerin gerileyeceği beklentisi hâkim. Bunu temmuz sonrası satma eğiliminde olan yurtdışı yerleşiklerin son zamanlardaki alma eğilimleri de destekliyor. Avro/dolar paritesi ABD ekonomisindeki kötü gidişi yansıtıyor.

Cihan Ergenç uyardı: “Krize hazırlıklı olun”
Ocak ayında piyasalarda yaşanan krizi değerlendiren Er Denizcilik Yönetim Kurulu Üyesi Cihan Ergenç; “ABD’de başlayan emlak krizi dünya ekonomisini etkiledi. Ekonomik göstergeler tavan yaptı. Tabii bu yükselişin ne kadarı köpük onu anlamak ve görmek gerek. Denizcilikle ilgili haberleri okuyorum kimse ekonomik kriz geliyor diye uyarıda bulunmuyor. Açıkçası ben denizcilik piyasasını iyi görmüyorum. Görmediğimi de sektördeki meslektaşlarımla paylaşıyorum. Kriz Amerika’yı etkilediği gibi Türkiye’de de herkesi vuracak. Türk armatörler, kötü piyasa koşullarına  2-3 sene direnebilmelerini sağlayacak projeler geliştirmeli.” diye uyarıda bulundu.
Ergenç ayrıca, Er Denizcilik olarak bu kötümser tablo karşısında temkinli davrandıklarını ve ikinci el gemilerdeki fiyat farkından dolayı yeni gemi inşasına yöneldiklerini belirtti. Ergenç yatırım stratejileriyle ilgili şöyle konuştu: “Olası bir kriz nedeniyle yatırımlarımızda özkaynaklarımızın yüzde 50’sini kullanıp kalan yüzde 50’sini bekletiyoruz. Dört gemi sipariş vereceğimize 2 gemi sipariş verip beklemeyi ve piyasaların geleceğini görmeyi tercih ediyoruz.”

Bunu Paylaşın