Denizlerin sınır tanımayan koruyucuları: Sea Shepherd

MDN Editör
  • |

1977 yılında kurulan Sea Shepherd, deniz yaşamını korumak için doğrudan eylem yöntemleriyle çalışan uluslararası bir deniz koruma örgütü. Dünyanın dört bir yanındaki yasadışı, kayıtsız ve acımasız balıkçılık faaliyetlerine karşı yürüttükleri mücadele sadece dikkât çekmekle kalmıyor, sahada somut etkiler de sağlıyor.

Kaçak avcılığın kalbine müdahale

Sea Shepherd, bugüne kadar pek çok bölgede yasadışı balina avcılığı, kaçak ağlar, karaborsa balık ticareti ve tehlike altındaki türlerin korunması konularında aktif görev aldı. Öne çıkan operasyonlarından biri, Meksika Körfezi'ndeki Vaquita Koruma Alanı’nda yürüttükleri 7/24 devriye çalışması. Yasadışı balıkçıların ağlarını keserek vaquita ve deniz aslanı gibi nesli tükenme tehdidi altındaki türleri kurtarıyorlar.

Bu operasyonlarda kullanılan M/V Seahorse adlı gemi, yalnızca koruma değil, aynı zamanda kurtarma ve kanıt toplama görevlerini de üstleniyor. Meksika Donanması ile iş birliği içinde yürütülen çalışmalar, aynı zamanda karaborsada büyük değeri olan totoaba balığı ticaretine de darbe vuruyor.

Akdeniz'de yeni cephe: yasadışı ahtapot tuzakları

Sea Shepherd, bu yıl Akdeniz'de en büyük kampanyalarından birini başlattı. Geçtiğimiz yıl, Yunanistan’da binlerce yasa dışı ahtapot tuzağı toplanarak bölgede büyük bir temizlik sağlandı. Bu yılki hedef daha da büyük: Tüm tuzakları temizlemek. Doğu Makedonya ve Trakya Bölge Yönetimi’nin davetiyle, Yunan Sahil Güvenliği ve Yunanca İhtiyologlar Derneği işbirliğinde yürütülen bu operasyon, Akdeniz'in hassas ekosistemini korumayı amaçlıyor.

Denizlerin sınır tanımayan koruyucuları: Sea Shepherd

Sea Eagle Günlüğünden: Yunanistan açıklarındaki tuzaklarla savaş

Sea Shepherd’ın Yunanistan kıyılarında yürüttüğü “Sea Eagle” kampanyası, yalnızca bir temizlik operasyonu değil, Akdeniz’de yasadışı ahtapot avcılığına karşı bir seferberlik. Bu yaz, Sea Eagle gemisi 75 gün boyunca tuzak temizleme operasyonu yürütüyor. Kampanyanın daha ilk dört gününde 4.650 yasadışı tuzak toplandı ve onlarca ahtapot özgürlüğüne kavuştu. Yunan karasularında Temmuz-Eylül ayları arasında ahtapot avcılığı yasak olduğu için, deniz dibinde bulunan her bir tuzak yasa dışı kabul ediliyor.

Kampanyanın başındaki isimlerden biri, operasyonun ilk günlerinde yaşadıklarını şöyle aktarıyor:

“Gördüklerime inanamadım. Deniz tabanının her yerinde şamandıralar vardı. Mürettebatımız 10 saat boyunca durmaksızın çalıştı, tuzakları tek tek topladı, çözdü ve canlıları serbest bıraktı. Tuzakları söküp, denizi bu ölümcül cihazlardan arındırmak kadar tatmin edici çok az şey vardır.”

Sea Eagle her akşam limana döndüğünde, güvertesi çuvallar dolusu yasa dışı av malzemesiyle dolu oluyor. Yorulmuş ama tatmin olmuş mürettebat, Akdeniz’in geleceği için gerçek bir fark yaratmanın gururunu yaşıyor.

Sea Shepherd ekibi, bu yıl on binlerce tuzağın temizlenmesini hedefliyor. Kampanya yalnızca Yunanistan için değil, tüm Akdeniz ekosistemi için hayati. Ekip, bu başarıyı ileride İtalya kıyılarına da taşımayı plânlıyor.

 “Destekçilerimizin ve dünya genelindeki ahtapot dostlarının yardımıyla bu işi tamamlayacağız. Sorun tamamen çözülene ve Akdeniz’deki ahtapot nüfusu iyileşene kadar durmayacağız. 

Küresel bir tehdit: IUU Avcılığına karşı mücadele

Sea Shepherd’ın doğrudan müdahaleleri, yalnızca tekil vakalara değil, tüm dünyada giderek artan IUU (Illegal, Unreported, and Unregulated) yani yasadışı, bildirilmeyen ve düzensiz balıkçılığa karşı yürütülüyor.

Bu tür balıkçılık uygulamaları:

  • Deniz ekosistemlerini hızla çökertiyor,
  • Yasal av yapan balıkçıları haksız rekabetle baş başa bırakıyor,
  • Kıyı toplumlarının geçim kaynaklarını tehdit ediyor.

Tahminlere göre, küresel balık avının yüzde 15 ila yüzde 40’ı yasa dışı yollarla gerçekleşiyor. Gelişmekte olan ülkeler bu konuda en kırılgan durumda çünkü çoğu, kendi balıkçılık yasalarını denetleyecek donanım ve kaynaklardan yoksun.

Bu nedenle Sea Shepherd, Meksika, Gabon gibi ülkelerle doğrudan iş birliği yaparak devlet destekli kampanyalar yürütüyor. Bu tür ortaklıklar, yalnızca ağları kesmek ya da tekneleri takip etmekten ibaret değil; aynı zamanda hukukî süreçleri başlatmak, kanıt toplamak ve bölgesel koruma kapasitesini artırmak anlamına geliyor.

Denizlerin sınır tanımayan koruyucuları: Sea Shepherd

Kuzeyden güneye: her okyanusta amansız mücadele

Deniz koruma faaliyetleri yalnızca Akdeniz’le sınırlı değil. Faroe Adaları’nda yunus katliamlarını durdurma, Antarktika'da kril avcılığını denetleme ve Scorpion Resifi gibi biyolojik çeşitliliği yüksek bölgelerde yasadışı avcılıkla mücadele Sea Shepherd'ın küresel misyonunun parçaları.

Antarktika’da özellikle balinaların besin zincirindeki yeri açısından kritik öneme sahip olan kril stokları yakından izleniyor. Bu bölgedeki aşırı ve yasadışı avcılık, yalnızca balinaları değil, tüm güney okyanus ekosistemini tehdit ediyor.

Yeni nesil gemilerle yeni hedefler

Sea Shepherd, eylemlerini sürdürebilmek için filoyu da yeniliyor. Eylül ayında hizmete girecek olan Ocean Warrior, özellikle balina avcılarına karşı yüksek hızlı takip kapasitesiyle görev yapacak.

Siddharth Chakravarty’nin şu sözleri, örgütün temel felsefesini özetliyor:

“Birleşmiş Milletler ve dünya devletleri, açık denizlerde sıkı bir yaptırım rejimi üzerinde anlaşmaya varana kadar, Sea Shepherd gemilerini göndermeye ve uluslararası koruma yasalarını uygulamaya devam edecek.”

Devletlerle işbirliği, suçlulara karşı cezaî takip

Sea Shepherd’ın en ayırt edici yönlerinden biri, sivil toplumun gücünü kullanarak devlet otoriteleriyle operasyonel ortaklık kurması. Bu sayede yalnızca eylem yapmakla kalmıyor, yasal zeminde suçluların yargılanmasını da sağlıyor.

Yasadışı balıkçılıkla mücadeledeki başarıları, deniz koruma çabalarının yalnızca çevre aktivizmiyle değil, stratejik ortaklık ve kanıta dayalı müdahalelerle de yürütülebileceğini gösteriyor.

Denizler için cesur ve kararlı bir ses

Sea Shepherd, çevre aktivizmini stratejik işbirlikleri ve doğrudan müdahalelerle birleştirerek yasadışı balıkçılığı durdurmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Denizlerin hâlâ kurtarılabileceğine dair güçlü bir umut taşıyorlar.

Ve bu mücadelede, onların yanında yer almak sadece deniz canlıları için değil, insanlığın geleceği için de bir görev.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın