‘Sen Söyle’de doğa ve mimarlığın izleri

MDN İstanbul

Canan Tolon’un 1980’li yıllardan günümüze uzanan sanatsal birikimi İstanbul Modern’de izleyiciyle buluşuyor. Sanatçının çizimden fotoğrafa, resimden yerleştirmeye uzanan kendine özgü ifade ve teknik arayışını görünür kılan “Sen Söyle” adlı sergi 2 Şubat 2020 tarihleri arasında İstanbul Modern’de görülebilir.

Araştırma alanlarının çeşitliliği ve düşünsel açılımının zenginliği açısından kuşağının en özgün ve yaratıcı sanatçılarından biri olan Canan Tolon, Türkiye’de ilk kez bir müze çatısı altında gerçekleşen kişisel sergisiyle sanatseverlerle buluşuyor.
İstanbul Modern’in Eczacıbaşı Topluluğu’nun sponsorluğunda düzenlediği “Sen Söyle” adlı sergi, sanatçının 1980’li yıllardan günümüze uzanan sanatsal birikiminden bir kesiti yansıtıyor.

Küratörlüğünü İstanbul Modern Genel Direktörü Levent Çalıkoğlu’nun üstlendiği serginin bir araya getirdiği bütünlük, sanatçının hem kendisini hem de günümüz insanını her açıdan etkileyen doğa ve çevre, mimarlık ve kültür hakkında yeniden düşünmemize olanak tanıyor.

Tolon’un sanatındaki dönüşüm ve gelişimin ikonik örneklerini bir araya getiren sergi, aynı zamanda sanatçının sanat tarihinde yerini almış bazı yerleştirmelerinin yeniden üretimine de yer veriyor.

Doğa ve mimarlığın izleri
Canan Tolon’un çalışmalarının merkezini, kendisini sürekli yenileyen doğa ve bir kültürel girişim olarak mimarlığın bıraktığı izler oluşturuyor. Tolon, her iki varoluşun birbiri üzerindeki etkisi, birbirlerine gösterdikleri
direnç ve karşılaşmalarından doğan çelişki ve sonuçlar etrafında düşünsel ve görsel bir dünya tasarlıyor.

Tolon’un yapıtları izleyiciyi gördüğü imgelerin gerçek mi yanılsama mı olduğu konusunda kararsız bırakırken, fotoğraf mı resim mi sorusunu canlı tutan deneysel çalışmalarıyla da düşündürüyor. Çalışmalarında çim tohumu, su, kahve telvesi gibi doğal malzemeler kullanan, tuvallerine yerleştirdiği metal parçalarını açıkhava koşullarının
etkisine bırakarak doğanın resimde canlanmasını sağlayan sanatçı, zamanın izlerini resimlerinin oluşumu için önemli bir başlangıç noktası olarak kurguluyor. Uçsuz bucaksız ve terkedilmiş sonsuz coğrafyaları gösteren kompozisyonlarındaki mimari kesitler, yıkım, inşa ve yeniden inşa süreçleri ile insanlığın doğa karşısındaki mücadelesini akla getiriyor. Her bir detayın boya ile inşa edildiği bu resimlerde Tolon, insanın doğayı değiştirme
ve dönüştürme süreçlerinin yarattığı kaos, mücadele ve belirsizliği tedirgin edici bir atmosferde yansıtıyor.

Araştırma alanlarının çeşitliliği ve düşünsel açılımının zenginliği açısından şüphesiz kuşağının en özgün, en yaratıcı sanatçılarından biri Canan Tolon. Serginin bir araya getirdiği bütünlük onun hem kendisini hem de günümüz
insanını her açıdan etkileyen doğa ve çevre, mimarlık ve kültür hakkında yeniden düşünmemize olanak tanıyor.

Bunu Paylaşın