Sektörün Covid-19 önlem planları neler?

MDN İstanbul

Çin’in Wuhan kentinde başlayarak kısa zamanda tüm dünyaya yayılan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak nitelendirilen Covid-19 salgını birçok ülkeyi hem sağlık açısından hem de ekonomik yönden derinden etkiledi. Virüs nedeniyle birçok ülkede çeşitli önlemler alındı/alınıyor.

Türkiye olarak her ne kadar salgından diğer ülkelere oranla geç etkilenmiş olsak da ekonomik yansımaları çok öncelerden yaşanmaya başlamıştı.Salgının ülkemiz ekonomisine etkisini azaltmak için açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı paketi ve bankalar tarafından hazırlanan paketler işletmelere nefes aldırmaya çalışırken, sivil toplum kuruluşları tarafından da hem çalışanların sağlığını korumak hem de ekonomik açıdan mümkün olan en az zararı görmek adına çeşitli tedbirler alınıyor.

Tüm dünyayı saran Covid-19 salgınının etkilerini önlemek adına alınan önlem/eylem politikalarını denizcilik sektöründe faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine sorduk.

Cem Seven / Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği
‘Ödemelerin mücbir sebep kapsamında ertelenmesini talep ettik’

Başlangıçta, salgının Avrupa’ya sıçramadan Çin ve diğer Uzak Doğu ülkelerinde izole edilebileceği, ana makine, pervane sistemleri ve diğer bu bölgede üretilen ekipmanların tedariğinde kısa süreli gecikmeler yaşanılabileceği öngörülmüş, ancak salgının Avrupa ve diğer kıtalara sıçraması ile sadece tedarik zincirinde değil ama üretilen gemi ve yatların müşterilere tesliminde de büyük sıkıntıların ortaya çıktığı görülmüştür. Ülkemizde de vaka sayısının artması ile beraber tersanelerimiz önlemler almaya başlamışlar, gerek vardiya düzeni, gerekse diğer aktiviteler ile ilgili önleyici faaliyetleri ön planda tutmaya devam etmişlerdir.

Sağlık her şeyden önemlidir; bunun bilinci ile koronavirüsün çalışanlara iş mahallinde sirayet etmemesi için, mutad dezenfeksiyon işlemleri, yemek sürelerinin uzatılarak, çalışanların aralarındaki mesafenin artırılması, girişlerde ateş ölçümü, servis araçlarında oturma düzenlerindeki değişimler de dâhil olmak üzere birçok uygulama hayata geçirilmiştir.

Teslim edilecek gemi ve yatların alıcılarının ağırlıklı olarak Avrupa’da mukim oldukları noktasından hareketle, seyahat kısıtlamaları, teknik kabul yapacak enspektörlerin ülkemize gelememeleri nedeni ile teslimlerin vaktinde gerçekleşmediği ve ötelemelerin başladığı aşikârdır.

Teslimde meydana gelen bu ötelemeler, haliyle akla finansman sorununu da getirmektedir. Zira inşa sürecinde teminat mektubu karşılığı alınan iş avanslarının ortalama yüzde 25 seviyesinde olduğunu düşünürsek ve de bu faktöre, teslimin ileri bir tarihe alınmasını da eklersek, inşa için alınmış olan kredilerin nasıl geri ödeneceği hususu son derece önem arz etmektedir.

Bu bağlamda, Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği olarak, mevcut vadesi gelmiş kredi ve taksitlerinin en az 6 ay ötelenmesi talebimizi Türkiye İhracatçılar Meclisi ve de Ticaret Bakanlığımıza iletmiş bulunuyoruz. Bu talebimize ek olarak muhtasar ve KDV konularında da ödemelerin mücbir sebep kapsamında ileri bir tarihe ertelenmesi talebimizi de ayrıca belirttik.

Temennimiz, sağlıklı günlerimize en kısa sürede geri dönmek ve ticaretimizi, ihracatımızı artırmaktır.

Feramuz Aşkın / Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası Başkanı
‘Gemi insanlarının sorunları için kriz masası oluşturulmalı’

Covid-19 virüsünün ilk duyulmaya başlandığı andan itibaren gerek Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası gerekse de Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak süreci takibe aldık. Daha Türkiye’de ilk vaka açıklanmadan önce 11 Mart’taki Yönetim Kurulu Toplantımızı internet üzerinden gerçekleştirdik. 28 Mart’ta yapmayı planladığımız Olağan Genel Kurulumuzu Covid-19 salgını sebebiyle mahkemeye başvurarak ileri bir tarihe ertelettik. Bütün bunları hükümetin yasaklamasından önce gerçekleştirdik. 65 yaş sokağa çıkma yasağından sonra da bu üyelerimizi arayarak kendilerinin ihtiyaçlarını karşılayacağımızı belirttik. Genel Merkez çalışma saatlerini önce 10.00 -16.00’ya aldık, daha sonra da evde çalışmaya çevirdik.

Bu süreç salgının yayılma hızına ve süresine bağlı olarak, ekonomik krizden ekonomik kıyamete kadar gidebilir. Üretimin ve çalışma hayatının durması ile birlikte büyük kayıpların olacağı bir sır değildir. Tüm dünyada ekonomisi güçlü olan devletlerin, şirketlerini bu krize feda etmeyeceğini ve koruyacağını açıklarken bizim ülkemizde henüz bu konuda bir destek paketinin açıklanmaması düşündürücüdür. Bu da kısa süre içerisinde gerek küçük işletmeler ve KOBİ’ler gerekse de büyük sanayi kuruluşları ve turizm sektöründe kapanmalar ve iflasların kaçınılmaz olduğu gerçeği ile yüzleşeceğiz demektir.

Bakanlığımızın bu konuda yapacağı bir tek şey var, o da gemi insanlarının sorunları için acil bir kriz masası oluşturmasıdır. Şu anda gemide olan ve daha ne kadar kalacağı belli olmayan ve karada izinde olup da ne zaman gemiye gideceği belli olmayan gemi insanları var.

Hakan Genç / TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı
‘Dış ticaretin kesintiye uğramaması için çalışıyoruz’

Ülkemiz ticaretinin can damarı olan limanlarımız, Covid-19 pandemisi boyunca gereken her türlü önlemi hassasiyetle alarak çalışmaya devam edecektir. Türkiye’nin dış ticaretine konu olan toplam yüklerin yüzde 85’i limanlarımız üzerinden gerçekleşmektedir. Limanlarımızda elleçlenen ürünler arasında sadece endüstriyel ve sanayi ürünleri değil, ülke olarak bugünleri aşmamızda son derece hayati değeri olan sağlık ve temizlik ürünleri, gıda ve ilaç gibi ulusal önem arz eden ürünler de bulunmaktadır.

Küresel salgının yayılmasıyla birlikte ilk etkilenen kruvaziyer yani yolcu limanlarımız olmuştur. Küresel ölçekte hizmet veren ve Türkiye’deki kruvaziyer limanlarımıza da uğrak yapan uluslararası şirketlerin aldıkları karar sonucunda birçok ülkede olduğu gibi ülkemiz ve sektörümüz açısından son derece önemli olan yolcu limanlarımız geçici olarak kapalı hale gelmiştir. Başta konteyner ve kuru yük elleçleyen limanlarımız olmak üzere sektörümüzün çok büyük bir bölümünü oluşturan limanlarımız ise her zaman olduğu gibi tüm imkanları dahilinde çalışmaya devam etmektedir. Ancak kısa sürede küresel hale gelen koronavirüs kaynaklı salgın hayatı her yönüyle etkilemektedir. TÜRKLİM yaşanan her türlü zorluğa karşın ülkemizin dış ticaretinin herhangi bir şekilde kesintiye uğramaması ve etkilenmemesi için gerekli tedbirlerin hayata geçirilmesinde üstüne düşenleri yapmaktadır. Salgına karşı ülke olarak topyekûn verdiğimiz bu mücadelede ülkemizin ihtiyaç duyduğu temel ürünlerin tedariğinde bir kesinti yaşanmaması için çalışıyoruz.

Başta Sağlık Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının belirlediği tedbirlere ilave olarak Dünya Denizcilik Örgütü’nün aldığı tedbirler zaman geçirilmeksizin uygulanmaktadır. Buna ilave olarak her türlü risk altında çalışma deneyimi kazanmış olan liman işletmecilerimizin her birinin de hayata geçirdiği “Acil Durum Eylem Planları” ve “Kriz Masaları” süreci koordineli halde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte yönetmektedir. Limanlarımızın sağlıklı ve güvenli çalışmasını sağlamak, başta çalışanlarımız olmak üzere limanlarımıza hayat veren tüm personelin korunmasına dönük tedbirler en üst seviyede alınmıştır. Limanlarımızda salgına karşı en gelişmiş koruyucu kişisel ekipmanların ve sağlık malzemelerinin kullanımı yanında mümkün olduğunca evden çalışması uygun olan personelin iletişim ve bilgi teknolojisi altyapıları kurulmuş, çalışma yerlerinde koruyucu ve önleyici tüm tedbirler alınmış, alınmaya devam edecektir. Çalışanlarımızın sağlığı ve varlığı limanlarımız için her şeyin üstündedir.

Hüseyin Çınar / Türk Armatörler Birliği Genel Sekreteri
‘Gemilerimizden gelen sorunları DGM’ye doğrudan iletebiliyoruz’

Koronavirüse ilişkin Birliğimizbünyesinde bir temas noktası oluşturduk ve tüm üyelerimizi tek tek arayarak ve aynı zamanda web sitemiz üzerinde bulunan “Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?” penceresi ile de 24 saat tüm sektörümüze destek vermeye başladık.

Türk Armatörler Birliği’nin ‘‘Mükemmeliyet Merkezi’’ aynen Sağlık Bakanlığı’nın Bilim Kurulu gibi çalışmaya başladı. Dolayısıyla buraya iletilen tüm bilgiler bu merkezin icra kurulunca değerlendiriliyor ve koronavirüs tedbirleri kapsamında karşılaşılan güçlükler makul anlamda çözümlendirilmeye çalışılıyor.

Uluslararası Deniz Ticaret Odası ICS tarafından koronavirüs kapsamında oluşturulmuş bir e-room’da yer alarak tüm ülkelerin uygulamalarını buradan takip ediyoruz ve üyelerimize aktarıyoruz. Bu e-room’dan gerçekten çok iyi bilgilere ulaşabiliyoruz.

Web sitemiz tamamıyla bu konudaki duyurulara yönelik çalışıyor ve tüm sektörümüz buradan aydınlatılıyor.

Ayrıca Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü ile doğrudan bir temas noktası oluşturulmasını rica ettik, kendileri bu konuda bize destek sağlayabileceklerini söylediler. Şu anda gemilerimizden gelen sorunları doğrudan çözümlemek üzere Genel Müdürlüğe iletebiliyoruz.
Şu ana kadar uluslararası birçok kuruluş gemilerde alınması gereken tedbirleri yayımladı ve biz bunları üyelerimize ilettik, ancak bundan sonraki kısımda eksik kalan detaylar için şu anda bir tavsiye metni hazırlıyoruz, onları şirketlerimize göndereceğiz ve aynı zamanda web sitemizden yayımlayacağız.
Yine şu ana kadar çok farklı bakanlıklar tarafından yayımlanmış olan genelgelerden bir özümseme yapıp bunu da sektörümüze dağıtmayı düşünüyoruz, bu arada karşılaşılan sorunların çözümlenmesine ilişkin sadece Bakanlığımız ile değil, diğer bakanlıklar nezdindeki tüm kamu kurumlarına bizlere ulaştırılan sorunları iletebiliyoruz.

Gemilerimizde şu anda bu konudaki bilinçlendirmenin şirketlerimiz tarafından oldukça iyi ve planlı bir şekilde yapılmasını da ayrıca takdirle karşılıyoruz. Bu çerçevede de özellikle gemi adamlarımızın psikolojilerini sağlam tutmak anlamında ailelerine destek olmayı da bir borç bilerek, yayınlayacağımız tavsiye metninde şimdilik her şirket bünyesinde bir gemi adamı aile destek noktası kurulmasını öneriyoruz.

Temel gayemiz tüm çalışanlarımızın fiziksel ve ruhsal sağlığını koruyarak onları ve ailelerini koronavirüs tedbirinden uzak tutmaktır.

Eğer Türk sahipli gemilerimiz herhangi bir sorun yaşar ise bu durumda biz sorunlarını çözmek veya en azından ilgili makamlara iletmek konusunda hazırız.

Son bir konu olarak da koronavirüs tedbirlerinden sonra dünya ticaretinin neredeyse tamamı deniz yolu üzerinden yapılmaya başlandı. Dolayısıyla sağlık tedbirlerini uygularken ticaretin serbestçe işlemesi konusunun da göz ardı edilmemesi gerektiğinin, tüm kurum ve kuruluşlarca göz önüne alınmasının önemini bir kez daha vurgulamak istiyoruz.

Korer Özbenli / Mersin Deniz Ticaret Odası Genel Sekreteri
‘Yılın ilk üç ayında navlun artışları yüzde 40’ları buldu’

2019 yılının Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan, kısa sürede tüm dünyaya yayılarak Mart ayı itibarıyla Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen Covid-19 enfeksiyonu, bugün itibarıyla 193 ülkede görülmüş, 350 binden fazla insanı enfekte etmiş ve maalesef 15 binden fazla insanın ölümüne neden olmuştur.

Büyük tedirginliğe neden olan salgına yönelik olarak gerek uluslararası kuruluşlar gerekse ülkeler tedbirlerini almaktadır. Ülkemizde ulusal düzeyde alınan önlemlere ek olarak, geniş katılım gerektiren bu mücadeleye elbette iş dünyası da kendi bünyesinde önlemler almaktadır.

Salgının yayılmasını önlemenin her kurumun ve her birimizin sorumluluğu olduğu gerçeğinden hareketle Odamız da gerek çalışanlarının gerekse üyelerinin sağlığını gözetmek amacıyla birtakım önlemler almıştır. Bu süreçte gereksiz seyahatlerden mümkün olduğunca kaçınılmış, kabalık toplantılar ve etkinlikler ertelenmiş, bu çerçevede Mart ayı içerisinde verilmesi planlanan Gemi Acenteliği Yenileme Eğitimleri ileri tarihlere ertelenmiştir. Yine Mart ayında gerçekleştirilmesi planlanan ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi Belge Yenileme Denetimi talebimiz doğrultusunda ertelenmiştir. Çatı kuruluşumuz TOBB’un tavsiyeleri dikkate alınarak Meclis ve Meslek Komitesi toplantılarımız ve Meclis Üyeleri Bilgilendirme Seminerlerimiz tedbir amaçlı olarak ertelenmiştir. Yönetim Kurulu toplantılarımız ise video konferans yöntemiyle gerçekleştirilmektedir.

Covid-19 enfeksiyonunun dillendirilmeye başladığı dönemden yani sürecin başından beri hizmet binamızda hijyen konusunda önlemler alınmıştır. Çalışanlarımızın ve üyelerimizin kullanımına yönelik olarak çalışma alanlarına ve lavabolara dezenfektanlar yerleştirilmiştir. Hizmet binamız düzenli olarak yapılan genel temizliğe ek olarak periyodik aralıklarla da dezenfekte edilmektedir.

Ödemelerini nakit olarak elden yapan üyelerimiz, kişisel temasları en aza indirmek üzere işlemlerini bankalar aracılığıyla yapmaya yönlendirilmiştir.

Son olarak, Cumhurbaşkanlığı’nın İdari İzin Genelgesi’ne istinaden, zorunlu hizmetlerin yürütülmesi için asgari seviyede personel bulundurulması şartıyla, çalışanlarımızın dönüşümlü ve çalışma şekli uzaktan çalışmaya uygun olan birim ve personelin uzaktan çalışması sağlanmıştır.

Yakın geçmişte ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşı nedeniyle daralan dünya ekonomisi bugün tüm dünyaya yayılan Covid-19 tehdidi ile karşı karşıyadır. Covid-19 pandemisinin ardından başta Çin olmak üzere virüsten etkilenen tüm ülkelerde milyonlarca insanın karantina koşullarında yaşaması üretim ve nakliye süreçlerini olumsuz etkilemiştir. Dünya genelinde ciddi bir sağlık sorununa dönüşen bu salgın bugün itibarıyla küresel ekonomi için de önemli bir tehdit oluşturmaktadır.

Dünya ekonomisinin yüzde 16’sını kontrol eden, kritik hammaddelerin ticaretinde önemli bir aktör olan Çin’in üretiminin yavaşlaması pek çok ülkenin ekonomisini yavaşlatacak ve olumsuz yönde etkileyecektir. Salgının küresel ekonomiye etkisinin 1,1 trilyon dolar olacağı tahmin edilmekle birlikte dünya ekonomisindeki ekonomik durgunluğun 2008’den bile daha derin olabileceği dile getirilen görüşler arasındadır.

Covid-19 pandemisinin tüm ülkeler için sosyal ve ekonomik etkileri olacaktır ve elbette Türkiye’nin dünya ekonomisine yansıyan bu etkilerin çok uzağında kalması beklenemez. Salgın nedeniyle ülkemizin 17 ülke ile sınırları kapatılmıştır. Denizcilik, lojistik ve turizm sektörleri başta olmak üzere pek çok sektörün yaşanan süreçten olumsuz etkilendiği görülmektedir. Denizcilikte, bu yılın başı itibarıyla düşük sülfürlü yakıt uygulaması nedeniyle zaten artmış olan taşıma maliyetleri koronavirüs etkisi ile daha da artmış ve yılın ilk üç ayı itibarıyla navlun artışları yüzde 40’ları bulmuştur. Ne yazık ki bu durumun ihracatımız üzerinde de olumsuz etkisinin olacağı değerlendirilmektedir.

Bilindiği gibi koronavirüsün ülkemiz ekonomisine etkilerini azaltmak için 100 milyarlık destek paketi açıklanmıştır. Bu kapsamda alınan tedbirlerin birçoğunun olumlu olduğunu söylemekle birlikte olası ekonomik durgunluğun ardından gelebilecek işsizlik konusu başta olmak üzere ilave tedbirlerin alınması gerektiği düşünülmektedir.

Yaşadığımız süreçte şirketlerin personel çıkarmalarının önüne geçecek, zorluk yaşayan işletmelerin krediye ulaşmaları kolaylaştırılacak, sosyal izolasyon sürecinde çalışamayan işletmeler için destekleri de içeren genişletilmiş bir paketin yararlı olacağı değerlendirilmektedir.

Bu haber/makale kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın