İstanbul’un ulaşım ağında denizin payını artırmaya yönelik oluşturulan proje; İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü, İETT, Raylı Sistemler Daire Başkanlığı ve Metro A.Ş ile ortak yürütülen toplu ulaşım entegrasyonu planlamasının da bir parçası. Bu temelde İstanbul’a özgü küçük teknelerin tasarlanması, dünyanın yaşayan en eski tersanesi olan ve İstanbul Şehir Hatları A.Ş.’nin içinde bulunduğu Haliç Tersanesi’nin de yeni inşa faaliyetlerini başlatıyor.
Projenin en önemli avantajının, yolcuların kara trafiği ve kalabalığından kurtarması olduğunu belirten Şehir Hatları A.Ş. Genel Müdürü Sinem Dedetaş, ‘‘Günün her saatinde iyi işletilen, hızlı ve güvenli bir deniz taksiyle trafiğe girmeden seyahat edebilmek, seyahat süresi ve bedelinin önceden belli olması projenin en önemli avantajı. Bunlar gün içi planlamamızı doğru yapabilmemize olanak veriyor. Hizmet İBB tarafından verilecek, dolasıyla kurumsal olması önemli bir avantaj,’’ dedi.
Projenin İBB tarafından yürütülmesinin ekonomik avantajları olduğunun altını çizen Dedetaş, ‘‘Proje son derece ekonomik olacak şöyle ki; deniz taksilerin proje planlamasından, tasarım ve üretim süreçlerine kadar Şehir Hatları bünyesinde ve seri üretim olarak yapılması öncelikle üretim maliyetini düşürecek bu da son kullanıcıya tabii ki pozitif yönde yansıyacak. Tasarım aşamasında hem üretim hem de işletim maliyetlerini yükseltmeyecek kriterleri oluşturuyoruz. Nedir onlar; örneğin iyi bir tekne formu ve hafif bir gövde oluşturuyoruz ki yakıt tüketimini azaltalım.
Ayrıca daha önce uygulanan ve tam olarak başarılı olamamış deniz taksi projelerinin nedenselliklerini iyi inceliyoruz. Proje başında detaylı bir fizibilite, sonuca pozitif katkı sunuyor. İşletim modeli, tekne tasarımı ve sayısı, iskele kullanımı gibi detaylar, son kullanıcıya yansıyacak maliyete etken. Bütün bunları dikkatle inceliyoruz ki oluşturulan model herkes için erişilebilir olsun,’’ açıklamasını yaptı.
Deniz taksilerin İstanbul’un her yerinde çalışabileceğini ve İstanbul’un geneline hitap edebilecek, deniz şartlarına uyacak, Adalar’dan Sarıyer’e, Beylikdüzü’nden Üsküdar’a kadar gidebilecek tasarımlar üzerinde çalıştıklarını belirten Dedetaş, ‘‘Kentin farklı noktalarında iskelelerimiz zaten mevcut ve en büyük avantajımız da bu. Yeni iskele gerekirse, İBB devreye girerek rahatça iskele kurabilecek. Deniz taksiler İBB tarafından işletilecek. Böyle olunca yolcular neyle neyi satın alabileceğini, nasıl bir hizmetle karşılaşabileceklerini bilecekler. Bu kurumsallık tabii ki bir güven ve sürdürülebilirlik de getirecek,’’ dedi.
‘‘İstanbul’a özgü tekneleri, İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’in kurduğu 565 yıllık, dünyanın yaşayan en eski tersanesi olan Haliç Tersanesi’nde üreteceğiz,’’ diyen Dedetaş, projenin 2021 yazına yetişeceğini belirterek, ‘‘İlk etapta 50 taksi ile başlayacağız. Bu taksiler 8-10 kişi kapasiteli, mobil uygulama ile kullanıma müsait/bütünleşik hem bireysel hem de paylaşımlı kullanıma açık, esnek sefer kabiliyetli olacaklar. İhtiyaca ve kentin hızlı akan zamanına ayak uydurabilecek. İstanbul’un siluetine sahip çıkan, A’dan Z’ye şirketimiz bünyesinde, kurumumuzun iç sular bilgi birikimini ortaya koyan ekonomik bir modelle buluşturmayı hedefliyoruz,’’ dedi.
Bu projenin doğal sonucunun ihracat olacağını da dile getiren Dedetaş, ‘‘İstanbul, denizi çok büyülü, eşi benzeri olmayan bir değer ve coğrafya. Burada çalışan bir model tüm dünyanın dikkatini çekecektir. Özellikle inşa edileceği yeri de dikkate aldığımızda, Haliç markası tüm denizcileri etkileyecek tarihi ve tekniği bir arada barındırıyor. Bunun da doğal sonucu ihracat olacaktır,’’ şeklinde konuştu.
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.